Filmde oynayan Nur Aysan böyle bir görüş bildirmiş. Hollywood’un ‘Amerikan emperyal senaryoları’na karşı rahatsız edici filmler silsilesinin devamı olarak görüyorum ben. ‘Kurtlar Vadisi’ serisi ideolojik anlamda Amerika’yı rahatsız etti. Çünkü bölge halkı bu filmlerden etkilendi. Şimdi gelecek film de İsrail’i rahatsız edeceğe benziyor. Eee, iş ‘sinemada ideolojik’ rekabet varsa ve bunun da kurallarının ne olduğu biliniyorsa, ‘Kurtlar Vadisi’ bunu yerine getiriyor.
Gelelim sanat işine. Orada biraz duralım. Benim hoşlandığım tarz filmlerden değil. Yani gişe ve ajitasyon propagandaya servis olarak görüyorum. Ama gerçekleri de inkar etmemek lazım. Tespiti yapmak gerek. ‘Kurtlar Vadisi’ rahatsız ediyor.
‘KÜÇÜK SIRLAR’ ÜZERİNE
Gençlik dizisine yapılan eleştirileri biraz abartılı buldum. Gerçekten anlamsız. Oturup seyrettim. Okul dizisi değil. Yani ben izlerken böyle işte İstinye Park’ta bol bol örnekleri bulunan genç kızlardan bir demet gördüm. Yok, “Anadolu’daki ne yapar?” diyorlar. Yahu Anadolu’daki magazin programlarını da seyrediyor. Tümden bakacaksak her dizinin, her programın bir ‘ahlak’ kodu yerle bir olmaya hazırdır. “Yok efendim dizimiz eğitici olsun gençlere iyi örnek olsun” diye bakmanın anlamı yok. Haa, ben bu dizideki karakterlerin anlamsız, yersiz, üstünde bile durulmaması gerektiği, dizinin sıradan bir pembe dizi olduğu görüşündeyim. Ama öyle ‘ahlak popülizmi’ yapmanın da bir alemi yok.
REHBERiM
ORTAOYUNU SİTCOM OLURSA!
Samanyolu Televizyonu, ramazan boyunca ‘Türk geleneksel ortaoyununu sitcom’la birleştiren ilk proje’ adı altında ‘Şehrayin’i yayınlıyor. Sitcom’da olaylar, bir İtalyan gezginin, çok duyduğu İstanbul’u bir ramazan ayında ziyaret etmeye karar vermesiyle başlıyor. Yönetmenliğini ‘Eşrefpaşalılar’ filmi ve ‘Şehnaz Tango’ dizileriyle adından söz ettiren Hüdaverdi Yavuz yapıyor. Senaryosunu yine ‘Eşrefpaşalılar’ filminin senaristi Burak Tarık yazıyor. Artık bu esprilere gülmenin zamanı geçti. Geleneksel giysiler içinde olmakla, ortaoyunu tadını yakalamak ve konakta olayın geçmesi, “Sitcom yapıyoruz” demek için yeterli olmaz. İtalyan gezginin standart turist avlama unsurlarıyla (misafirperlik vs.) bizi güldürmeye çalışması artık ‘geçmiş olysun’ esprilerindendir. İlginç bir proje olabilirdi. Ama oyunculuğuyla diyaloglarıyla eskide kalmış. Daha günümüze uygun bir ortaoyunu yorumu olabilirdi. (Samanyolu TV / 20.30)
ZİYA HOCA’YI ‘TELEGOL’DEN KURTARALIM!
Ziya Şengül benim çocukluğumun yıldız futbolcularından. Ama onun bu tarafı köretildi. ‘Telegol’ün yorumcusu kimliği öne çıktı. 24’te Ziya Şengül’ün futbol günleri ekrana geliyor. ‘Güzel Oyun’un, bu haftaki konuğu Fenerbahçe’nin ve Türk futbolunun değerli ismi Ziya Şengül. Fenerbahçe’de elde ettiği başarıları, milli takımda kaptanlık yaptığı yılları, yaşanan unutulmaz maçları ve anılarını ‘Güzel Oyun’a anlatıyor. (24 / 20.20)
OKURDAN
BUCA’NIN TARİHİNİ DEĞİL FUTBOLCULARINI ANLAT!
Okurlarımdan Okan İnanç Lig TV maç anlatımıyla ilgili bazı eleştirilerde bulunmuş; “İki kişiye mikrofon vermişler, maç anlatacaklarına gırgır, geyik yapıyorlar. Oyuncuları tanımak istiyoruz, ama maç anlatan yok ki. Hangisi spiker, hangisi yorumcu, o bile belli değil. Ha, bir pozisyon kaçırdıkları için en sık kullandıkları cümle: “Bu arada ... gol” veya “Bu arada ... akın bitti.”
Anlattıklarını merak eden zaten maç dışında öğrenecektir. Ben Bucaspor’un tarihini mi öğrenmek isterim, yoksa bu günkü futbolcularını mı? Tarihi maç oynanmazken anlat, ama naklen yayında maçı anlat.