Televizyonların vazgeçilmezleri vardır. Bir örnek vermek gerekirse Ece Erken. Tutsun tutmasın mutlaka her yıl bir program yapar. Bir başka örnek yeni dizisi Star’da başlayacak Naz Elmas. Dizinin adı ‘Ay Tutulması’. Şansızlık mı yoksa başka bir şey mi? ‘Haziran Gecesi’ onun için büyük bir şans oldu. “İyi değerlendiremedi” diyemeyeceğim. Elinden geleni yaptı. Çünkü onun dışında dört dizide başrol oynadı. Olmadı. Fakat adı artık biliniyor. Yani bir kafede oturur görüntülenirse haberi okunur ya da sevgilisiyle görüntülenirse fotoğrafı gazeteye basılacak şöhrete sahip bir isim. Millet biliyor, tanıyor, ama izlemiyor. Umarım bu diziyle artık şeytanın bacağını kırar.
BU FİNAL ARTIK GEREKLİYDİ
ATV, ‘Kızım Nerede?’ dizisine önce ara verdi. Sonra tekrar başlattı. Şimdi cumartesi günü final yapacağını ilan etti. Bir dur, bir başla. Zaten sorunlu bir diziydi mali açıdan. Bitecek sinyalini vermişti.
ÖMER ÇELAKIL, RAMAZAN AYINDA GÜNDÜZ FOX, AKŞAM TNT’DE
Kuran şifrelerini çöze çöze tanıttı kendini Ömer Çelakıl. Şifreler bitmedi ve Çelakıl çekim gücünü yakaladığı bu yöntemle vazgeçilmez oldu. Vazgeçilmez olduğu şöyle ispatlanabilir: Çelakıl, Ramazan ayının şifrelerini Fox’ta çözecek, kutsal toprakların esrarını da TNT’de anlatacak.
Her kanala bir konusu mevcut. Çelakıl bir marka oldu. Hakla ilişkileri vs. var. Hafta içi her gün 16.00’da Fox’ta ekrana gelecek. Yine her akşam saat 23.00’te TNT’de bir konuğuyla karşınızda olacak. Pazartesi başlıyor iki program da.
EVLİLİK YAZ TATİLİNE GİRMİYOR
Adli tatil gibi bir durum. Star ve ATV’de evlilik programları tatilde. Fox’ta ‘Su Gibi’ evlendirmeye yazın da devam ediyor. Daha doğrusu evlilik üzerine çeşitlemeler devam ediyor. Hülya Hanım vardı. 11 yaşında evlendirilmiş. Üç çocuğu olmuş. Eşi tarafından satılmak istenmiş, kaçmış. Çocuğunu kaçırmış, yakalanmış, hapse girmiş. Aysel Gürel’in yanında çalıştığını söyledi bir süre.
Sonra gel zaman git zaman yolu ‘Su Gibi’den geçmiş. Ahmet Bey geldi. Hülya Hanım onunla evlenmek istemedi. Beraber kaldığı bir başka hanım var, yani ev arkadaşı. Ahmet Bey ile böyle bir tanışıklık olmuş. O hanım da evliymiş meğer. Ve bu programa katılmak istemiş. Evli olduğu için kapıdan çevrilmiş.
İnanın bu özetlediklerim ayrıntılarıyla anlatıldı. Galiba bu ve benzer programlar hikayeleri, dedikodularıyla ilgi çekiyor. Ama ‘aile kurmak, evlendirmek’ artık pek cazip değil. Seneye benzer evlendirme programları olur mu? RTÜK bildiğim kadarıyla istemiyor. Hükümet de bu konuda baskı yapıyor. Şimdilik ‘Su Gibi’ tek tabanca...
REHBERiM
HER FİLME BİR KUŞAK
CNBC-E, filmleri kuşak adı altında allayıp pullayıp bize sunuyor. Çok da iyi yapıyor. Mesela bu akşam yayınlanacak ‘Gerçek Hikayeler Kuşağı’. Gerçek hikayelerin anlatıldığı filmleri bir araya getirmişler. Belki içlerinde daha önce oynamış olanlar var. Ama kuşak içinde yer alınca özel oluyorlar ve ilgi alanı yaratılıyor. İzleyici ‘ne tür film izleyeceğini’ bu şekilde seçiyor.
‘Stander’ bir banka soyguncusuna dönüşen Güney Afrikalı polis memuru Andre Stander’in gerçek yaşam öyküsü. (23.00)
FARKLI BiR DiPNOT
HAVAYOLU ŞİRKETLERİ MÜZİSYENLERE DÜŞMAN MI?
İlgi alanlarımızdan biri de müzik. 5 Ağustos’ta Girne’de çalacağız. Meydan konseri olacak. Artık enstrümanlarımızı, alet edevatlarımızı uçaklar almıyor. Kilo sınırlaması getirdiler. Yani biz mesela davul setimizi, amfilerimizi Kıbrıs’a götüremiyoruz.
Tam da bu sırada bir elektronik posta geldi. Drum and Bass Magazin dergisi benzer bir konuyu gündeme getirmiş. Müzisyenlerin enstrümanları da uçağa alınmamaya başlamış. Ekstra ücret talep ediliyor ve uluslararası havacılık kuralları gerekçe gösteriliyormuş. Dergi yapılan araştırmalarda yurt dışında böyle bir uygulamanın olmadığının altını çiziyor. Bu konuda ‘enstrümanına sahip çık’ sloganıyla kamuoyu oluşturmak amaçları.
Tam da bir konser öncesi denk geldi bu girişim. Kesin destekliyoruz. Ve bütün gruplar bu konuda aynı duyarlılığı gösterip havayolları şirketlerine ortak tepkimizi göstermeli. Dergi, tepki gösterilmediği takdirde havayollarının ‘isteklerini’ daha ileri boyutlara götüreceği ve müzisyenlerin daha da mağdur olacağını söylüyor. Haydi müzisyen arkadaşlar enstrümanlarımıza sahip çıkalım, hukuk yolları dahil her alanda tavrımızı koyalım.