Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


Habertürk’ün gezi gözlem programı ‘Airport’ta bir İran portresi vardı. Buradaki İranlı kadınların giyimleri üzerine çeşitlemeler yan yana gelince içinden çıkılması güç bir hal alıyordu. İki farklı şehirde iki farklı kadın portresi...
Ekip Tebriz’de. Baştan aşağı siyah giyinmiş kadınlar yolda yürüyor. Metin şöyle: “Kadınların kurallar gereği başlarını örtmesi gerekiyor (Olaya Fransız turist yorumu oluyor bu!). Ancak Tebriz’de modern giyinmeyi ve örtünmeyi tercih etmiş.”
Şimdi bu modern giyinip örtünmeyi tercih etmek nasıl oluyor? Oluyor. Cümleyi böyle kurunca oluyor. Sonra ekip Meşhed’e gitmiş. Buradaki yorum farklı. Farklı da söze “İranlı kadınlar” diye girince yine bir genelleme yapılmış oluyor. Buradan bir başka ‘İranlı kadın giyimi’ portresi çıkıyor: “İran’da kadınların pantolon üzerine bol tunikler giymesi ve fazla dikkat çekmemesi gerekiyor (Demek pantolon üzerine tunik giyince dikkat çekilmiyor ve bu bir kural.) İranlı kadınların aşırı kabartılmış saçları üzerinde örtüleri, her an düşecekmiş gibi duruyor.” (Nereden nereye geldik!). Ve asıl bomba geliyor: “Keskin bakışlı bu güzel kadınlar, ritüeller uygun olarak fark edilmenin yolunu bulmuş gibi görünüyor.” Başını örtüyor, modern giyiniyor, fazla dikkat çekmemek için tunik giyiyor, ritüellere uygun olarak kendini fark ettirmesini biliyor... Sizce İranlı kadınlar bunlardan hangisi olabilir?

Haberin Devamı

BOŞUNA GÜLBEN ERGEN OLMADI
Gülben Ergen Madonna’yı havaalanında karşılamak istediğini, hatta hayran moduna girip, avazı çıktığı kadar bağırmak istediğini yazmış. Nereye? Twitter’a. Twitter günümüzün pazarlama aracı. Konu Madonna... Şimdi Ergen’in dedikleri milletin kafasına kazınmaz mı? O gün Madonna’nın yakınına Gülben Ergen getirilip hani öyle çok bağırmasa da tezahürat yaptırılıp gazetelere haber yapılmaz mı? Bu işlerin altlığı da bugünlerden yapılmaz mı? Ben bunları düşündüysem Gülben Ergen çoktan düşünmüş olmaz mı? Bunun adına da ‘muhteşem pazarlama’ denilmez mi?

TÜRKİYE’DEKİ AMERİKAN ÜSSÜNÜ AMERİKALI’DAN ÖĞRENMEK
‘Medya Mahallesi’nde Malatya Kürecik’te Amerikan üssü kurulmasıyla ilgili konuşmalar vardı. Ayşenur Arslan haberi bir Amerikan komutanından öğrendiğimizi söyledi. Malatya’ya giden gazetecilere de sokakta konuşan vatandaşların da “Evet gelip gidiyorlar” gibilerinden olağan konuşmalar yaptığının altını çizdi. Sonra bu konunun hiçbir gazetenin birinci sayfasında yer almadığını da söyledi Arslan. Bu bir algıdır. Şimdi bize verilen algı ‘28 Şubat ve askeri vesayet’. Eskiden tabii ki haberdar olurduk. Çünkü buralarda yapılan gösteriler haber olurdu. Şimdi ya yürüyen yok, ya yürüyeni gören...

Haberin Devamı

REHBERiM

BATAN GEMİNİN BELGESELİ
National Geographic Channels International İtalyan prodüksiyon şirketi DOCLAB ile ortaklaşa Isola del Giglio kıyısında kayalıklara çarparak yan yatan Concordia adlı geminin batışıyla ilgili bir saatlik özel bir belgesel hazırladı. ‘Facianın Ayak Sesleri: Costa Concordia’ adlı program, bu akşam 23.00’te National Geographic Channel’da olacak. Gemisini terk eden kaptan, batış anı görüntüleri üzerine haberlerde bol bol malzeme vardı. Sanırım bunların toparlaması bir ‘güncel haber’ çalışması. Belgesel daha ağır bir iş olsa gerek!

DEMİRHAN’IN SİNYALİ
Demirhan Baylan, Bulutsuzluk Özlemi’nin unutulmayan basçısıdır. Sonra kendi müziğini yapmaya başladı. Son albümü ‘Sinyal’. ‘Ana Sahne’ de seslendirecek. (DREAM TV / 22.00)

FENERBAHÇE ÜST TURA ÇIKACAK MI?
Euroleague’de Fenerbahçe için kader maçı. Sarı Lavicertliler, İtalya’da Armani Milano ile karşılaşıyor. (NTV SPOR / 19.30)