Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tamer Karadağlı bayram sohbeti münasebeti ile Tv 8’de Özge Uzun’un programına konuk oldu. Konulardan biri dublaj; bu iş ülkemizde çok yapılır teması üzerine. Karadağlı: “Yapılırdı” dedi. Bu kadar çok filmin ve dizinin yayınlandığı bir ortamda ister istemez dublaj kalitesinin düştüğünü söyledi. “Bu kadar işe yetecek ses yok” diye özetledi.
Kendisi de dublaj yapıyor. George Clooney ondan sorulur. “Bütün filmlerini ben seslendirdim diyebilirim” dedi.
Tonlamasından, konuşmasına kadar her şeyini bilerek konuştuğunu söylüyor. ABD’de Sundance Film Festivali’nde yayınlanmak üzere çekilen bir George Clooney belgeseli için de kendisi ile konuşmuşlar.
Oyuncuyu, dünyada en iyi seslendiren 9 ülke sanatçısını bulmuşlar; onlardan biri de Tamer Karadağlı.

SHAKESPEARE DİZİ YAPARDI

Tamer Karadağlı; “Shakespeare, bugün yaşıyor olsaydı TV dizisi yapıyor olurdu” dedi. Kendine haklılık payı çıkarmak için söyledi. “Tiyatroyu sevmiyorum, sıkılıyorum, onun için oynamıyorum” dedi. O da olsa bugün çok para getiren dizileri yazardı demeye getirdi. “Ruhum aslında tiyatroda ama para kazanmam da lazım” diyenlerden çok daha samimi bir yaklaşımdı.
Hani istese bal gibi oynar bir adam; Tamer Karadağlı. Mecburen okuluna bu işin yolunu yordamını öğrenmek için gittiğini, hiçbir zaman bir tiyatro oyuncusu olmayı hayal etmediğini söyledi.
Jules Verne yaşasaydı Spielberg’ün has adamı olurdu gibi bir durum.

Haberin Devamı

BAYRAM ŞEKERi GREVDE

Kent şekeri reklamında İzmirli bir genç kızımız çıkıyor; “Tüm aileme, dostalarıma ve arkadaşlarıma buradan iyi bayramlar diliyorum. Norveç’teki halam sen bizi hiç sormuyorsun ama, bayramın kutlu olsun seni çok seviyorum...”diyor. Şöyle bitiyor; “Bayram hatırlamaktır”...
Bizim ‘çok izlenen kanallarda’ görmedim.
Ulusal Kanal’ın haberlerinde vardı; 800 işçi, Kent Şeker’de grevdeymiş. Fabrikanın önünde işçiler; bayramı orada kutluyorlar. Bayram günü böyle bir tesadüf, haberin kendisi, gerçekleri; reklamın sanal halini gözler önüne seriyordu.
Çocuk işçilerin çalıştırıldığı ülkelerin tişörtleri mesela. Reklamlar ne kadar güleryüzlü. Belki bayram olmasa, bu haber çelişkiyi bu kadar açık ortaya koymayacaktı, yani ‘cuk’ oturdu.

Haberin Devamı

BUZLAMAYI BiLMiYORLAR

Bu buzlama işi uzmanlık ister. “Ne iş yaparsın?”... “Kanalın dizi ve filmlerindeki buzlamalara bakarım” diye bir işkolu oldu. Son 10 yılda gelişti. Yeni bir meslek. Okulda değil, televizyon kanalında bizzat yapa yapa öğreniliyor. Belli ki Ulusal Kanal’ın bu konuda bir uzmanı yok.
Levent Kırca’nın ‘Son’ filmi oynuyordu.
Zaten arada bir film oynatıyorlar. Dünya klasiklerinden seçmeler; onlarda da buzlamaya pek gerek yok ama Levent Kırca’nın filmi olunca, iş değişiyor.
Mesela bir ‘Kerem’ sahnesi var. Adamın adı Kerem olunca esprilerin nereye gittiği malum. O zaman; biip.
Bir de, gizli reklam olmasın, sigara da olmasın deyince, bazı sahneler hem buzlu hem ‘biip’li bir hal aldı.

EĞLENCE HABER KANALLARINDA

NTV, CNN Türk ve Habertürk... Çalgı çengili bir bayram kanalı havasındaydılar. Bu kadar şarkıyı seven haber kanalları, sanırım sadece bizde mevcut. Aileler çocuklarından şikayet eder hani; “Derslerine hiç çalışmıyor, bütün gün odada gitar çalıyor...” Bizim haber kanallarının da hali biraz böyle.
Haberden çok müziği, belgeselleri, futbolu seviyorlar.