Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Pazar sabahı... “Bir gezineyim” dedim televizyonlarda. Sabahın erken saatlerindeki notlar:

Bu kız kim, arkadaşım?

Eski Türk filmleri kesinlikle ‘kült’. Türkmax’ta ‘Babasının Oğlu’ filminde Cüneyt Abi garip oğluyla aynı evde yaşıyor. Çocuk bir kızın resmini görüyor. “Bu kız kim?” diye soruyor. Cüneyt Abi “Arkadaşım” diyor. Çocuk soruyor, “Evlenecek misin?” Cüneyt Abi cevaplıyor, “Nayırr!” O zaman o kızın resminin evde işi ne? Her arkadaşın resmi evde olsa... Türk filmi senaryosu. Ve gerçekten muhteşem!

Haberin Devamı

60’lı yıllarda erotik kopya çekme sahnesi

Show TV’de sabahın ilk ışıklarında önemli bir Yeşilçam filmi; ‘Çıtkırıldım’. Filiz Akın kopya çekiyor. O yıllarda böyle etekleri sıyırıp kopya çekme sahnesi şimdi olsa vallahi olay olur. Şimdiki genç starlar hayatta o sahneyi çekemez. “Erotik kopya sahnesine hayır dedi” manşetleri atılır. Filiz Akın’ın öğretmeni ve tabii ki duygusal bir öğrenci-öğretmen ilişkisinin filizlerinin atıldığı kişi Cüneyt Arkın. Ama gerçekten Cüneyt Arkın acayip yakışıklı o yıllarda. Türkmax’taki filmde saçlar yele gibi, kas yapmış ama o ‘Fransız jön’ hali gitmiş. Bu arada öğrencilerin yaş ortalaması 30’a geliyor. Hepsi çaka, çaka liseyi bitiremeden orta yaş sınırına gelmişler. ‘Arka Sıradakiler’ dizisine bozuluyordu millet. ‘Çıtkırıldım’ o yıllar bu konudaki tabuyu çoktaaan yıkmış bile.

Comedya ve komedi

TV8’de sabah saatlerinde ‘Comedya’nın tekrarları vardı. Komedi televizyonların en büyük sorunu. Dramalarda hadi yelpaze geniş. Genelde zeka düzeyi düşük tamam da arada izlenebilir örneklere rastlıyoruz. Komedi de bunu yakalayan bir elin parmağını hiç geçmedi. TV8 komedi olayında önder kanal oldu. Yavuz Seçkin’in bu kanal için yaptığı ‘Comedya’ başarılı örneklerden biri. Peki sonra ne oldu? İşte uzun soluklu olamadılar. Daha doğrusu transfer teklifi gelince hazırlıksız başka kanala gittiler. Tabii olmadı. Ne olurdu yani bu kanalda daha çok program yapsalardı?

“Mistır Gorbaçov, duvarı yıkın”

Bloomberg kanalda Berlin Duvarı üzerine bir belgesel. Reagan o zamanlar Amerika Devlet Başkanı. Duvarın dibinde toplanmış Batılılar. Bizim Reagan “Mistır Gorbaçov yıkın bu duvarı” diye tarihi demecini veriyor. Bakışlarında ve sesinde “Yine tarihe damgayı vurduk” hali var. Duvar yıkıldı, Federal ile Demokratik Almanya birleşti, Gorbaçov konferansların paralı konuşmacılarından oldu. Doğu Almanlar batıda bilmem ne kadar mutlu. Duvarın, bir belgeseldeki yıkılma aşamasına gelen heyecanı bir de şimdi o belgesele bakınca neler hissedildiği önemli. Seyrederken “Belgeseller aslında bugüne not düşüyor” dedim kendime.

Haberin Devamı

Gülse Birsel ayarı verdi

Kime demişler? Bana. Kim demiş? Gülse Birsel. Şimdi ben bunu yazdım diye “Gülse Birsel hangi yazara fırça çekti?” diye haber yaparlar. ‘Avrupa Yakası’ yeniden çekilsin diye bir saplantım vardır, doğru. Bir de reklam filminde ekipten bir bölümü görünce “Neden olmasın?” diye yazmıştım. Sonra Gülse Birsel’in yeni dizi çekeceği haberleri çıktı. ‘Avrupa Yakası’nın ekibinden birkaç oyuncunun yer alabileceği de yazılınca saplantım depreşti. Gülse Birsel de şu notu yollamış;
“Yeni yılın ilk aylarında yayına girecek yeni sitcom’da, Avrupa Yakası’nın eski oyuncu ekibinin çoğunun olacağı yanlış bir bilgi. Avrupa Yakası’yla bu dizinin birkaç ortak oyuncusu olacak. Sarp Apak, Hasibe Eren, Gönül Ülkü yüksek ihtimalli isimlerden. Tıpatıp aynı ekiple yeni bir hikaye anlatmaya çalışmanın, her şeyden önce hakikilik duygusunu zedeleyeceğini düşünüyorum.”
Ben de zaten ‘Avrupa Yakası’ diye tutturmuştum.