‘Vatanım Sensin’de Azize ile Cevdet’in ilk karelerde bizim standartlara göre bol bol öpüşmeleri ‘doğal’ karşılandı. Ev ahalisi: “Nasıl olsa karı koca diye bol bol öpüştüler” dedi.
Songül’ün aşkı mı?
‘Poyraz Karayel’de Songül üniversiteye yeniden kayıt oldu. Alaycı bakışlar vardı. Ama biri farklı ilgilenmeye başladı; Fatih kardeşimiz. Bilmem işi ilerletir mi senaryo?
Fatih’e yazık olacağı kesin!
Memleket hayalsiz kaldı
Uçankuş TV’de ‘Sokak Kuşu’ programında Emrah Uslu, Çağlayan’da bir pazarda “Hopa’dan, Sinop’tan hamsi” diye bağıran, “Doğduğumdan beri bu işi yapıyorum” diyen genç kardeşimiz Onur’a sordu: “Hayalin ne, ailenle ilgili?” Genç pazarcı: “Böyle bir hayalim yok” deyince Uslu: “Hayalsiz bıraktınız memleketi. Hayalsiz kaldık be” cümlesiyle ‘gülerek’ mesajı bizlere ulaştırdı.
Yedi yıldır ceza yok
Fatih Portakal: “Yedi yıldır bu işi yapıyorum, ceza yemedim. Görüntülerden bazı cezalar yedik. Dersimizi aldık ve ona göre davranıyoruz” dedi. Peki ne için söyledi? “Çamur atan haberler istemiyoruz” diyen bir seyirci mesajı üzerine. Ekledi: “Çamur kelimesini kabul etmiyorum.”
Görmek ve duymak istenen haberler
TRT 1’de Erhan Çelik: “Görmek ve duymak istediğiniz haberlerle buradayız” diyerek kapadı bülteni. Ayıklama bu şekilde oluyor yani!
Bu ne çok görev?
Burcu Cankurtaran, Doğuş Grubu iletişim faaliyetlerinin yönetiminden sorumlu müdürü oldu. Yapacağı işleri sıralayan bir bülten geldi. “Halkla ilişkilerden pazarlama iletişimine, gündem ve kriz yönetiminden lider iletişimine, kurumsal kimlik ve marka yönetiminden sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilere, müşteri ilişkileri yönetiminden pazarlamaya, kurumsal yönetiminden itibar ve algı yönetimine kadar uzanan alanlarda çalışmalarını sürdürecek.” Ben okurken yoruldum!