Hanefi Avcı bir kitap yazdı. Ortalık toz duman. Bu toz duman arasında haber kanallarının tartışma programlarına da fena halde bir hareket geldi!
Katılanlar farkında olmayabilir, ortaya ‘yerli dizi’ izlenir gibi bir durum çıkıyor. Son olarak ‘beklenen karşılaşma’ oldu ve ‘reyting’ tavan yaptı. Nedim Şener ile Şamil Tayyar karşı karşıya geldi. Onların bulunduğu yer ve konuşmalar ile biz televizyon izleyicisinin bulunduğu yer arasında fark var.
İki ‘kutup’taki yazar ne kadar sakin ve kendine hakim konuşabilirdi? Önce Şamil Tayyar’ın ‘alaycı gülümsemesi’ takıldı gözüme. Nedim Şener’den “Çelik çekirdek değil olsa olsa kabak çekirdeği” sözü Tayyar’ın yeni kitabı üzerineydi. Sonra “Konuşma ulan” ile bıraksalar birbirlerine girişecekler kıvamında bir atmosfere doğru gitti. ‘Efendim gazeteciler kocaman adamlar tartışmayı öğrensinler’ gibi laflarla işin içinden sıyrılmak pek akıl karı değil. ‘Kutuplar’ın elektrik yüklü bulutlarını arındırmak pek kolay değil. Şimşek her daim çakar. Bir CIA ve FBI filmi. Amerikan polis teşkilatındaki pislikler gibi. Teşkilatın deşifresi gibi. Galiba şimşekler orada çakıyor. Bu kitap fitili ateşledi. Onun televizyonda oynanan tehlikeli oyunu da tartışma programlarında. Oyuna devam mı?
GAZETECİ BAŞKA İŞLER DE YAPAR!
Sky TV’de ‘trend’ gazeteci Mehmet Baransu canlı yayında ‘Şimdiki Zaman’ programında. Askeri karargaha içinde bir dinleme cihazının bir gazeteci aracılığı ile sokulduğunu söyledi. “‘Adım kadar eminim” dedi. Bu gazeteci şu an görevde anlaşılan. Yine anlaşılan ‘ergenekon’ yanlısı! Bir gün başka bir gazetecinin bir başka gazeteci için bir başka karargaha dinleme cihazı koyduğunu duyarsak şaşırmayalım. Bu ilişkiler yumağının içine girince girdaptan kurtulmak zor oluyor. Kim kime ne görev veriyor ne adına veriyor? Yaşarsak ve bu program devam ederse ve bu süremiz bir on yıl için geçerli ise işte yukarıda söylediğim o an yaşanmazsa şaşarım!
REHBERiM
“EN KARANLIK YIL: 1993”Kanal a’nın ‘Belgesel Kuşağı Dünden Yarına’ programında bu hafta; birbiri ardına yaşanan şüpheli kazalar, suikastlar ve terör olayları ile Türkiye tarihine damgasını vuran olaylarıyla ‘En Karanlık Bir Yıl: 1993’ ekrana geliyor. Cüneyt Polat’ın not defterinden diyelim. (KANAL A/21.30)
BiRAZ POKER ASIL JODIE FOSTER
Televizyonda yayınlandığı her seferinde kendini izleten neşeli film. Hikaye neşeli, oyunculuklar iyi. Ama bir güzel var ki onu izlemek ayrı bir keyif; Jodie Foster. Bir de poker oynama isteğini kamçılıyor ya... İştahı artıran yemek programları gibi. Her daim seyredilir bir film olduğu için rehbere aldım. (KANALTÜRK/19.50)
YiNE DE BiR ÇAĞAN IRMAK FiLMiShow TV değişiklik yaptı ‘Ulak’ filmini yayınlıyor gece yarısı. Zamanı olmayan tarihin insan maceraları. Yaşamış ama yok olmuş hikayeler. Biraz da Çağan Irmak’ın ‘Ben farklı bir film de çekerim’ mesajı taşıyan bir film. Çetin Tekindor başta olmak üzere özellikle de küçük oyuncuların muhteşem performans sergilediği ne olursa olsun bir Çağan Irmak filmi. Seyretmemiş olanlar merak edenlere... (01.00)
01.00’E DEMiR ATAN YARIŞMA
‘Passaparola’ gerçekten bu saat dilimine demir attı diyebilir. Nedeni bilinmez! Herhalde çok sayıda gece gece yarışma izlemek isteyen var! Konuklar Hülya Polat, Kamil Sönmez, Süleyman Yağcı, Alay Cihan (STAR / 01.00)
OKURDAN
DUBLAJ DEĞİŞTi TEPKi GELDi
Duygu Vardar ‘Alacakaranlık’ filminin dublaj ve diyalog değişiminden epey bir şikayet olduğunu yazıyor. 02.10.2010 tarihinde saat 22.15’te Fox TV’de yayınlanan ‘Alacakaranlık’ dizisi ile ilgili dublaj ve diyalog değişimi rezaleti birçok ‘Alacakaranlık’ severi kızdırdı. Facebook’ ta bu konu ile ilgili Twilight Türkiye Fan Sitesi’nde yer alan bazı notlar; “Adrenalin artırıcı ne ya?”, -”‘Açık kahverengi göz’ dedi! Kehribar rengine!”, “Bella öteki, beriki gibi sözcükleri kullandı”. “Beyaz bir ara ‘D vitamini’ dedi Charlie”, “Edward sahada Bella’ya ‘Saçlarını ört’ dedi, Ört neee?”. Fox TV’yle yöneticilerine duyurulur!