Bazen tesadüfler “Aradaki fark nedir?” sorusunun cevabını vermeye olanak sağlıyor. Kerem Görsev caz piyanisti, televizyonlarda da caz müziği programları yapıyor. Fransız müzik kanalı Mezzo’da, tesadüfen Kerem Görsev Trio’nun İstanbul’da verdiği konser kaydını izledim. Biraz da müzik merakımdan “Kayıt ve çekim farkı nedir?” öğrenme fırsatı doğdu.
Kerem Görsev’e sordum, anlattı: “Ben prova için mekana gittiğimde, yönetmen piyanonun başına oturmuş çalıyordu.” Çalıyordu dediği, do-re-mi olayı değil. “Caz çalıyordu” diyor. Yani konseri çekecek televizyonun yönetmeni. Geçelim teknik olaylara: “Öncelikle Fransızlar dört kamera, iki ışıkçı ve iki ses teknisyeniyle geldi. Bir yönetmen, bir resim seçici, iki yönetmen yardımcısı vardı. Kendi ses sistemlerini getirdiler. Digital bir kayıt sistemi ve condenser mikrofonlar kullanıldı.”
Bu ‘condenser’ mikrofon önemli, açıklayayım: Ses alış karakteristiklerindeki aşırı duyarlılık dolayısıyla canlı sahne performanslarında belli bazı durumlar dışında ender olarak kullanılır bu mikrofonlar. Maliyetleri çok yüksektir! Her canlı müzik yayın kaydında pek rastlanmaz bizde!
DÜNYA ÇAPINDA MEKAN
Konser mekanı içinse Kerem Görsev şöyle diyor: “İstanbul Jazz Center’daki sahne donanımı, sound sistemi, ışık sistemi dünya çapında. Fransız yapımcı hayran oldu.” Mezzo’da programı seyrederken “Caz için nasıl da uygun bir mekan” diyor insan. Çalanlarla sahne o kadar birbirini tamamlıyor ki... Burada duralım! Mesela TRT Müzik neden bu mekanla anlaşmaz? Mekana çok önemli isimler geliyor.
Konser DVD olarak Avrupa’da piyasaya çıkacak. Eh yayın kalitesiyle bunu hak ediyor. İzlerken benim de aklıma gelmişti.
HÜLYA AVŞAR AYAKKABIYI FIRLATTI
TNT kanalında yeni şovuna başladı Hülya Avşar. Aklımda kalan sadece bu sahneydi. Peki başka? Biraz “Biz buraya nereden geldik?” der gibiydi. Kanal bu işlerde çok yeni. Bir as oyuncu, çok izlenen kanallardan, yeni sahaya çıkan bir kanala gelince böyle oluyor galiba! Sergen’in Eskişehirspor’a gitmesi gibi bir şey olmuş. Kanalı eleştirmiyorum. Kulvar değiştirdi. Değiştirirken, adından söz ettirmek için böyle manevralar yapması doğal.
REHBERİM
YEŞİLÇAM ÖDÜL TÖRENİ;
TARTIŞMALI İSİM ÖDÜL VERECEK!
Rıdvan Akar T24 haber sitesinde bir yazı yazdı. Özetle dediği şuydu: “28 Mart akşamı Yeşilçam Ödülleri’nde kimin hangi ödülü alacağına karar veren, ödül töreninde kadın ve erkek sanatçılara ödül verip ellerini sıkacak kişi, bir kadını dövmeye kalkmaktan, üstüne yürümekten, tekme ve yumruk atmaya çalışmaktan, ağza alınmayacak küfürler sarf etmekten suçlu bulundu.” Türkçesi: “Engin Yiğitgil bir kadına yönelik şiddet uyguladığı için 13.5 ay hapse mahkum oldu.” Kimdir Yiğitgil? TÜRSAK başkanı.
Rıdvan Akar’ın yazısını merak edenler Google’dan bulabilir. Akar soruyor; “Bu akşam protesto edilecek mi, yoksa paşa paşa ödüller mi alınacak?” Bu arada ‘ünlülerin’ ödül vereceği bir liste vardı NTV’nin basın bülteninde. Daha ödül vermek için o merdivenin basamaklarını çıkmaya adımları yetmeyenler var. Ama olsun önemli değil. ‘Ünlü’ olmak yeter! Bu tartışmanın gölgesindeki tören canlı yayınlanacak. NTV / 20.30
RUHLARLA KONUŞULUR MU?
Hiç bitmeyen muhabbet. Televizyonda bunun üzerine sabah akşam program yap, izlenir. Gerçi bu ‘Neşter’ programının saati pek bir ters (KANALTÜRK / 01.00). Gecenin o saatinde ruhlar filan... Neyse, yine de meraklısı vardır diye notu ileteyim dedim. İslam’a göre ruhlar alemi nedir? Ruhlarla konuşmak mümkün mü? GKonuk da ciddi, Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı.
OKURDAN
TNT YABANCI DİZİLERİNİ UNUTTU!
Berna Banbar Işık, “TNT’de yaklaşık iki aydır yayınlanan ‘Fringe’ dizisinin saati 03.40’a alındı. Doğal olarak izleyemiyoruz” diye yazmış. Malum kanal ‘yerliye’ döndü. Yabancı dizileri de bu saatlere yolladı. Dükkanı kimse bilmezken çayınızı içmeye gelen müşteriyi unuttunuz TNT kanalı. Biraz daha makul bir saate yani!