ATV’nin yeni dizisi ‘Tövbeler Tövbesi’ açılışı yaptı. Yeni bir dizimiz daha oldu. Fidan karakterini canlandıran Fulya Zenginer, “Dizinin farklı bir duruşu var; ne salt dram, ne de salt komedi... İçinde her şey var. Hem güldürecek, hem de ağlatacak bir proje...” demiş. Sorun da burada zaten. ‘Tam güleceğiz’, birden kız oturmuş, hüngür hüngür Zeki Müren şarkısı eşliğinde şehir hatları vapurunu izliyor. Sevgilisi takıntılarına dayanamamış, “Yeter” demiş.
Bu mesela, gülünecek bir durum da olabilir. Müşterinin kafasında şişe kıran garsonun işten kovulması da komik olabilir. İlk bölümde bu ayrımın tadı tam da verilememiş galiba. Bakalım bundan sonraki bölümlerde, dramla komedi hem içiçe, hem de ayrışmış şekilde kendi özgür alanlarını izleyiciye nasıl kabul ettirecek?
‘NURİ’ KAPILDI BAHTININ RÜZGARINA
‘Nuri’ bir türlü yerini bulamadı. Bir oraya bir buraya gidiyor. Oltaya takılan balık misali. Şimdi çarşamba gününe alındı, bakalım kaç kişi yakalayacak? Dizi fena değil. Güldürmeye zorluyor, bazı karakterleriyle de sürüklüyor. Gazetenin manşeti olabilir mi? Bence değil.
NTV, PROGRAMINI YANLIŞ PAZARLIYOR
Can Dündar’ın ‘Canlı Ana Haber’i kanalda şöyle tanıtılıyor; “Sadece Can Dündar’ı izlerseniz size kırılmayız.” Galiba, “O gün bu ülkede ne olmuş, ne bitmiş öğrenmek istiyorsanız, bu kanalda bir tek Can Dündar’ın sunduğu haberleri izleyin, bu yeter buna da alınmayız” demek istemişler. İstemişler de ben bu kanalda program yapsam. Örneğin Can’dan sonra ekrana çıkan mesela Oğuz Haksever olsam, “Benim de programımı izleyen günün ateşli tartışmasını, en yetkin isimlerden öğrenebilir. Benim neyim eksik?” diye düşünürüm.
Burada sorun “izlemezseniz kırılmayız” sözünde. Ben bu tanıtımı izlediğimde böyle düşünüyorsam birçok kişi de aynı soruyu sormuştur... Can Dündar’ı hemen her akşam izliyorum. Aynen, günün geniş özeti canlı bağlantılarla güzel bir formatta veriliyor. Sonra “Tamam bu kadar yeter, gerisine gerek yok nasıl olsa kırılmazlar” diyerek başka kanala mı gideyim? İster misiniz, gideyim mi?
DİZİLER TİYATROYA YARIYOR
TRT 1 ‘de yayınlanan ‘Küçük Hanımefendi’ dizisinde rol alan Ece Özdikici geçen perşembeden itibaren yeni bir oyuna başlamış. Choderlos De Laclos’un romanı ‘Tehlikeli İlişkiler’den uyarlanan oyun, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. Dizi oyuncularının yer aldığı tiyatro oyunları bu sayede daha fazla izleyici çekiyor.
Belki de Ece Hanım oynamasa, haberimiz olmayacak böyle bir oyunun başladığından!
REHBERiM
KORKU FİLMLERİMİZ BAŞARILI MI?
‘Musallat’, ‘Semum’, ‘Büyü’, ‘Dabbe’, son dönem korku filmlerimiz... Büyü, muska, dua, cin, ayet, rüya, karabasan, tılsım... Bunlar da ismi geçen filmlerin ‘korku malzemeleri’. Peki Türk gerilim-korku filmleri ne kadar başarılı? Bu akşam Star’da farklı bir örneği var; ‘Ses’. (23.00) ‘Folklorik öğeler’den arınmış daha ‘şehirli’ anladığım kadarıyla. Valla ben merak ettim.
YÜKSEK SADAKAT’LE MÜZİKLİ SOHBET
‘Ses Bir Ki Üç’te Aylim Aslım ve Mehmet Çağçağ’ın konuğu Yüksek Sadakat olacak. HABERTÜRK / 00.15
TARiHTEN BiR TÜRKiYE - AVUSTURYA MAÇI
Mutlaka böyle arşiv maçların meraklıları vardır. Bunlardan biri de benim. TRT bu konuda en şanslı kanal. TRT 3 olarak aklımızda yer eden spor kanalı olmak için uğraş veren (TRT Spor olarak) kanalda bugün, İtalya 90 Dünya Kupası Eleme maçlarından biri ekranda; Türkiye-Avusturya (21.15). Yine aynı gruptayız ve oynayacağız ya. Peki neler olmuş? 3-0 yenmişiz. İzlanda’ya yenilip ilk turda veda etmişiz. O zamanlar “Köylülere yenildik, aslında finale çıkacak güçteydik” diye laflar (Can Kozanoğlu’nun ‘Bu Maçı Alıcaz’ kitabından) söylenmiş!