Ev ahalisiyle akraba ziyaretindeydik.
Teyze namazını kıldı yan odada,
seccadeyi katlamış, salona geldi.
Saatine baktı, “Televizyonu açın, Topal
başladı” dedi. Zuhal Topal’ı kaçırmıyormuş.
Bir de Kanal 7’nin Hint dizilerini seviyor. Arka arkaya yayınlıyorlarmış. Akşamları da onları izliyor. Bütün adayları tanıyor. Hepsinin ruhunu biliyor. Yeni hanım kızımız gelmiş yarışmaya. “Aman da pek güzelmiş gözleri” diyor. “Kaldıracaklarmış” diyoruz. “Kaldırırlarsa kaldırsınlar, ben izliyorum” diyor. Hani derler ya ‘sade vatandaş’ ne izliyor? Resim böyle.
Bu bir durum tespitidir, belirteyim.
‘KİTAP SIKI OLMUŞ!’
FOX’un ‘Savaşçı’ dizisinde Doçent Aslı, ‘Barış yanlısı akademisyen’ rolünde. Karaktere yüklenen hal ve tavırlar ve hatta yazdığı kitabın adı; ‘Sivil Günceler’ de karakterin işaretleri. Son bölümde dersteki cümleleri şöyle: “Leviathan canavarına dönüşen devlet aygıtı ve onun karşısında küçültülen birey. Bu bizi nereye götürüyor peki? Liberal çözümlemelere mi? Hayır. Bence buradan çıkarılacak tek nokta sivil itaatsizliğin çeşitli biçimleri olabilir.”
O sırada sınıfa Yüzbaşı Kaan Bozok girer. Bir özür gelişiyle öfkenin gözlerde duygusallığa dönüşmesi sahnesi...
Dizi, iki karakterle nasıl bir orta yol bulacak? Muhtemel, öğretim üyesi ‘savaşın gerçeğini’ öğrenecek. “Ben ne kadar yanlış düşünüyormuşum” diyecek. Senaryonun ‘biraz barış çıtlatalım’ durumu olur mu? Sanmıyorum. Doçent Aslı, bu arada yazdığı ‘Sivil Günceler’ kitabının imza gününde. Öğrencilerden biri; “Hocam kitap sıkı olmuş” diyor. ‘Çok okunanlar’ listesiyle karıştırılmış diye düşündüm. En azından böyle bir kitabın imza gününe gelenlerin görüşlerinin ve hitap şekillerinin nasıl olabileceği konusunda bir nebze özen gösterilseydi. Kitabı alan öğrenci “Sıkı olmuş kitap hocam” demez!
Evde isyan var!
Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde ev ahalisi ekran başında çok kızdı; “İptal ettirelim bu Digitürk’ü” diye tutturdu. Özellikle ilk yarı saç baş yoldurdu. Not almışım. Dakika 15.48’de Podolski’yle Mehmet Topal sürtüşmesinin tekrar görüntüsü verildi. Maç devam ediyor. 19.03’te Tolga’ya yapılan faul tekrar görüntüsüyle maç devam ediyor. 24.57’de seslerden anladığımız ortalık karışmış ama kamera bir önceki pozisyonda kalmış. 31.57’de kamera birden seyirciye dönüyor o esnada maç oynanıyor. Bu arada teknik adamların bakışları, tribünler, hakem, oyuncular ve yedek kulübesi aralara gerekli gereksiz serpiştiriliyor. Sanırım bu yeni yayın politikası. Maçı değil, etrafı çekin!