Fransızlar sömürgelerinin müzikal zenginliklerini hep kullanmıştır. Önce sömürmüş sonra da “A, ne güzel sizin ezgiler” diyerek baştacı etmiştir. Şimdi Eurovision Şarkı Yarışması’na Kongo kökenli Jessy Matador ile katılıyor. Afrika tınılı bir şarkı olacakmış. ‘Afrikan New Style’ onun ilk albümü. Fildişi Sahili’nde 2002 yılında çıkan ve daha sonra Fransa’daki Fildişi Sahili vatandaşlarının hoplayıp zıpladığı yeni bir dans türüyle ilgiliymiş. Bu arkadaş sanırım hareketli bir koreografi ile oy toplamaya çalışacak.
YILDA 5 BEŞ MİLYAR DOLAR
Arada böyle ilgimi çeken haberler oluyor. Sizinle paylaşmak istiyorum. Uluslararası Plak Endüstrisi (IFP) bir araştırma yapmış. Her yıl müzik piyasasına beş milyar dolar atılıyormuş. Bu 2009 dünya plak endüstrisinin gelirinin üçte birine denk geliyormuş. Peki dünyada kaç sanatçı var? Universal, Sony, Warner, EMI gibi şirketlerin hanesinde dört bin sanatçı varmış. Grup ve solist olarak. Bir de bağımsız şirketlerde olanlar var. Bir o kadar da burada bulunuyor. Bu devamlılık gösteriyor. Yani şöyle diyorlar; beş yıl önce 10 sanatçıdan biri (yani grup ve solist) para kazandırıyormuş şirkete. Bu rakam beş sanatçıdan birine inmiş.
İNTERNETTE KAÇ KİŞİ MÜZİK YAPIYOR?
Araştırmanın ilginç konularından biri de bu. Myspace’te hip - hop tarzı müzik yapan ve bunlara internetten yayınlayan sanatçı sayısı 2,5 milyon kişi. Rock tarzında bu sayı 1.8 milyon. Aslında iş artık internette dönüyor. Albüm hani nasıl denir ‘racon olsun’ diye yapılıyor. Tabii ki albüm yapılacak. Ama artık konser promosyonu yerine geçiyor albüm yapmak. Hele bizde bu daha vahim durumda.
BİR STAR MALİYETİ 4.7 MİLYON DOLAR
Bir sanatçının, yani grup ve solistin albüm çalışması, klibi, basın işleri, tanıtımı, konserleri, turnelerinin çok yüksek maliyeti var. Ortalama 1 milyon dolar. Bu ‘star’ statüsüne gelmiş isimlerde 4,5 milyon dolara çıkıyor. Yani bu kadar para yatırıyorsun ve sonra da hem ona para kazandırmıyorsun hem sen kazanmaya çalışıyorsun. Plak endüstrisi gerçekten büyük bunalımda. Ama müzik devam edecek!
METİN ALTIOK AĞITI YEDİ YILDIR ÇALINMIYOR!
CNN Türk’teki ‘Oradaydım’ belgeselinde Fazıl Say vardı. Bu belgeselin bana göre önemli köşe taşlarından bir konu ele alındı. Metin Altıok Sivas’ta katledilmişti. Fazıl Say onun hayatını anlatan bir eser besteledi. Ama bu eser sansürlendi. Ve Fazıl Say yaşananları anlattı. Say özellikle İKSV Başkanı Görgün Taner’e küskündü. “Şimdi mutlu mu?”dedi. “İKSV bende hayalkırıklığı yarattı” dedi. Evet bu eser artık yayınlanmalı.
‘ARKA ODA’DA NELER OLDU?
‘Tarihin Arka Odası’ konularından çok olayları ile anılmaya başladı. Son olarak Ermeni meselesi vardı masada. Dikran Karagözyan muhteşem bir şarkı söyledi. Sonra bu hava birden Türk-Ermeni meselesine döndü. Özellikle Erhan Bey ortamı gerdi . O güzelim şarkı vs. toz oldu uçtu. Galiba beceremiyoruz tartışmayı. O piyanonun tuşları da buna yetmedi.
REHBERİMGÜNÜN İYİ FİLMİ
Kanaltürk film seçimlerinde iddialı bir kanal olmaya başladı. Özellikle gece seanslarında. Bu gece de baktım eleştirilere, beğenilmiş bir film geliyor: ‘Korkusuz’ (21.45). Diyeceksiniz ki, “Sen izledin mi, biliyor musun da yazıyorsun”. Ben sadece bu anlamda rehber oluyorum. Yani internette eleştirilere bakıyor, ortalamasını çıkarıyor ve sizlere sunuyorum.
BİR SAPTAMA
SORUNLU KANAL NASIL ANLAŞILIR?
Pazartesi gününe bir değişiklik yollamış Show TV. Özetle durum şöyle; Saat 20.00’de ‘Türk Malı’nın yeni bölümü var, sonra geçene haftaki bölüm. Ve sonra gündüz yayınlanan ‘Yemekteyiz’in tekrarı. Saat kaç ediyor? 03.15. Yani yedi saatin yarısı ‘tekrar’. Bu bir şeyi anlatmıyor mu?