Son günlerde çok konuşulan televizyon formatı, ‘Eski Eşinin Nikah Şahidi Olur musun?’ Global Agency bunu birçok ülkeye pazarladığını açıkladı. Peki bizde yayınlanır mı? Kulağıma gelen şirket bu konuda biraz temkinli. Çok izlenen kanallarda yayınlandığında vatandaşın nasıl tepki göstereceği kestirilemiyor. Küçük kanallarda bile yayınlansa ‘izlenme oranı’ açısından beklenmedik rakamlara ulaşacağı tahmin ediliyor. Ama bu konuda da çekinceler var.
Eh, yani eski eş gelecek, yeni eşin nikah şahitliğini yapacak. Valla bizde kan çıkar! Sosyolojik bir durum aslında. Toplumun neyi ne kadar kaldırabildiğiyle ilgili. ‘Evlendirme’ programlarında ünlülerin dedikodularını aratmayacak örneklerle karşılaşıyoruz. Bundan da rahatsız olan yok. Evlenip ayrılmış olduğun eşinin, yeni mutluluğuna şahit olmak da bir olgunluk ya da ‘anormal’ durum değil. Ama racon meselesi ön plana çıkıyor. Ahlak olgusu zaten tüm benzer formatların karşı karşıya kaldığı bir soru işareti. Peki hangi ülkeler ‘bizde sorun olmaz’ rahatlığında bu durumda?
Altı ülkede eski eşler nikah şahidi olabilir
Böyle bir durum ortaya çıkıyor. Global Agency yetkililerinden aldığım bilgilere göre yarışma formatını alan ilk ülke Ukrayna. Mart-nisan gibi yayında olması planlanıyor. Ardından Brezilya, Hindistan ve Fransa’da başlayacak yarışmanın 2011 yılında en az altı ülkede yayınlanması planlanıyor.
Bu yarışma bizde yayınlanabilir mi? Sizin görüşünüzü merak ediyorum. Ama cevaplar “Bize uymaz” gibi kısa cümlelerden oluşmasın! s.kologlu@gmail.com s.kologlu@milliyet.com.tr
TV’DE YUMURTA MUHABBETLERi
Gençlerin yumurtalı protestoları bir ‘şehir efsanesi’ haline dönüştü. “Televizyonun yaşanılan bir gerçeği değiştirip dönüştürmesi” de denebilir. Hani ‘televizyonun işlevi ve toplumu etkileri’ üzerine yazılar yazılır ya. Alın çok somut bir örnek. Bunun yansımaları dizi ve haber bültenlerinde devam ediyor.
‘Papatyam’ dizisinde bir kız ve bir erkek üniversiteli, kasaba yumurta almaya gelir. Lütfü sorar: “Kimseye atmayacaksınız değil mi?” Onlar da “Hayır” der. Bunun üzerine Lütfü, “Yumurtayı haşlayıp atsalar ne çok acıtırdı” der. Necati yumurta eyleminin çok demokratik olduğunu dünyanın pek çok yerinde yapıldığını ve karşıdakine zarar vermediğini sadece atılan kişiyi biraz komik duruma düşürdüğünü söyler. Lütfü de “Götürüp menemen yapın bununla, sakın kimseye atmayın” diyerek Başbakana gönderme yapar.
Uğur Dündar da konuşma yapmaya gittiği Kadir Has Üniversitesi’nde öğrencilere sürpriz yumurta attı.
FOX’TAN ‘KiRLi BEYAZ’ OPERASYONU Baktım, dün Fox TV’nin en çok izlenen zaman diliminde ‘Olacak O Kadar’ var. Tekrarı yani. Maç yayını ve Kanal D’nin ‘Yaprak Dökümü’ dizisi kanalı böyle bir operasyona götürmüş. Bizde kanallar zaten borsa gibi. Bu sadece Fox için geçerli değil. Tüm kanallar, böyle ‘gündelik program operasyonları’ yapıyor. ‘Kirli Beyaz’ dizisini çok izlenen zaman diliminin bugünkü kargaşasından uzaklaştırıp daha rahat bir zaman dilimine kaydırmışlar. Yerine de ‘Olacak O Kadar’ın tekrar bölümünü koymuşlar. Bu arada bir dipnot; Levent?Kırca imzalı komedi programının tekrar yayın hakkı kanalda. Ve bunu tüketmek istiyor.
REHBERiM
SiNEMANıN EN ARIZALI FiLmLERiNDEN
‘Antichrist’ ya da ‘Deccal’ filmi böyle bir başlık altında yer alan listenin başında gösteriliyor. Rahatsız eden bir film, bu kesin. Çok tartışıldı ve bazı sahneleri de sanırım bu gösteriminde ‘sansüre’ uğrayacak. Bazı filmleri ‘şablonlara’ sokup ‘tu kaka’ etmek işin kolay yolu. Ürkütmesi, sakladıklarımızı bizim yüzümüze çarpması pek alışık olmadığımız bir şey. “Bu filmi herkese öneririm” diyemem. Ama böylesi farklı ve pek televizyonlarımızda göremediğimiz bir örnek olduğu için ‘isteyen izlesin’ diyorum. Charlotte Gainsbourg ve Willem Defoe her oyuncunun altından kalkması zor iki rolde diyeyim.
(MOVIEMAX FESTİVAL / 23.20)
