Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünya televizyon sektörünün önemli yayın organı Television Business International (TBİ) dergisinde 2013 yılında bir haber yer almış.
Warner Bros. yapım şirketinin format geliştirme ve pazarlama kıdemli başkan vekili Andrew Zein’in bir yorumu var. Konu, bize ‘Medcezir’ olarak uyarlanan ‘The O.C.’ dizisi. Zein, kendi yapımlarının dünya ölçeğinde başarılı örneklerinden bahsederken bu örneği vermiş.
Malum, ‘Medcezir’ Star’da bir numara. Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin Türk dizilerine iştahla baktıklarının altını çizmiş Zein. Yani bir yerde kendi ‘formatlarının’ ne kadar iyi iş yaptığını Türkiye örneğiyle anlatmış.
Ama ‘O.C.’ ilk değil. En çarpıcı örnek ‘Umutsuz Ev Kadınları’. Orijinali ‘Desperate Housewives’dan daha ünlü oldu. Orijinalinin beş katına Ortadoğu ülkelerine satılıyor. Benzer bir durum ‘Medcezir’ için de geçerli olabilir.

Haberin Devamı

DİZİLERDE KANSER MODASI BİTTİ Mİ?

Dizilerimizin hastalık sıralamasında neredeyse kanserin tekeli var. ‘Güneşi Beklerken’ bu duruma bir nokta koydu. Melis bulimia oldu. Daha çok kadınlarda görülen bir hastalık. Kısaca yemek ye kus kısır döngüsü şeklinde seyrediyor.
Yakında ülkemizde bu hastalığın durumuyla ilgili haberlerin artacağını tahmin ediyorum.
“Hangi ünlü isimler bu hastalığa yakalandı?” konulu televizyon programları da yapılabilir.
Melis’i oynayan Yağmur Tanrısevsin depresif karakteri gerçekten çok iyi veriyor. Setin dışında da böyledir diye düşünmeye başladım izlerken.

CÜZZAM İYİ FİKİR

‘Galip Derviş’in yeni bölümünde de cüzzamlı bir hasta vardı. Dizilerin pek ‘senaryolaştırmadığı’ bir hastalık cüzzam. İyi akıl etmişler.
Cüzzam her daim ‘korku’ salan ve bilimum yan duygularla bizleri heyecanlandıran bir hastalık türü. Bir atımlık hakkı var. Kanser gibi ‘uzun soluklu’ kullanılması mümkün görülmez.
‘Galip Derviş’ son bölümünde renk olarak iyi düşünmüş.

İKİ BÜYÜK KANALDA PAZARTESİ SENDROMU

‘İzlenme oranı’ yarışında olan kanallardan ikisinin pazartesi ‘farklı çözüm’ arayışları görülüyor. Her akşam diziye diziyle karşılık vermek; üstüne Star’ın ‘Survivor’ı ile kapışmak kolay değil.
Bu ay baktım, Kanal D ve Show TV pazartesi ‘çok izlenen zaman’ dilimine filmlerle yükleniyor. Show TV pazartesileri çocuk filmleri günü ilan etti. Diziye vereceği paranın çok altında maliyete; eh üç aşağı beş yukarı aynı izlenme oranını alacağı günde, film yayınlıyor. Ve bu giderek oturuyor. Yani alışkanlık yapıyor.

SHOW TV’DEN ÇOCUK FİLMLERİ
Pazarlama işi başkadır. Aynı filmin; sunumunu güzel, ambalajını fiyakalı yaparsın, millet yutar. Bin defa izlediği filmi sanki yeni görmüş gibi izler. Bunun adına ‘kuşak’ derler.
Yakından görüyorum, çocuklar bu zaman dilimini bellemeye başladı.

KANAL D’DEN ORTAYA KARIŞIK
Kanal, nisanda yayın hakkı elinde olan Cem Yılmaz gösterisini bir kere daha ekrana getirdi. Kemal Sunal filmleri gibidir Cem Yılmaz şovları. Her daim iş yapar. Öyle oldu. Ardından ‘Maymunlar Cehennemi Başlangıç’ filmi ekrana geldi. Film, ATV’nin ‘Karadayı’ ve Star’ın ‘Survivor’ının karşısında olabilecek en iyi izlenme oranını aldı.
Dün de ‘Babamın Penguenleri’ filmini yayınladı Kanal D. Yazıyı yazdığım zaman diliminde izlenme oranlarını bilmem mümkün değil. Ama bir ipucu vereyim.
Bu filmin ilk gösterimi aynı kanalda 22 Ocak 2014’te yapıldı. Bir çarşamba günü. ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve Elazığspor - Galatasaray Ziraat Türkiye Kupası maçının olduğu gün. O gün dördüncü olmuş. Bence yine benzer bir durum yaşanacak.
Kanalların böyle bir ‘kurtarıcı filmleri’ vardır. ‘Babamın Penguenleri’ de onlardan biri. Her zaman lazım olur.