Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ben başka bir alemde yaşadığıma kanaat getirdim. Ekranda hocaların, soruların ve cevapların çerçevesini çizince, ortaya böyle bir durum çıkıyor. “Ülke gerçeği dedikleri böyle bir şey olsa” diyorum. Kanal 7'de 'İftar Saati'ni Uğur Arslan sunuyor; konuk İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül. Sorular geliyor.
Telefonda izleyici derdini anlatıyor: "Bayan kuaförlüğü yapıyorum. Evleneceğim insan da bayan kuaförü. Çevreden tepki alıyorum. Haram meslek yapıyor diye."
Hocamız: "Evlen diye cevap veririm. Fakat eşinizin yaptığı o işi onaylamam. Doğru bulmam. Yapar veya yapmaz ben karışmam" dedi.
"Karışmam" dedikten sonra, noktayı koydu: "Başka bir ekmek kapısı, başka bir geçim kapısı arasın. Zararı yok, geliri biraz daha düşük de olsa. Tavsiyemiz o olsun..."
Şimdi bu tavsiyenin sonu ne olur? Ya adam dükkanı kapatacak ya da "Ne karışır benim işime" der. Ki, ikincisi sanırım söz konusu bile olmaz! Dedim ya bu ülkede farklı alemlerde yaşamanın da bir göstergesi oluyor televizyon.

Haberin Devamı

HABERLERDE GİZLİ REKLAM MI VAR?

24 kanalına Ardan Zentürk'ün haber saatinde denk geldim. Şu sıralar ‘sentetik uyuşturucu bonzai’ haberleri pek revaçta. Konu ile ilgili özel bir üniversitede (İstanbul'un her yeri üniversite olmuş!) öğretim üyeliği yapan zat-ı muhterem araştırma yapmış.
Ardan Zentürk de bunu okumuş. Konuyla ilgili telefonda konuştu öğretim üyemiz. Sonra; "Sizin psikiyatri kliniğiniz de var, orada tedavi ediyor musunuz?" dedi Ardan Zentürk.
Hikaye buydu. Okulun ve öğretim üyesinin adını yazmadım, sonra hocamızın reklamı olur.
Durum şu: Ekrana çıkan avukatların, psikiyatrların, doktorların, mimarların, deprem uzmanlarının, inşaat mühendislerinin çıkış nedenlerinin başında kendi reklamları gelir. Bunu ben de biliyorum.
Ramazan’daki haberlerde; "Çok su için" diyen uzman doktorun o beş saniyesi muayenehanesinin, anında tespitiyle paraya çevrildiğini biliyorum. Hele gündüz kuşağındaki programlarda uzmanların, yeme de yanında yat durumunda olduklarına eminim. Bana enteresan gelen, haber bülteninde görüş alınan uzmanın "Sizin bir de dükkan vardı?" diye sorulması.

Haberin Devamı

SHOW TV HAVUZ PROBLEMİ GİBİ

Show TV, Ciner'e ihalesiz satıldı. Ortaklardan Erol Aksoy, “Kanal zarara uğratıldı” diye itiraz etti. Mahkeme kabul etti. TMSF tekrar el koydu. Ciner Grubu itiraz etti. O da kabul edildi. Ama kanal hâlâ, TMSF denetiminde. Sordum; "Daha işler bitmedi" deniliyor.
Burası karışık. Bir başka karışık durum daha; haber merkezi. Erhan Çelik; Habertürk ve Show TV Genel Yayın Yönetmeni. Bunun adına 'eşgüdüm' deniliyordu. Şimdi Erhan Çelik Show TV'de yok.

İSTİFA MI AYRILIK MI?
Erhan Çelik'in kendi isteğiyle ayrıldığı söyleniyor. Çelik'in kararında özellikle kanalın hâlâ TMSF'nin elinde olması ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde siyasetin sertleşmesinin etken olduğu belirtiliyor.
Her iki tarafın (yani Ciner Grubu ve TMSF) bu siyasi süreçte yara almaması için, Erhan Çelik'in Show TV'den ayrılma kararı aldığı söyleniyor. Benim duyumlarıma göre, Ciner Grubu da bu kararın alınması yönünde görüş bildirdi.

ECE ÜNER GELİYOR MU?
Bildiğim Ece Üner şu an yurt dışında. Show TV Ana Haber Bültenini sunuyor. Söylentiler Erhan Çelik'in yerine kendisinin geleceği yönünde. Aldığım haberlere göre, ne TMSF, ne de Ciner Grubu, Üner'e "İstifa et" demedi.
Üner'in Show TV Ana Haber sunuculuğu devam ediyor; öte yandan Habertürk'te de program yapıyor. Ece Üner, dönüşte bir karar verecek. Ya Show TV'de kalacak; haberi hem yönetip hem sunacak ya da, Habertürk'e dönecek. Böyle bile olsa, yine durum karışık.
En azından Show TV'nin sahibinin kim olduğu kesinleşene kadar.