Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Muğla’nın Fethiye ilçesi ülke turizminin önemli merkezlerinden. Yat Limanı’nda açılan Pegasus Bar’da çalmak üzere kentteydik. Değişim çarpıcı, Fethiye’de her adımda bir İngiliz’e rastlamak mümkün

FETHiYE’Yi iNGiLiZLER SARMIŞ

Yat Limanı’na yakın yeni bir bar açıldı. Kıyı sahillerindeki ender eski yapı barlardan biri; Pegasus Bar. Açılışında Bulutsuzluk Özlemi olarak çaldık. Bina ilk olarak alt katı ahır, üst katı 8 odalı bir hanmış. Fethiye’ye yolu düşenleri ağırlamış. Daha sonra, iki çocuklu bir Rum Ailesi taşınmış. Alt kat tütün ambarı olarak kullanılmış.
İstanbul’da kimya sektöründe iş sahibi Hüseyin Karalar ve iki ortağı “Artık bu şehirden sıkıldık. Emekliliğimiz keyifli istediğimiz bir işle geçirelim” diyerek yola çıkmışlar, bu mekanı görmüşler. “Burada biz caz, rock yapalım ve de yerleşelim” demişler. Aslına sadık kalarak bir güzel restore etmişler. Beyoğlu’ndaki Hayal Kahvesi’nin daha büyüğü diyeyim.

Haberin Devamı

Hafta içi İngilizler hafta sonu yerliler
Fethiye’de sokakta yürürken artık İngilizler dikkat çekmiyor. Çünkü buranın nüfusuna kaydolmuşlar. Nüfusları konusunda çelişkili ifadeler var. Böyle olsa da
10 binleri çoktan geçmişler. Hatta
50 bin diyen de var. Böyle kalabalık oldukları dükkanlardan, kahvelerden lokantalardan belli. Sokaklarda onlar dolaşıyor, villaları onlar alıyor, alışverişi onlar yapıyor. Böyle bir durumda yeni açılan barın da müzik şekli, Fethiye’nin yeni haline uygun dizayn edilmiş. Hafta içi yabancı rock müzik çalınıyor. Hafta sonu yerliler. “Hafta içi buranın yerlileri çalışır, onun için erken yatar. Eğlence cuma ve cumartesi akşamıdır. Onun dışında İngilizlere hitap eden müzikleri çalmak durumundayız” diyor ortaklar.

Portakal bahçelerini satanlar n’oldu?
En son Fethiye’ye çalmaya geldiğimizde konuşulan konu portakal bahçeleriydi. Satmışlardı köylüler, buralara beton binalar dikilmişti. Bu gidişimde Fethiye’nin beton anlamında doyurucu bir görüntüye sahip olduğunu gördüm! İyi paralara satmışlardı, öyle söylenmişti o zamanlar konuştuğumda. Bu gidişimde sordum “Ne yaptılar paraları?” diye. Bir güzel yemişler. Hatta sattığı arsaya dikilen villaların bekçisi olanlar bile var.