Fatih Portakal’ın elinde bir belge; ‘Milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde veya kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının muhtemel olduğu durumlarda’ geçici yayın yasağı getirilebileceği öngörülmektedir’ diye başlıyor ve geçici yayın yasağı geldiğini belirtiyor. Yani, gelip geçici... Püf diyorsun gelip geçiyor. Bu güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerden bir hal olduk. Gereklilikten çok; bir hayat biçimi, ölüm ile yaşamanın ülkelerinden biri olmak! Böyle geçici yasaklarla, yasaksız ölümün yasaklı insanları oluyorsunuz. Yanı başımızdan gelen patlama haberlerinin farkında olmadan, kendi ülkenizin sınırları içinde, kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının, muhtemel olduğu durumlara döndüğünü görüyorsunuz! Fatih Portakal da bir cumartesi tatil günü, siyah takımını giyip, ekrana çıkıyor. ‘Biz sizlerle bazı anları paylaşamayacağız, biz sizlerle görüntü detaylarını paylaşmayacağız paylaşamayacağız’... Elinde imzalı bir kağıt! Aman yanlış anlayan olur da... Kol; bacak, kan revan görüntüleri mi verilsin diyorsun; diye düşünecek olanlara, gün boyu televizyon kanalları neyi nasıl vereceğini bilerek yayın yaptı belirteyim...
Siyah kurdele
Önce Halk TV köşeye koydu. Yas ilan edildi. TRT ‘kamu televizyonu’ sorumluluğu ile hem kurdele, hem de bayrağı yarıya indirdi. ‘Diğer haber kanallarının çoğu kurdeleyi astı köşeye. Asmayanlar, vatanı sevmiyor, asanlar seviyor öyle mi? Dizi kanalları da astı. Üç gün duracak. En son ne zaman asılmıştı? Bir ay oldu Dağlıca’dan sonra... Siyah kurdeleyi hazır bulundurun, ağırlaştırılmış yayın için hazırlıklı olun!
Ağırlaştırılmış haller
ATV ‘Çanakkale 1915’, TRT 1 ‘Çanakkale: Yolun Sonu’, Star TV ‘Tetikçiler’, Kanal D ‘Sürgün’, hadi Samanyolu da ‘günün anlam ve önemine uygun ‘Sungurlar’ dizisini gösteriyor... Artık listeyi biraz casusluk, biraz macera sosu olan örnekler ile süslerler! ‘Taş Mektep’, ‘Eve Dönüş Sarıkamış’da uygun olabilir!
Sosyal magazin
Bu satırları yazarken değişiklik var mı, bilmiyorum... Gündüz kuşağının magazin programları ‘sosyal içerikli magazin’ mi yapar? Ya da kaldırıp yerine, ağırlaştırılmış sabah programları mı yapar? Öğleden sonra evlendirme programlarında yine siyah giysiler ile dedikoducu damat ve gelin adayları, sunucular eşliğinde günün anlam ve önemine uygun programlar mı yapar? Bir alışılagelmişlik seziyorum ve bu beni üzüyor. Artık neyin sesini; klarnetin sesini, düdük sesini, hatta keman sesini istemez olmaktan çekiniyorum. Ağır çekim göz yaşlarının kurgu masalarının listesinden çıkarılmasını istiyorum... Cümlelerim ister istemez buralara geliyor yine. Yasaklasanız ne yazar? Buzluydu merak etmeyin gün boyu acılar!