Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ege Denizi’nde meydana gelen deprem, haber kanallarımızın baş köşesine oturdu. Büyük bir depremin bizi ne hale sokacağının provası gibiydi. Ekranda olanların bana hissettirdiği buydu. “Bu artçı mı, başka büyük deprem var mı?”, “İstanbul’da asıl deprem ne zaman olur?”, “Bu bir işaret mi?” gibi biz vatandaşların telaşının görüntülü haliydi haber kanalları.
Telefonların kilitlenmesiyle ilgili bir yorum dikkatimi çekti: “Daha büyük bir depremde iletişimin ne durumda olabileceğini gördük.”

YİNE KAPILARI ÇALINDI
Onları 17 Ağustos depreminden sonra tanıdık. O güne kadar, “Evladım niye bu mesleği seçtin?” diye listelenen mesleklerden birini yapıyorlardı; jeoloji mühendisliği...
Deprem onları ünlü yaptı! Sonra birbirine girdiler...
Neyse, aradan epey bir zaman geçti.
Cumartesi günü Ege Denizi’nden şiddetli bir gürültü geldi. Deprem profesörlerimiz ekranlara döküldü: Şener Üşümezsoy, Ahmet Ercan, Oğuz Gündoğdu...

KANALLARIN KİLOMETRE HESABI!
90 kilometrelik mesafeden söz edildi gün boyu. “Çanakkale’ye 90 kilometre” diyen kanallar çoğunluktaydı. Sadece CNN Türk ısrarla; ‘Denizin 90 kilometre altında’ diye altyazı geçti.
Peki denizin kaç kilometre altında olmuştu deprem? Bu konuda da değişik rakamlar vardı. NTV’ye göre 5 kilometre, Habertürk’e göre 10 kilometre altındaydı denizin.

AĞZIMDAN KÖTÜ ŞEYLER ÇIKACAK
Halk TV’de görüşlerine başvurulan isimlerden biri de Oğuz Gündoğdu hocamızdı. Jeoloji Mühendisleri Odası eski başkanı. Görüşlerine en çok rağbet edilen isimlerden biriydi, Ağustos depremi ve sonrasında. Canlı yayına telefonla bağlandı.
Yeni yaşanan deprem üzerine konuşuldu.
Son soru, “17 Ağustos’tan ders aldık mı?” olunca, sanırım sinirleri tepesine çıktı Oğuz Hoca’nın, patladı:
“Artık bende bir bıkkınlık oluştu biliyor musunuz? Söylüyoruz, söylüyoruz; her konuda yanlızca deprem değil, sellerde şunda bunda... ‘Bir grup insan bunu söylüyor’ diyorlar... Ağzımdan kötü şeyler çıkacak. Bizim işimiz bu, o tehlikeyi söyleyeceğiz. ‘Şunları şunları yapın’ diyeceğiz. ‘Bugün geçti, ne yapalım’ın bedeli ağır olacak.”

DEPREM UZMANI EVİNDE RAHAT!
Habertürk’e depremin ilk dakikalarından sonra deprem uzmanı Şerif Barış da bağlandı. Barış; vatandaşın, “Bu deprem asıl depremi tetikleyebilir mi?” endişesi taşıyabileceğini söyledikten sonra,“Ben şu an İstanbul’da evimde rahat oturuyorum. Benim böyle bir beklentim yok” dedi.
Bunun üzerine spiker, “Kendi binanıza güveniyorsunuz muhakkak. Pek çok yapı böyle değil” derken aslında, “Sen deprem uzmanısın, tabii evine güvenirsin; millet ne yapsın?” demeye getirdi.
Daire seçerken içinde deprem uzmanı oturanları tercih etmekte yarar var.
Garantili yıkılmaz!

Haberin Devamı

HATİPOĞLU’NA VERYANSIN

Haberin Devamı

Halk TV’de Eren Erdem, ‘Ezber Bozan’ programında Nihat Hatipoğlu’na fena yüklendi. Ayşe Acar ile (Haber kanallarının, nasıl soru sorulur, nasıl konuk idare edilir, ekranda nasıl etkili bir duruş gösterilir diye onu takip etmelerinde fayda var!) sohbetinde şunları söyledi:
“Bir gün birini dinledim. Televizyon televizyon geziyor; beyaz saçlı bir vatandaş. Profesör ünvanı var (sonra adını söyledi). Hz. Ömer’in Medine’ye gelişini anlatıyor. 1.5 saatte Medine’ye gelemedi. “Geliyordu”, “Dağlar kükrüyordu”; yahu getir Medine’ye.”

HZ. ÖMER GERÇEĞİNİ ANLAT!
“Ömer’in Medine’de neler yaptığını anlatman lazım. Ömer, hanımına rüşvet veren valinin görevine son vermiştir. Hz. Peygamber adına uydurma rivayet uyduran Ebu Hareyri’ yi kırbaçlatmıştır. Biraz bunları anlat” diyen Erdem, sözlerine şöyle devam etti: “Hz. Ömer, ‘İktidarımda 4 bin dinardan fazla mal bikirtirenin mallarına el koyacağım’ dediği için de şehid edilmiştir. Suikast düzenlenmiştir. Bunlar yok. Ömer geliyordu dağlar titriyordu. Hep kasidelerle menkıbelerle. Bizim teyzemiz de sağolsun bakıyor bunlara, çok muhterem insan diyor.”