Geçen cumartesi akşamı şöyle bir haber ekranı süslüyordu: ‘Köylü çevrecileri kovdu...’ Soma’nın Yırca Köyü’nde termik santral yapacağım diye bir gecede 6 bin ağacı kesen firma, yönünü Kayrakaltı Köyü’ne çevirmiş ve burada pek bir memnuniyetle karşılanmış. Kanal D, bugüne kadar doğanın katledilmesine karşı çevrecilerin ve köylülerin birlikte hareket ettiği Soma’da bunun tersi olduğunu söylüyordu.
Bir köylü:
“Biz madenden çıktık, patlayan ocaklardaydım arkadaşlarım öldü. İş istiyoruz başka bir şey yok” diye durumu özetliyordu. Kameralar, ‘işveren hanımefendiye’ yöneldi;
“30 yıl beraber yaşayacağımız için ilk isteğiniz olan sağlık ocağı ve düğün salonu sözünü veriyoruz” diyordu kendisi...
Ardından ‘Yaşaaaa’ sesleri ve alkış... Çevreci Reşit Elçin ve arkadaşlarının “Burası Yırca değil” nidalarıyla jandarma koruması altında gönderildiği sahneler geliyordu ekrana sonrasında.
“Bize ekmek verenin hizmetkarıyız” diyen amca sanki birilerini hatırlatıyordu! Sarı saçlı küçük çocuğun elindeki pankartta “Köyümüze medeniyet gelecek” yazıyordu.
İş istiyorlar kovdular
Bir başka kanal Fox, ‘İş isteyen halk çevrecileri kovdu’ diye veriyordu haberi. Termik santrali yapan firma yetkililerinin karşılanmasını, ‘İnanması güç ama burada çiçeklerle karşılandılar’ şeklinde duyuruyordu kanal. Köylünün çevrecilerle ilgili kararıysa şöyleydi: “Yırca’yı karıştırdılar burayı da karıştırıyorlar.”
Aynısının tıpkısı!
Sevgili Yüksel Aksu’nun ‘Entel Köy Efe Köy’e Karşı’ filminin gerçek hali! Firma sahibi hanımefendinin dediği gibi ‘30 yıl beraberlikten’ sonra, kim haklı, kim haksız anlaşılacak!
TERS KÖŞE DİZİ İZLİYORUM