Kanal D böyle bir karar almış!
Bundan böyle pazar günleri haber merkezi tatil yapacak anlaşılan...
Haftaya iyi başlamak için böyle bir yöntem gayet hoş.
Peki diğer rakip kanalların haber bültenleri devam ediyor, bir reyting kaybı olmaz mı?
“Haberlerin de bir gün tatil yapma hakkı var. Diğer kanallar hangi haberleri buluyor, biz de merak ediyoruz.
Pazar günü siyaset tatilde, dünya tatilde. Bir katiller, hırsızlar sokakta; onlar için de dükkanı açmaya gerek yok” demeye getirdiler.
Bu açıdan haklılar çünkü pazar günü ‘mobese kamera görüntüleri’ üzerine çalışıyor haber bültenleri...
Bir de işin maliyeti var. Haber merkezinin elektrik maliyeti, çalışan aletlerin yıpranma payı, bir de pazar günü izleyicisinin haber izleme isteğinin olmaması nedeniyle düşen reytingler, kanalın bu kararı almasındaki diğer önemli unsurlar...
Haberin maliyeti yüksek, getirisi yok. Kameramanı var, muhabiri var, anchor’ı var, ulaştırma masrafı var... E reklamı?
Araya bir kuşak bülteni kurtarır mı?
BU BİR BAŞLANGIÇ MI?
İlk denemesi geçen pazar günü gerçekleşen ‘Haberi atla diziye geç’ yöntemi, diğer günlere de sıçrar mı? Diğer kanallar bu durumda ne yapar?
Tek gelirimiz reklam. Kanal çok, pasta küçük. Hayatın acı gerçekleri, haberden de önemli. Zaten seyirci için haber değil, dizi önemli.
Bu gerçeği kabul edelim.
Şartlar zorlarsa, diğer günler için de aynı yöntem düşünülebilir.
Türkiye gibi gündemi her gün değişen bir ülkede televizyon kanalı nasıl olur da haber vermez? Haftanın üç günü toplu haber yeter diye düşünüyorum. Seyirci üç günlük toplu haber izleyerek daha tatmin olur. Sonra haber kanalı sayısı en fazla olan ülkelerden biriyiz.
Haber izlemek isteyen seyirciler buralara yönelebilir. Özel televizyon sektöründe yeni bir dönem başlıyor diyebiliriz. ‘Haberi atla, diziye başla’ dönemi.
Bakalım diğer özel televizyon kanalları bu durumda ne yapacak?
BİR ‘ŞEREF MESELESİ’
‘Haberi atla diziye başla’ yönteminin ilk uygulaması olan ‘Şeref Meselesi’ dizisi nasıldı?
Yılın dizisi değil ama iyi...
Şimdi bu dizinin orijinali ‘L’onore e İl Rispetto’ İtalyan Canale 5’te gösteriliyor. 2006’da başlamış ve 3 sezon olmuş. Her bir sezon 6 bölüm oynamış. 2009 ve 2012’de devam etmiş. 2014 yazında 4’ncü sezon çekimlerine başlanmış. Biz de her bir sezon 13 bölüm...
İşe buradan bakmak lazım...
Diziyi ‘çekenlerin ve yazanların kondisyonları ne kadar gider?’ bizdeki tek soru budur.
Bir gerçeği daha söyleyelim...
Bu zorlu şartlara da sektör alışmış. Çok sayıda dizi havlu atsa da ayakta kalan bir o kadarı da, zorlu tempoyu ortalama üç yıl götürebiliyor.
Aynı lafları farklı farklı söyleterek, klip gibi görüntü çekerek, bir sahneyi lastik gibi uzatarak... Neyse öyle ya da böyle, götürebiliyorlar.
Aynı gün (Şeref Meselesi ile) benim “Şaka gibi bir dizi” dediğim, ‘O Hayat Benim’ dizisine bakın. Karakterler lastik, diyaloglar lastik...
Böyle olduğu için bitmiyor ama ‘Şeref Meselesi’ için aynı şeyi söylemek zor. Beklenti yüksek, maliyet yüksek... En ufak bir kırılma, tsunami etkisi yaratabilir. Oyunculuk, çekimlerle ilk bölüm ‘Dizi izlenir’ izlenimi verdi...
Bu arada ilgi alanım olduğu için dip not vereyim. Jenerik müziği dizinin orijinal müziklerini yapan Savio Riccardi’nin. Dizide Salvatore Riccardi olarak yazılmıştı!