Uğur Dündar, Cüneyt Özdemir’in ‘BeşN BirK’sındaydı. Söz, giyimden açıldı. Dündar Türkiye’de, “Televizyoncu kimdir?” sorusunun cevabıdır. Televizyon insanı olmak ondan geçiyor. Giydiği takım elbiselerden söz etti. Aynı renkleri tercih ettiğini söyledi. Hatta kravatını bile değiştirmeyi düşünmediğini vurguladı. “İnsanların gözlerinin kravatıma takılmasını istemem” dedi.
Haklı. Bir kravat renginin bile değişmesi, izleyecinin ilgisini kravata yöneltiyor. Ve bunu ekranda bilmeyenler var hâlâ. Özellikle hanım spikerlerin bu konuda sorunları var. Pandül küpe takanlar, ağır makyaj yapanlar, alacalı bulacalı göz alıcı aksesuarlar kullananlar... Bir de ben, kadın spikerlerin haber program sunanlarının ayakta durmasından rahatsızım. Sürekli gözüm kıyafetlerine takılıyor. Süzüp duruyorum. Sonra birden el kol hareketleri başlıyor, bir de ona takılınca ne dedikleri uçup gidiyor. Hem şık, hem sade, hem de belli tonları seçmek lazım. Öğrenmek isteyenler Uğur Dündar’a bir uğrasın!
ERGENEKON ŞİFRESİ DİZİDE ÇÖZÜLÜYOR!
Samanyolu Televizyonu’nun son flaş dizisi ‘Kollama’ ilk başlarda öyle pek ilgi görmedi. Ne zaman Ergenekon durumlarına geçti, günceli yakaladı; o zaman günün izlenen dizileri arasında ilk beşe filan girmeye başladı. Tabii ‘kendi penceresinden’ yakaladı olayı.
Dizide bir örgüt var; Erkenkondu... Taşyapı eski binada şamdanların arasında Türkiye’yi bölüp parçalamak için çalışıyor. Bizim polisler de bunların peşinde. Son bölümde polis kahramanlar bir savcının - adı Suha - elindeki belgeleri ele geçiriyor. Bu belgelerde Erkenkondu’nun başındaki isimler netleşiyor; Kaya Minik ve Hazırol, bu örgütün ilk iki ismi. Listede Emin Ağapaşa (Emin Ağaoğlu olmasın!) da var. Ve polis harekete geçiyor.
Bu arada örgütün toplantısında çok duyduğumuz olaylar da anlatılıyor. Polonya Cumhurbaşkanı’nın düşen uçağından yola çıkılarak bu konuda kendilerinin uzman olduğu, örneklerle veriliyor; Adnan Menderes’in uçak kazası, Eşref Bitlis’in düşürülen uçağı gibi. Yani bu örgüt organize etmiş o olayları. Ve şimdi de başbakanın uçağının düşürülmesi konuşuluyor. Televizyonun en ‘siyasi’ dizisi şu sıralar ‘Kollama’. Ve böyle bir dizinin olmasına ses çıkarılmıyor. Çünkü moda şimdi bu.
REHBERİM
KEYİFLİ BİR KOMEDİ
Fox’ta daha önce de yayınlanmış bir film ekrana geliyor. Ama bu keyifli bir komedi olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor: ‘Çılgın Karavan’. Türünün iyi filmleri arasında yer alıyor. İzlemeyenler için tavsiye olunur. Robby Willams çok başarılı. (FOX / 20.30)
TARTIŞMALI BİR KİTAP VE KONUK
Dr. Cem Keçe... Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği’nin kurucusu ve genel başkanı. son kitabı ‘Eşcinsellik Kader Değildir’ ile çok konuşuldu, eşcinsellerden ve demokratik çevrelerden tepki çekti. “O kitabı duyup, çocuğunu var olmayan bir tedaviye zorlayacak, onları daha da baskı altına alacak aileler özgürlüğün sesi değil, faşizmin ayak sesleri olacak” diye bir eleştiri gelmiş. Daha önce Okan Bayülgen’e de çıkmıştı Dr. Keçe. Bu, o programdan sonra yapılan bir eleştiri. “Eşcinsellik hastalıktır gelin bana tedavi olun” durumu mevcut.
Bu arada sitesine baktım Dr. Cem Keçe’nin, ona göre her konuda tedavi mümkün. Hani büfeler vardır. Hem tost satar, hem lahmacun, hem sosisli, hem dürüm... Her şeyin hocası gibi Sayın Keçe. Bakalım izleyeceğiz, göreceğiz, Hülya Avşar’ın programında. Bu arada özellikle şiirlerini tavsiye ederim, sitesinde yer alıyor! (Habertürk / 23.05)