Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 24 kanalında katıldığı ‘Söz Bitmeden’ programında dizilerin ‘takıntılı aşk’ örnekleriyle dolu olduğunu; bunun da toplumu olumsuz etkilediğini söylemişti. Psikiyatrist gözüyle ‘hastalıklı durum’ olarak nitelenen takıntılı aşk karakterleri, dizilerin en çok aranılanları oluyor. Ne kadar çok takıntı, o kadar ilgi. İzleyici, aşkı kontrol edemeyeceği ya da devamı gelmeyen ‘aşkların’ örnekleriyle gece yatağına gidiyor!
Peki bu karakterlerin en belirgin olduğu diziler hangileri?
İnterpress Ajansı bir çalışma yapmış. Şöyle bir liste çıkıyor:
‘Yer Gök Aşk’ (Fox), ‘Beni Affet’ (Star), ‘Unutma Beni’ (Fox), ‘Deniz Yıldızı’ (Fox), ‘Dila Hanım’ (Star), ‘Karadayı’ (ATV), ‘Böyle Bitmesin’ (TRT 1), ‘İntikam’ (Kanal D), ‘Benim İçin Üzülme’ (ATV), ‘Kayıp Şehir’ (Kanal D), ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ (Kanal D).
FUTBOLCU YORUMCULAR KENDİ YAPTIKLARINI NE ÇABUK UNUTUYOR?
Futbol oynamış ünlü isimler televizyonda yorumcu oluyor. Amaç onların tercübelerinden yararlanmak. Futbolcuların saha içindeki hareketlerine ilişkin yorumlar yapıyorlar. Yeni kuşak isimler daha bir insana “Kardeşim senin yaptıklarını da görmüştük” dedirtiyor.
Kasımpaşalı Yalçın penaltı sonrası itiraz ediyor, kendini yere atıyor Fenerbahçe maçında. Lig TV’de ‘Maraton’da yorumcu Tümer Metin; “Yalçın niye itiraz ediyor?” diye soruyor. Tümer Metin’in maçlarını bir bulsalar da benzer ‘itirazlar’ını gösterseler. Şöyle dese, “Ağabey, biz de itiraz ederdik ama hiçbir işe yaramıyor. Futbolcunun maç içinde tansiyonu böyle oluyor” tamam. Sanki o sahalarda kendileri oynamamış, o sahneleri hiç yaşamamışlar gibi ‘etik ağabey’ durumunda olmaları beni rahatsız ediyor.
BU DANSI BİR YARIŞMACI YAPSA SERGEN ONA NE NOT VERİRDİ?
Koreli kardeşimiz PSY’yi dansıyla Acun Ilıcalı’nın ‘Yetenek Sizsiniz’ programında izledik. İster istemez bu yarışmayla özdeşleştirdim. Bizden bir vatandaş çıksa, böyle bir müzik eşliğinde buna benzer figürle dans etse; mesela Sergen ne derdi?
“Çalışmışsın ama ben yaptığı hareketlerden bir şey anlamadım. Kendine göre değişik dans denemişsin ama olmamış...” derdi muhtemelen...
PSY’yi televizyonda izleyince bizlere bir gerçeği anlattığına kanaat getirdim; pop müzik işte böyle bir şey. Abuk bir hareketle köşe dönülür.
AYRIK, “EŞİMLE BU YARIŞMAyA KATILMAM” DESE HABER OLURDU
Mehmet Ali Birand’ın vefatından sonra, oğlu Umur Birand ‘32. Gün’e devam ediyor. İlk konuk İlker Ayrık’tı. Ekranın en sempatik yüzlerinden. Hem ‘Seksenler’ dizisi hem de, ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’le (Ben açıkçası en fazla yarım saat dayanabiliyorum) şu sıralar en popüler isimlerden.
Kendisine “Siz eşinizle bu yarışmaya katılır mıydınız?” diye soru geldi. “Çok isterdim” dedi.
Bence şöyle bir cevap verse mizah haline de uyardı; “Valla kardeşim, ortada bir yarışma var. Tuttu. Sağolsun yarışmacılar renkli, eh, biz de demek ki iyi idare ediyoruz ki bugünlere geldik. Ben açıkçası pek öyle hallerde olmayı sevmem. O ayrı bir yetenek. Onun için düşünmezdim.”
Sunucu kendi yarışmasıyla dalga geçti diye haberler de çıkardı. Bu da pazarlama açısından ayrıca bir artı olarak programın hanesine geçerdi.