Altın Kelebek (Magnum diyemiyorum!) Ödül Töreni’ni Mete Horozoğlu ile Nefise Karatay sundu. Daha doğrusu sunmaya çalıştı. Bu “canlı yayın sunum” işleri zordur, özeldir...
Nefise Karatay, bir ara ödül verecek ismi sahneye davet etti. Mete Horozoğlu’nun sesi geldi; “Müzik bitince söyle”... Ödül bol, zaman dar, hele bir de canlı yayın olunca... Mete Horozoğlu’nu bir telaş aldı. “Hızlıca geçiyoruz” cümlesi her ödülün başında söylenir hale geldi. Eh bir de “En İyi Küçük Oyuncu” ödülü vardı. Emir Berke Zincidi evladımıza verildi. Bana göre gecenin en anlamlı ödülüydü. Emrah verseydi daha bir anlamlı olurdu!
40 yıl sonra Magnum Kelebek
Ertuğrul Özkök canlı yayında; “41 yıl sonra popüler kültüre en büyük katkıyı yaptı” dedi ‘Altın Kelebek’ ödülleri için. 40 yıl sonra adı “Magnum Altın Kelebek” oldu. Fazla şekerli ve soğuk!
‘Kurt Seyit Şura’ ve komplo teorisi
Bir dizinin “izlenme oranı” ile ilgili okur yorumu enteresan; “Bu az reyting aldı lafları nereden çıkıyor anlamıyorum. Bence Başbakan beğenmedi, buradaki Türklük, milliyetçilik olayını. Hele giderek kötü padişah, işgal günleri, kahramanlıklar başlayınca. ‘Muhteşem Yüzyıl’da yaptığı hatayı yapmak istemiyor. ‘Kimse beğenmedi’ diyorlar, halbuki pek çok arkadaşımla konuşup duruyoruz diziyi. Bir de böyle bakın olaya lütfen”...
Meral Yurdakul Hanım bir dizi izleyicisi. Büyük olasılıkla düne kadar dizilerin “reyting”leriyle ilgili aklına böyle yorumlar gelmemiştir. Yorum “doğru” ya da “yanlış” önemli değil. Önemli olan bir dizi izlenme oranının Başbakan algısıyla bütünleşmesidir.
Hasdal’dan emekli
“İlk tutuklananlardan Tümamiral Ali Semih Çetin, o da 10 ay önce Hasdal Cezaevi’nde emekli oldu. İçerideyken iki kitap yazdı. Hasdal Cezaevi’nde emekli olduktan sonra da Silivri Cezaevi’ne geldi.”
CNN Türk’ün deneyimli muhabiri Hatice Demircan tahliyelerin başladığı an Silivri’den canlı yayında bu cümleyi kurdu. Cezaevindeyken emekli olanları anlatmak istedi. Canlı yayın telaşında cümle böyle kuruldu.
Kuşkan’dan başkası bu reklamda oynayamaz
Vodafone Red... Hem ünlü olacak, hem bu reklamla “uyumlu” isim ya da soyadına sahip olacak. Fikret Kuşkan’dan başka kimse var mı? Fikret ya da FikRED... Bundan böyle biz onu “Fikred” diye çağıracağız...
Maç bitsin diye bekleyen ünlü futbolcu
Okan Buruk Kanaltürk’te “Bunu Konuşalım”da bizim maçların keyifsizliğinden bahsetti; “Maç bitsin diye dua ediyorum” dedi. “Bitmesin devam etsin” diye hatırladığı maç sayısının çok az olduğunu söyledi. Seneye Gaziantep’i çalıştıracakmış. “Bitmesin diye dua etmediğimiz maçlara” diyeyim.