Oturdum, epey geç oldu. Genelde sabah erken kalkıp yazımı yazıyorum. Uyku tutmadı, bir de konser var bugün Denizli’de. Dün sabah yola çıkmak gerekiyordu erkenden. Elimdeki notlara baktım. Bir tane iç açıcı satır yok.
CNN Türk, ‘360 Derece’ programından başlıklar var. Has Parti Başkanı Numan Kurtulmuş konuk olmuş. “Millet muhafazakârdır” diyor. 61 yıldır statükoya karşı oy verdiğini zannederek bugünlere gelmiş. Statükoya (askeri vesayet ve CHP’yi kastediyor) karşı ümidi muhafazakar partilerde aramış vatandaş. Ama statüko ne hikmetse bir çözülememiş. Eh, anlaşılan şimdi statükoya karşı Has Parti var. “Muhfazakâra göz kırpıyor” diye not almışım.
Sonra Ahmet Hakan’ın tiyatrocu konukları vardı. Sinema yönetmeni Mesut Uçakan lafı kıvırmamış, “ Bunca yıl solcuların tahakkümündeydi tiyatrolarınız. Şimdi halkın milli ve manevi değerlerini savunan bir parti var. O sizin tiyatro tahakkümünüzü yıkacak. Özelleştirmenin hikayesi budur gerisi yalan” demeye getirmiş konuşmasında. Öyle not almışım. Şehir ve devlet tiyatrolarının özelleşmesinde geçmişten bugüne birikmişleri söyledi, “Dünya görüşlerinin bir çatışmasıdır bu işlerin altında yatan“ diye net söylemiş. Edebi kurul, oyunlar, seyirci sayısı işin ayrıntısı. Bitmez bu tartışma, bitmez.
DİLMEN’E GALATASARAYLI TARAFTAR NE ANLATMIŞ?
Galatasaray-Trabzonspor maçı sonrasında NTV’de ‘% 100 Futbol’la notlarım var. Şenol Güneş’in demeci şöyle yansıdı NTV’ye: “Bana göre Güneydoğu Anadolu’daki olaylardan daha büyük bir tehlike var. Gizli bir tehlike var. Pazar günü Fenerbahçe maçı var...” Rıdvan Dilmen, “Allahım şu maçlar bitsin de rahatlayalım’ dedi. Güntekin Onay hastanede ölümün pençesinde insanların olduğunu (tahtaya vurdu o sırada), günlük yaşamın dertleriyle boğuştuğunu, futbolu düşünecek hali olmadığını, bir eğlence olan futbolun bu hale geldiğini anlatmaya başladı. Ve NTV’de arkadaşlarımız Güneş’in demecini (böyle ekrana geldiği için) abartılı buldu...
Bir de hikaye anlattı Rıdvan. Gişelerden geçiyormuş. Tanımışlar. Kimse o kişi, şöyle demiş, “Bu sabah dua ettim. Bana Allah Fenerli bir dost ve sevgili vermesin diye...” Tersini de söyleyenlerin olduğunu belirtti Rıdvan. Dalaşmayı, intikam almayı, vesayeti vesayetle kutlamayı, özgürlüğü bir başka ‘özgürlük sopası’yla dövmeyi sevdiğimizi, bir kere daha anlamış oldum.
FAUL TEKRAR, GÖRÜNTÜ NAKLEN YAYINI
Bir de Galatarasay - Trabzonspor maçı var... Selçuk Dereli, Milliyet’teki köşesinde “Hakem çıldırttı” diye yazmış özetle.
Peki futbolcular ve Lig TV’ye ne demeli? Hakem onu çaldı, bunu çalmadı. Futbolcular
hacıyatmaz gibiydi. Bu pozisyonları vereceğim telaşında LİG TV naklen maç yerine, naklen tekrar görüntü yayınına geçmişti... Dedim ya bir tek gülen cümle not almamışım...
ROMAN’LA BALKAN
Mesut Yar, ‘Burada Laf Çok’ta yakın müziklerin örneklerini sunan isimleri bir araya getiriyor. Balık Ayhan, Ahırkapı Roman Orkestrası, Suzan Kardeş... Arada, “Tek rakibim Bülent Ersoy” diyen Jale Parıltı (o biraz konu dışı olmuş) var. CNN TÜRK/23.45
AVRUPA’NIN İLK KADIN DOKTORU
Yıl 1870, yer İtalya. Bir kadın, “Doktor olacağım” diyor. Oluyor da. Geleneklere hep karşı çıkıyor. Bir eğitim sistemi yaratıyor. Mussolini’yle başı derde giriyor. Ülkesinden ayrılıyor. Bugün hâlâ onun eğitim sistemi uygulanıyor. BBC imzalı ‘Olağanüstü Kadınlar’ da eğitimde çığır açan Maria Montessori’nin yaşamı bir kez daha ekrana geliyor. (NTV/23.00)
