Yıl 1972... Ortaokul son sınıftayım. Telefon çaldı. Rahmetli Bilgin Peremici’ydi. “Sina annene haber ver, babanı içeri aldılar” dedi. 16 yaşındaydım. Cüneyt Özdemir’in programında Tuncay’ın kızı Nazlıcan Özkan. Babası tutuklandığında 15 yaşındaydı. Şimdi 19 yaşında. Ama 19 gibi değil. Daha büyük, çok daha büyük, çok daha bilenmiş, kaya gibi. Gülerken birden perde iniyordu. Umutluydu gelecekten ama bu umut aslında bir yüreğin üzerine inmiş acının sesiydi. “Her çarşamba görüş günümüz” dedi. Değişmemiş o yıllardan bu yıllara görüş günü. Her çarşamba annemle beraber Sağmalcılar Cezaevi’nin yolunu tutardık. Ben Nazlıhan’dan daha şanslıydım. Müdürün odasının yanında bir küçük oda daha vardı. Bizi oraya alırlar, babamda o küçük odaya gelirdi. İktidar daha insaflıydı herhalde o zamanlar! Nazlıcan’dan daha şanslıydım çünkü okulumda böyle bir sorun yoktu. Yani çarşamba öğlenleri kimse bir şey demezdi. Onun okulu bir de tasdikname vermiş üstüne üstlük, her çarşamba babasını görmeye gitmek istediği için.
Nazlıcan’ı izlerken...
Taksim’den dolmuşla Fatih’e, oradan minibüsle Sağmalcılar. Nizamiyeden giriş, ana kapıya gidiş. Oradan sola dönünce, müdürün odası. İçeri giriş. Daha sonra ara kapıdan küçük odaya geçiş. Bir süre bekleyiş. Babam kapıdan yanında gardiyanla gelirdi. Sanki babam orada kalıyor, biz de ziyaretine geliyorduk. Annem beni şikayet ederdi. Bazen ağlardı. 21 ay sürdü. Mektup yazardım. Mektuplarımda kendimi eleştirirdim hep. Geçenlerde bir tanesini buldum, okudum. Babam bana gizliden bir fotoğraf yollamıştı. Cezaevine girince çekiliyor, boynunda bir levha giriş tarihinin yazdığı. Arkasında “Siz gençlerin daha güzel günleri için yatıyoruz” diye yazıyordu. Nazlıcan’ı izlerken çarşamba günleri geldi aklıma. Görüş günleri hiç değişmemiş meğer...
ÖMER ÜRÜNDÜL’Ü ÖZLEMİŞİZ
“Savunma organizasyonu bozuk”, “Orta saha-defans bütünlüğü yok”, “Kapalı savunma karşısında set oyununda sıkıntı var...” Özlemişiz bu cümleleri. Ömer Üründül bazen bize alınmıştır. Bizim de bu şablonlardan sıkıldığımız olmuştur. Ama araya bu kadar zaman girince baktım vallahi özlemişim.
REHBERiM
ATA DEMİRER’İN SON ŞOVU
‘Tek Kişilik Dev Kadro 2’ ile Ata Demirer Türkmax’ta. İlki 2006 yılında seyirciyle buluştu bu şovun. Bildik karakterlerle Ata’nın çocukluk hikayelerinin harmanlaması diyeyim. İkinci tek kişilik oyunu da bunun devamı. İki açıdan bakmak lazım; bildik hikayeleri tekrar anlatıyor. Ama yine de güldürüyor. Peki yaratıcılık? Sınırlı. Mesela koca şov boyunca bir tane ‘siyasi hiciv’ var. 2000’li yılların içinde olup bu kadar saat sahnede kalan bir komedyenin mizah dağarcığında sadece bir sahnelik mi ‘siyasi hiciv’ olur? 23.15
BEATLES MÜZİKLERİYLE BİR FİLM
‘Across The Universe’ bir Beatles şarkısı. Bu akşam CNBC-E’de yayınlanacak filmin de adı. 60’ların dünya olayları ve bunun 33 Beatles şarkısı eşliğinde bir gençlik aşkı şeklinde sunumu. Beatles şarkılarını bir kere daha dinlemek gayet hoş. Ama filmde ‘insanın içine bayarcasına’ kullanıldığı yönünde eleştiriler var. Yine de şu yorum galiba olayı özetliyor; “Film bütün kusurlarına rağmen en azından 60’ların idealist ve sevgi dolu mesajını belki de son bir kez daha bize hatırlatıyor.”(beyazperde.com)
FA CUP HİKAYESİ
NTV Spor belgesel kuşağında ‘FA Cup’ın Hikayesi’ var. Dünyanın en eski futbol organizasyonu İngiltere Federasyon Kupası’nın tarihi. Üç bölümde anlatılıyor. İlk bölüm bu akşam. 22.00