“BEN OLURUM”
Televizyonda bundan çok daha “Olmaz” diyebileceğimiz bir sürü program yayınlanıyor ki, gerek dizi olsun gerekse reality show... Onun için soruyu önce iyice düşünmek sonra “olmam” demek daha doğru olur diye düşünüyorum.Bence ben ‘eski eşimin nikah şahidi’ olurum... Çünkü adı üstünde ‘eski’...” (İpek D.)
MSN’DE KONUŞURKEN...
“MSM’de yazışırken arkadaşım küt diye ‘Eski eşinin nikah şahidi olur musun?’ dedi. ‘Bu da nereden çıktı?’ diyorum.
‘Sen söyle olur musun’ diyor.
Önce ‘Saçmalama’ diyorum.
‘Neden olmazsın’ deyince de söyleyecek sözüm olmuyor.
‘Kıskanırım’ desem ‘Neden ayrıldın o zaman, demek hala seviyorsun’ diyecek. ‘Ahlak’ desem, eski eşi kafamda bitirmemek ve onun mutlu gününde yayında olamayacak kadar ilkel olmak da ahlaklı değil. Sorunun ilk cevabı ‘Hayır’ fakat ‘Hayır’ demenin nedeni yok. Meğer bu soru yeni televizyon yarışmasının adıymış.
Soru düşündükçe insanı içine çekiyor. İnsanın aklından neler geçiyor neler. Böyle birkaç cümleyle birkaç mantık önermesiyle içinden çıkılacak gibi değil. ” (Banu Fly)
PEKİ BÖYLE BİR YARIŞMA OLABİLİR Mİ?
‘Bu Yarışma Masum Kalır’ rumuzlu okur şöyle demiş; “Evlilik ciddi bir müessese, ancak günümüzde eskilerde olduğu gibi malesef bu kadar ciddiye alınmıyor. Sabun köpüğüne bağlı ilişkiler yaşanıyor. ‘Yürümezse boşanırız’ deniliyor. Sonuçta zaten boşanma kaçınılmaz oluyor. Bu noktada belki çoğu insan ‘Hayır’ der. Ama boşandıktan sonra duygular bitmiştir ve ‘eski eşinin nikah şahidi’ olursun... Peki böyle bir yarışma olabilir mi? Televizyonda o kadar fazla bize aykırı dizi ve şov var ki. Belki de onların yanında bu yarışma çok masum kalıyor.”
NE KISKANIRIM NE DE OLURUM
“Ben ne eski eşimin nikah şahidi olurum ne de böyle bir programın içinde bulunurum. Bu onu kıskandığımdan değil sadece, o artık beni ilgilendirmediğinden.
Hoş, ilgilendirse bile biz ayrılmışız ve o başka bir şekilde hayatına devam etmeye karar vermiş.
Saygı gösterirdim diye düşünüyorum... Bu arada ben hiç evlenmedim, ama şimdiki aklım böyle söylüyor.” (Seniha Şık)
ÜMİT BESEN’E SELAMLAR
“Bence boyle bir ortamda bulunmaya hevesli, birlikteliklerini ajite etmekten çekinmeyen insanlarin yoğunlukta olduğu bir toplumuz. Hafif acılı başlangıçlar ya da bitişler yaşamak, ilişkilerin tadı tuzu olarak bile değerlendirilebilir. Bir de Ümit Besen faktörü var; o bizi taaa yıllar öncesinden hazırladı böyle bir duruma. Bir yandan medeni ayrılıklara da sebep olabilir.
“Boşanmak, ayrılmak dünyanın sonu değilmiş, insan insana her zaman lazım yaklaşımı alttan alttan yükselebilir. Keşke yapılsı da izlesek...” (Nihal Sandıkçı)
KATILMAYIZ, AMA İZLERİZ
“Yazınızı erken saatlerde okudum, öğle tatili de eski eşin nikah şahidi olmak nasıl olunur sohbetiyle geçti. Yorumum toplu mail sayılabilir. (...) Açık söylemek lazım, içimizde bir kişi ‘Ben yarışmaya katılabilirim’ dedi.
Çoğumuz katılmayacağımızı söyledik. Katılmasak da izler miyiz konusundaki ortak görüş, izleriz.
Yarışmanın içinde izlenecek çok şey var. ‘En önemlisi ne?’ derseniz, ‘İlk defa böyle yarışma görecek olmamız’ derim size.
Toplumun nasıl karşılayacağı sorusu da var ki, bence topluma ayna tutar. Çevremizde çok boşanan var. Bunlar neler yaşadı da boşandı hâlâ ne arıyor da evlenmek istiyor onu görürüz.
Soru itici, fakat konuşunca da ‘Olabilir, olması düşünülür’ dedirtiyor.” (Ceren Varlıoğulları)
MUTLULUĞUNA ŞAHİT OLAMAM
“Biliyorsunuz kadınlar asla unutmaz ve duygusaldır. Nikah masasını görünce kendi nikahını ve o günkü eşiyle o masada mutlulukla gülümsemelerini, heyecanlarını hatırlar. Şimdi nasıl olur da eski kocasının tanımadığı bir kadınla aynı heyecanı ve mutluluğu tatmasını gözleriyle ve yakından şahit olur. Gençler şimdi daha ilginç düşünce yapılarına sahip. Ülkemizde de ‘Bu ne biçim yarışma’ deyip, ilgiyle kaçırmadan izleyeceklerinden eminim. Bizim insanımız hareketi ve dedikoduyu seviyor.” (Aykıs Aslan)
TABULARI YIKABİLİR
“Öncelikle bu yarışma formatını hazırlayarak toplumda tabu gibi görünen bir olgunun tartışılmasına zemin hazırlayan yazarı kutlamak gerek. Bu format, geleneksel ve ataerkil yapılanmanın hüküm sürdüğü, törelerin baskı aracı olarak kullanıldığı ülkemizdeki toplumsal değerlerin bütün olarak sorgulamasına ve yanlış bilinen, yanlış uygulanan geleneklerin sosyolojik açıdan irdelenmesine yol açabilir.” (Fatih Yavuz)
İYİ GEÇİNEBİLMENİN ÖRNEKLERİ OLABİLİR
Magazin programları (kim kiminle ne yapmış), evlilik programları (‘Muhtacım’ deyip dedesi yaşındakilerle evlenmek isteyen körpecikler), yemek programları (‘Yemekteyiz’ ama saç saça baş başa kavga ederiz) ve daha çoğaltılabilecek bir sürü örnek...
Bunlar tutulmuş, reyting yapmış da eski eşleri düşündürecek, ‘Biz neden arkadaş kalamadık’ dedirte- cek, örnek olabilecek, çocukları varsa çocukları uğruna iyi geçin- melerini sağlayabilecek bir program neden tutulmasın, neden yapılmasın? (Nazlı Atayman)