Geçtiğimiz salı sabahı uydu alıcıları ile televizyon izleyenler için yeni bir gün olacaktı! Geçen şubat ayında fırlatılan Türksat 4A uydusu devreye girecek ve tüm kanalların yerleri değişecekti. Sonra ‘ani’ bir açıklama geldi. Yayıncı kuruluşlardan ve Ramazan ayı nedeniyle izleyicilerden gelen yoğun talepler dikkate alınarak, o gece yarısı (pazartesi gecesi yani), uydulardaki televizyon ve radyo yayınlarında yapılacak frekans değişiklikleri ileri bir tarihe ertelendi. Gerekçe gayet hoş. Kimse üzülmesin, yorulmasın.
Bu değişiklik gerçekleşmeyecek mi? Kaçarı yok. Peki niye bu açıklama yapıldı?
UYDU ALICISINI ÇORBA EDECEKTİ
Sektörde bu konunun uzmanı ile görüştüm. “İnsanların durumu anlaması ve öğrenmesi için zaman kazanmaya çalışıyorlar. Kaçış yok. 3 gün mü, 3 ay mı bilmem ama yapmak zorundalar” dedi.
Uzmanın bir saptaması daha var:
“Bu işi bütün uydu alıcılarının bir anda becermesi mümkün değil. Kanallar, bunu bildikleri için; izleyici sayısının düşeceğini ve reklam gelirlerinin azalacağını göz önünde tutarak buna zorladılar.”
10 milyonun üzerinde insan uydudan kanalları izliyor bu ülkede. Bir anda bu değişimin gerçekleşemeyeceğini düşündüler.
Yani “Millet yeni ayarlarını yapamayacak” dediler ve ertelediler!
D Smart ve Digitürk aboneleri için sorun yok. Çünkü bu platformlar otomatik olarak, ayarları yapıyor. Ama uydu alıcıları olanlar, kendileri yapmak zorunda... 429 televizyon kanalı var Türksat’ta. Bir de yeni uyduyla rakam daha da artacak; 477 kanala çıkacak.
Tüm kanalların ayarlarının zaman alacağı düşünüldü. Uzman, en doğru zamanı verdi.
YENİ YAYIN DÖNEMİNDEN ÖNCE
Türsat 4A uydusuna geçişin, kanalların yeni yayın dönemi olarak belirledikleri zamandan önce yapılmasını öneriyor bu uzman: “Ben olsam yeni yayın döneminden en az 15 gün önce bitirmiş olurdum” diyor.
Ağustos ayında gerçekleşirse iyi olur yani; o arada millet ayarlarını yapmış olur.
DÜNYA KUPASI YAYINLARI KESİLDİ
Dünya Kupası’nı biz izledik. Ama yurtdışında bu işe para yatıran özel te-levizyon kanalları uyduda büyük bir savaş verdiler. ‘Bedava’ yayınlara el koydular diyeyim.
TRT, Fransa’da Free Box TV içinde yer alıyor. Maçları hem Fransızlar, hem de burada yaşayan Türkler takip ediyorlardı. Ama bu devam etmedi. Fransa üzerinde maçların yayın hakları, Katar spor kanalı beIN Sport’a ait.
Bir süre platformun 583’üncü kanalından, TRT’den maçları bedava izleyenlere sürpriz gecikmedi.
‘Bu kanalın yayını teknik nedenlerden dolayı bizim dışımızda kesilmiştir’ yazısı çıkmaya başladı. Yayınlar kesildi.
Dünya Kupa’sının tüm dünyayı ilgilendiren ve insanların ‘özgür’ bir şekilde izlemeleri gereken yayınlar içinde yer alıp almadığı tartışma yarattı.
Kablo ve ADSL üzerinden yayınlarda hem Katar spor kanalı, hem Fransız TF 1 kanalı yaptırım uyguladı. Uydu yayınlarına da karşı çıktı.
Alman ZDF ve ARD’nin maçları kendi sınırları dışında (Eutelsat üzerinden yayın yaptılar) yayınlayamayacağını iddia ederek dava açmaya kadar gitti iş.
Önümüzdeki Dünya Kupası’nda benzer sorunlar olacak gibi görülüyor.
Dünya Kupası yayınları paralı mı olacak tartışması gündemde yani.
REKOR İZLEME ORANLARI
Türkiye katılsaydı bilmem bu rakamlara ulaşır mıydı TRT?
Almanya’da finali 42 milyon kişi izlemiş; izlenme oranı yüzde 86.3. Belçika’da, Belçika-ABD maçı bu ülkenin ‘tarihi rekorunu’ kırmış, 5.5 milyon kişi izlemiş; izlenme oranı yüzde 85.
Hollanda’da Arjantin maçını 12.4 milyon kişi izlemiş; oran, yüzde 89.3 oluyor.
Merak ediyorum; Türkiye bu kupada yer alsaydı bu oranlar olur muydu?