Artık işin bir de böyle bir yanı var. Haber bültenlerinde ‘çarşıda Ramazan zammı’ haberleri gibi reklamında Ramazan yıldızları oluyor. Ramazan programlarında büyük bir rekabet vardı. İftar ve sahur programlarında 59 saat reklam yayınlanmış. Bu önemli bir rakam. Ramazan bir yerde tüketimin körüklendiği ay olmaya başladı.
İftar zamanı en çok reklam alanlar
* ‘İftar Zamanı’ (Reha Yeprem sunuyor/STV) 19.314 sn.
*‘Mukabele’ (Hafız Selma Okumuş / Star) 14.828 sn.
*‘İftara Davet’ (Prof. Dr. Faruk Beşe / 24) 11.97 sn.
Sahurda en çok reklam alanlar programlar
* ‘Nihat Hatipoğlu ile Sahur’ (ATV) 24.855 sn.
* Halil Necipoğlu ile Sahur Vakti (TNT) 19.314 sn.
* ‘Gecenin Bereketi (İbrahim Kocabıyık/STV) 10.945 sn.
(Kaynak: Nar Ajans)
80’LERİN DİZİSİ; TELİF HAKKI EVREN’İN!
Birden 80’ler moda oldu. Ben böyle diyorum. Siyaset de moda oldu. O yıllar kıyısından köşesinden geçmeyenlerin demokratlık damarına bastı 80’ler. Çok konuşuldu. Böyle olunca televizyon karşılığını da alması kaçınılmazdı.
Önce Birol Güven açıkladı 80’leri anlatan bir sit-com yapacaklarını. Ardından ‘Şanslı Masa’yla yaz döneminde kendinden söz ettiren 25 Film
Film ekibi bir sit-com yapacaklarını açıkladı. Yani 80’ler üzerine çeşitlemeler, önümüzdeki yılın yeni teması.. Birol Güven’e sordum “Nedir bu iş?” diye. Ekip toplantıları sırasında arkadaşlardan biri “Ya, bu 80’lerin patenti Kenan Evren’de aslında“ demiş. “Telif hakkı Evren’in olmalı” diye konuşmuşlar aralarında!
Durum böyle olunca Birol Güven “Kim isterse o dönemle ilgili dizi çekebilir. Sonuçta telif hakkı Kenan Evren’de” dedi! Peki nereden çıkmış bu ‘80’ler olayı’. ‘Çocuklar Duymasın’ın o yıllara gönderme yapan bir bölümü internette acayip tıklanmış. Buradan uyanan Mint ekibi de “Böyle bir dizi yaparsak tutar” demiş.
Kenan Evren bir yana, o yıllar yaşam biçimi, adetleri, müzikleriyle popüler kültürün vazgeçilmez zaman dilimi olmuştur. Üzerine de epey kitap yazılmıştır o yılların popüler kültürüyle ilgili. Şimdi bu işe soyunan iki ekibin özellikleri farklı. 25 Film o yıllarda doğanların, Birol Güven ve ekibi ise o yıllarda yaşamışların bakışıyla sit-com’u ekrana taşıyacak gibi. Ama mutlaka her ikisinde de ‘Abone’ şarkısı olacaktır!
‘TÜRK TİPİ ROMANTİK KOMEDİ’ BUNA DENİR
‘Neşeli Günler’ tadında bir dizimiz oldu; ‘Bizim Yenge’. İlk bölümde sahaya sürülen ekipte sadece Filiz’in babası zayıftı. Tüm ekip tek kelimeyle döktürdü. Buradan senaryo ekibine de bir selam. Bu kadar abartılı yazıyorum çünkü, aslında çok sıradan ve sabun köpüğü romantik komediye bile aç kalmışız. Komedi adına tutturulan ‘sentetik gülüşmelerin’ içinde öyle samimi kaldılar ki.
Şimdi tabii şöyle bir durum var; ilk bölümü tanıtım amacıyla reklamsız izledik. Haftaya böyle olmayacak. Altını bir daha çizeyim; kemiksiz 80 dakika dizi izlemek güzelmiş. Yeni sezon hoşsohbet bir komedinin sinyallerini verdi.
SRİ LANKA MODELİ
Duyunca şoke oldum. “PKK’ya karşı Sri Lanka modeli” gibi sözler edildi. İlişkisi, bileşimi, konu edilmesi ne derseniz deyin ne alaka bir hal. Habertürk’te yetkili, etkili kişi ve sunucu konuşuyordu. Tamil gerillaları ya da PKK; Türkiye ya da Sri Lanka... Vay canına!