'Savaşçı'dan bir sahne... Seyfi, Albay Kopuz’un karşısında, masaya bir resim koyuyor: “Bu, kızımdır. Benim hayatım yok, onunki olabilir. Notları çok iyiymiş. Bir keresinde gece gittim, uyuyordu. Baş ucunda bir fotoğraf vardı. Bu şey var ya, büyük bir profesör hani, Mardinli işte.” Albay, “Aziz Sancar” dedi. Seyfi, “Heh işte, onun resmi... Anasına diyormuş, ‘Ben de büyüyünce onun gibi olacağım’ diye...”
Umudun, bir küçük fotoğraf karesinde nasıl da kocaman durduğunu hissettim.
Burjuvazi nerede oturacağını bilmez
‘Teke Tek’te İlber Ortaylı’dan bir saptama, “Türkiye’nin burjuvazisi o kadar zevksiz ki, şehrin en güzel manzaraları, yerini gecekonduya bırakıyor. Bu Şişli’nin Osmanbey’in neresi makbul? Deniz yok diye çocukken anlamazdım, sorardım.” Şimdi burjuvazi, Ege’ye doğru yol almaya başladı hocam (!)
Hayır demek ne mümkün!
Show haberde vardı. Manisa’da olmuş bu olay... Bir çift evlenmeye karar vermiş, nikah günü gelmiş. Nikah memuru, malum soruyu sormuş... Gelin, “Hayır demek ne mümkün” diye espri yapmış. Vay sen misin bunu diyen! Memur, “Ben bu nikahı kıymam” diye tutturmuş. Alkışlayan davetlileri de, “Alkışlamayacağız, gelin hanım hayır dedi” diye uyardığı görüntüler de Seda Sayan’daydı. Programın avukatı Olgun Bey, “Nikah memuruna neden espri yaparsınız? Memur, ‘Senin espri anlayışını anlamıyorum, ben düz bir adamım. Bana hayır mı dediniz? Kıymıyorum nikahı’ diye düşünmüş, adam haklı” dedi. Sonra, “Gelin hanımı alıp, ‘Acaba ‘hayır’ın arkasına sakladığın evet, gerçekten bu nikahı kıymak için mi, ama bana hayır dedin?’ diye sormalıydı. Ama inisiyatif nikah memurunda, o da kıymamış” diyerek bir başka kapı açtı! Emekli bir nikah memuru bağlandı. “Memur, masadan kalkıp
gidemez” dedi. Stüdyodakilerin “Siz kılın nikahı” sözü üzerine memur: “’Aynı sözleri söyleyerek nikahı tekrar kıyalım, nasıl kıyılıyormuş gösterelim onlara” dedi. Referandum gibi bir durum !