Placebo grubu yeni albümü “Loud Like Love”daki “Rob The Bank” şarkısına klip çekti. İlk 1 dakika 30 saniyelik bölümü paylaştılar. Klipte Gezi Parkı olaylarına gönderme var. Klip ekrana 16 Eylül’de gelecek. Peki bizde yayınlanır mı? Yabancı klip yayınlayan çok izlenen iki kanal var; Number One ve Dream TV... Number One kesin yayınlamaz. Dream TV yayınlamak için uğraşır. Ama onun da işi zor. Bu klibi yayınladıkları an RTÜK tehlikesi de var. Baskı gelecektir, ceza verin diye. İnternet ortamında zaten bol bol yayınlanıyor. Televizyonda yayınlanmaması bu klibin izlenmesini engellemek için yeterli mi? Artık o durumlar geride kaldı. Ekranda göstermesen internette izleniyor. Şimdiden 400 bine gelmiş tıklama sayısı.
HABER KANALLARI; YİNE AYNI HİKAYE
Ortalık birbirine girmiş Türkiye’de. Girmiş mi? Girmiş. Bir genç daha ölmüş mü? Ölmüş. Habertürk’te “Söz Sende”de Serap Aksoy kendi hikayesini anlatıyor. CNN TÜRK “Ne Oluyor?” da daha önce belirlediği Hrant Dink’i konuşuyor. Halbuki o sırada başka şeyler oluyor. SKYTURK’e bakıyorum Mehdi Eker ile Türkiye’nin gıda politikasını konuşuyorlar. Önemli tabii ki konuşulacak. Başka şeyler oluyor o sırada.
NTV otomatiğe bağlamış “çözüm süreci” serisine devam ediyor. S Haber dünya yıkılsa belgeselinden vazgeçmez. Dizi gibi çıta ailesi var hoppidi hoppidi. Hoş ve merak uyandıran bir belgesel dilimi. Vazgeçmiyorlar ondan. Dünya bir yana belgesel bir yana. 24’te bir başlık “Ortak Akıl”da “ODTÜ’de Faşizm”!
Burada ciddi konular konuşuluyor
Fatih Altaylı “Teke Tek”te yeni sezonu açtı. 19 yıldır “Teke Tek” var. Bir klasik oldu. Alıngan bir açılış yaptı. “Benden sıkılanlar olabilir biraz daha katlanacaklar” gibilerinden bir giriş. Sonra “Burada ciddi mevzular konuşuyoruz, istemeyen gitsin dizi izlesin eğlensin” diye üstü kremalı bir fırça. Sonra da çıka çıka İstanbul Belediye Başkanı. Giriş olimpiyatlar. Kendisini ben ekranda arkada otururken gördüm. Hiç sesi de çıkmadı. O akşam da başka ciddi işler oluyor ülkemizde. Pek anlam veremedim bu duruma.
“BEN ONU ÇOK SEVDİM”; DÜĞMEYE BASILDI, PEKİ NE OLACAK?
Menderes ile Ayhan Adnan bir aşk yaşamışlar. Bu gerçek mi? Evet. Konusu ilginç mi? Evet. Dizi olursa izlenir mi? Evet. Peki işin siyasi yönü devreye girince durum değişir mi? Evet. Tarafsızlık olur mu? Hayır. Menderes’in hangi yönü ağır basar? İyi başbakan yönü. Peki bu tatmin eder mi? Bir bölümü hayır. Bu ilişki muhafazakâr kesim tarafından kabul görür mü? Hayır. Dizi Menderes imajını yıkar mı? Senaryo isterse evet. Peki bu olabilir mi? Hayır. Bu dizi propaganda dizisi olarak değerlendirilebilir mi? Muhafazakâr kesimin kafası biraz karışır ama unutulur.
Peki ben izlerken ne düşündüm? Eski günleri severim. Eski yüzleri, elbiseleri, mobilyaları, konuşmaları, müzikleri... Galiba izlerken bu ayrıntılara takıldım. Çocukluğumun mekanlarıydı... Pana Film yakın tarihimizle ilgili dizilerde yavaş yavaş kurgu, çekim vs. konularında tecrübe kazanıyor. Bu “Kurt Kanunu”, “Yol Ayrımı”ndan sonra üçüncü. Ben açıkçası, bu tarz yapımların tutması ve giderek daha “objektif” hallerinin de çekilmesi taraftarıyım. Bu açıdan devamını temenni ediyorum.
İnönü, Şemsi İnkaya olunca
Şemsi İnkaya’nın film ve dizi listesine baktığımızda hani, oyna oyna bitmez. Peki adını söyleyince akla ne gelir? Üvey Baba. Bu rolü ile ekranda unutulmaz oldu. İnönü rolü verilince dizide kafadan, “kötü” yaftasını yiyor karakter. Gıcık, suratsız, alttan oyan bir politikacı. Menderes masum, İnönü felaket. Dizi baştan olayı patlatmış. Dizi başlarken, “Bu biyografi değil” diye yazınca iş bitiyor mu? Menderes melek, İnönü şeytan!
Bu ilişkileri bilirdik ama yazamazdık
Amcam Orhan Koloğlu, Menderes dönemini yaşamış bir gazeteci. 1947 ile 1964 arasında muhabirlik, yazı işleri müdürlüğü görevlerinde yer almış. Son Saat, Yeni Sabah, Yeni İstanbul, Akşam gazetelerinde çalışmış. Kaç gazeteden kaç defa kovulduğunu anlatır hep. “Amca, böyle bir dizi var sence nasıl olur?” diye sordum. “Gizli felan değildi. Biz bilirdik ancak basın üzerinde baskı sebebiyle yazamazdık. Eşiyle çok saygılı, iki de flört hikayesi hayli ilginç”... Galiba bizim amca senaryonun “nasıl olması gerektiğinin” de özetini yapmış.