Maraton koşuldu, Boğaziçi Köprüsü yine sallandı. Habertürk kanalında Prof. Dr. Semih Tezcan, “Bu köprü, babalarının şeyi gibi, tarlası gibi herkesin üşüşeceği bir köprü değildir. ‘36 bin kapasiteli olan bir köprüye 120 bin kişi çıktı’ diyorsunuz bu akıl almaz” dedi.
Kezcan, “Köprünün yorulması”, “Kapasitesinin dışında zayıflamış olması” gibi gerekçeleri duyunca, “Söz konusu değildir. Kendi hatalarını köprüye çamur atarak mı düzeltmeye çalışıyorlar yöneticiler” diye sert çıktı. “Köprünün sallanması yıkılmanın başlangıcıdır” diyerek “nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğümüzün” altını çizdi. Çözümü de sundu: “Buna izin veren yöneticiler mahkemeye verilmeli cezalandırılmalı...”
İşin uzmanı ağır konuştu. Unutmayın “hızlı tren kazasının” o dönemki “üst düzey” sorumluları hâlâ aramızda dolaşıyor!
‘MUHTEŞEM YÜZYIL’DA İŞ RUTİNE BAĞLANDI
“Muhteşem Yüzyıl”ın takipçilerinden biri bizim ev ahalisinden olur. “Son durum nedir dizide?” diye güncel bilgileri almak için sordum. “Fatma Sultan ‘aşk benden sorulur’ dedikten sonra dizi rutine bindi. Hatice İbrahim’i seviyordu, annesine söyleyemedi. O kadar mesafe vardı ve bu diziyi daha bir etkili kılıyordu. Ama final sezonunda bütün kadın karakterler aşklarını ilan ediyor. Mihrünnisa Mustafa’ ya, Huricihan Bayezıt’a ilan-ı aşk etti. Dizinin başındaki bu sihir de yok edildi” dedi. “Yani diyeceğim, dizi finale kadar böyle gidecek. Konu sıkıntısı var ve bu da senaryodan kaynaklanıyor” diye noktayı koydu.
Final sezonu başlarken yeni Hürrem’in “entelektüel” tarafının öne çıkacağı yönünde bir iddia vardı. Süleyman’la sohbetler yapacaktı. “Var mı bu sohbetler?” diye sordum. “Bunu yazmak öyle kolay mı? Sanırım bulaşmak istemediler” dedi.
FAHRİYE EVCEN NASIL “ÇALIKUŞU” OLDU?
“Çalıkuşu” dizisi gündemde olduğu süre içinde hep şu soru soruldu ve sorulacak: “Fahriye Evcen mi, Aydan Şener mi?” Ev ahalisiyle yemek sırasında konuşuldu bu konu.
Fahriye Evcen’in gayet başarılı olduğu yönünde fikir birliği vardı. “Kendini kasıyordu, bu dizide gayet rahat kendinden emin” yorumu yapıldı. Burak Özçivit için “Malkaçoğlu havasından kurtulamamış. Yönetmen de bunu özellikle istemiş gibi” görüşü hakimdi.
SEDA SAYAN’IN YENİ HALİ; BİR NEVİ ‘MERYL STREEP’ Mİ?
Özel televizyon tarihinin program macerası en uzun soluklu isimlerinden biri Seda Sayan’dır. “Yetiş Bacım” olmuştu, oradan “Sultan”lığa atladı. Artık şehirli bir kadın. Maslak’ta finans merkezlerinin hırslı kadınlarından. Kanal D’de başlayacağı program için çektiği tanıtım filmini izlerken böyle hissettim. Giyim kuşam hazırlama sahneleriyse bende Merly Streep’in “Şeytan Marka Giyer” filmindeki sahneleri çağrıştırdı.
Bu arada Kanal D’de başlıyor Seda Sayan. Yukarıda söyledim, televizyonun en uzun soluklu isimlerinden. 1994 yılında başladı (Kanal 6 “Seda-Osman Show”la). 19 yılın ne-redeyse 8 yılını Kanal D’de geçirmiş. “Kürkçü dükkanına döndü” demek daha doğru olur.