CHP Antalya milletvikili Gürkut Acar TRT’nin ‘müzik yayınları’na ilişkin bir soru önergisi vermiş, orada “TRT Radyo 3 yayınlarının ulaştığı iller ve bölgeler de giderek daralmaktadır” cümlesi yer almış. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de cevaplamış. Dediği şu; “Bu radyo az dinleniyor ama elinde fazla verici var. Biz de aldık bu az dinlenen radyonun vericilerini, daha çok dinlenen müziklerin yayınlandığı radyolara verdik.”
“Dinleyici eğilimi (en az dinlenen radyo) ve kurumsal ihtiyaçlar” diye de Ankara bürokrasi havalarından bir türkü de söylemiş sayın Şahin. Caz, rock ya da klasik müzik sevmek için CHP’li olmak gerekmiyor. Ya da Şahin, AKP’li olarak bu müzikleri dinleyen bir genel müdür olsaydı başka türlü bakardı olaya.
Sahil kesiminde yayın devam ediyor
Radyo 3, en az tercih edilen müzik türlerinde yayın yapması nedeniyle en az dinlenen radyo kanalımız olmuş, buna rağmen ‘kamu yayıncılığı bilinci ve sorumluluğu gereği (...) dinlenme potansiyelinin görece yüksek olduğu illerde ve sahil kesimindeki turistik bölgelerde’ yayın devam ediyormuş. Yaşadığım bir olay tam da bu açıklamaya cuk oturuyor. Bir konser dönüşü uçakta pilot şöyle bir anons yaptı; “Dışarıda eksi .... derece. Biz siz sayın yolcuların rahat bir yolculuk yapması için içeride ısıyı 22 derecede tutuyoruz!” Sayın Şahin’in açıklaması da tam böyle bir durumu yansıtıyor.
TRT radyo bitiyor mu?
28 Ocak 2011 tarihindeki yazımın başlığı böyle. O zamanlar vericilerin başka radyolara tahsis edildiği haberleri yayılmaya başlamış. Yazımda belirtmişim, TRT’den şöyle bir not gelmiş: “Bu radyo bizim için çok önemli, Türkiye’nin tek klasik müzik kanalı. Bilakis Radyo 3’teki klasik müzik programlarının sayısını yeni yayın döneminde artırdık ve sürekli artırmaya devam edeceğiz...”
Bu açıklamanın hikaye olduğu önergeyle anlaşılmış oluyor. Kimse oturup da anlatmasın bana. Bu bir anlayış meselesidir. Doğrudur Sayın Genel Müdür hiç sevmediği bir müzik türünün yer aldığı bir radyoyu, sırf kamu yayıncılığı zorunluluğundan bir şekilde yayında tutuyor. “Halk türkü dinler, entellerse klasik müzik”’ demekten vazgeçmedikçe biz, “TRT 3 kalsın mı gitsin mi?” diye daha çok konuşuruz. Daha çok vericiler yeni açılan radyolara verilir. Tabii kamu yayıncılığı bilinci kadar bir alanda Radyo TRT 3 devam eder!
KILIÇDAROĞLU’NU KİMLER GÖRMEDİ?
Dersim tartışmasıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da yaptığı açıklama önemliydi. Kim vermedi? TGRT, AHaber, 24. Başka söze gerek var mı? Haber kanalıysan vereceksin.
REHBER
ESİN AFŞAR’I EN İYİ DİLMENER ANLATIR
Popüler müzik üzerine konuşan yazan az sayıda isim var. Bunlar içinde en bildik isim; Naim Dilmener. Arşiviyle bu işe ciddi eğiliyor. ‘Bir Şarkısın Sen’de Esin Afşar programı var. Müziğini, yaptıklarını en iyi analatacak isimlerden biri Dilmener. (24/21.40)
ÜZERİNDE EN ÇOK KOMPLO TEORİSİ YAPILAN ÖRGÜT ‘DEŞİFRE’DE İŞLENİYOR
Kendine özgü bazı programlar vardır. Bunlardan biri ‘Deşifre’. Kendi gündemini kendi belirler. İlluminati, Mehmet Ali Önel’in merak konusudur. Arada bir işlemez, her daim üzerinde durduğu konulardan biridir. Üzerinden en fazla komplo teorisi üretilen örgüt herhalde İlluminati. Bu akşam örgütün tepe noktası olduğu söylenen Tavistock gündeme geliyor. Tabii yine örgütün neler yapacağı. Aytunç Altındal eşliğinde. (AHaber/21.10)
BİRİ BİZE SÖYLESİN; MUTLU MUYUZ?
Bu konu üzerine uzman olarak konuşanları severiz ve izleriz. Yelpaze geniştir. Tanıdığımız, bildiğimiz bir isim olması önceliktir. Sonra mesleği? Çok para kazanan işadamı, çok ünlü bir dizi oyuncusu, ünlü bir yazar, astrolog... Uzar gider liste. Ama tabii asıl bu konunun erbabı psikiyatristlerdir. Hele Ayşe Arman kendisiyle söyleşi yapmışsa daha da önem kazanır. Sözü dinlenir olur.
‘Soru-Yorum’da Cüneyt Özdemir’in konuğu medyanın önündeki bir psikiyatr: Dr. Ümit Yazman. “Türkiye’ de vatandaş mutlu mu?” sorusunun cevabı aranıyor. Ve tabii ki daha fazlasının... (CNN Türk / 19.30)