RTÜK CEZALARI HER YIL ARTIYOR
Dikkatimi çekti, bu ay RTÜK’ten arka arkaya cezalar gelmeye başladı. Yıla hızlı bir giriş yapıldığı kanaati oluştu birçoğunda. RTÜK’ün cezalarıyla ilgili, son üç yılın verilerine baktım. İvme giderek artmış. 2011’de toplam 686 bin TL iken 2013’te ceza tutarı yaklaşık 6 milyon TL’ye çıkmış.
EN ÇOK CEZA UYDU KANALLARINA
3 Mart 2011’den bugüne kadar RTÜK, en fazla gıda takviyelerinin ve bitkisel ürünlerin yanıltıcı ve halk sağlığına aykırı tanıtımlarına ceza verdi. Bu tür tanıtımları yapan kanallara 2000’den fazla ceza verilmiş.
2011 ve 2012’de uydudan yayın yapan kanallara verilen ceza 1.140-1.600 TL arasındayken, rakam 2013 yılında birden 23 bin TL’ye çıkıyor.
Genelde en yüksek para cezaları ulusal kanallara veriliyor. 2013’te uydudan yayın yapan kanallar; ulusal kanalları yaklaşık 7 bin TL geçmiş.
BU SENE ARTIŞ OLABİLİR Mİ?
Geçen yılki cezalara baktığımızda ‘cinsellik’le ilgili yorum farklılığı, siyasi gerilimin RTÜK üzerinde baskısı (özellikle iktidarın), Gezi olayları, ekrandaki söylem seviyesizliği birbirinin içine girmiş ve cezalarda büyük artış kendini göstermiş.
Seçim yasakları bu yıl cezaları artırıcı bir etken olabilir. Standart ‘küçüklerin ve gençlerin gelişmesini engelleme’ yine bu yıl ceza kategorilerinin en şişkini olur, iktidar-cemaat gerilimi, kanalların haberlerindeki ‘sataşma var’ şikayetleri de baskı unsuru olarak cezaya yansır.
Yani ben bu sene de geçtiğimiz yılın ceza ortalamasının yakalanacağı görüşündeyim.
İÇKİYE DEĞİL SİGARAYA BUZ
Geçen yıl ben de çok sık yazdım; şu ‘içkilerin buzlanması’ meselesini. Şikayetim; hem içirip hem de buzlanmasındandı. O zamanlar da sormuştum RTÜK yetkililerine, “Sizden mi geliyor bu baskı?” diye. RTÜK, televizyon kanallarının kendilerine bu konuda ‘pay’ çıkardığını söylemişti.
Yüksek Seçim Kurulu’nun belirlediği yayın ilkelerinin anlatıldığı toplantıda gündeme gelmiş bu buzlanma işi. Yayın kuruluşlarına sadece sigara görüntülerinin buzlanması gerektiği; bunun dışında alkollü içeceklerin de buzlanacağına ilişkin bir yasa hükmü olmadığı anlatılmış. Asıl meselenin alkollü içeceklerin özendirilmemesi ve gizli reklamının yapılmaması olduğu anlatılmış.
Dizilerin son bir ay yayınlanan bölümlerinde baktım, içkiler daha bir rahatlamış. Bunlarla uğraştık koca bir yıl!
CNBC-E’nin buzlamaya karşı bulduğu yöntem sıra dışıydı: Sigara yerine çiçek!
ULUÇ'UN MARKUS MERK İSYANI
Fenerbahçe-Torku Konyaspor maçı sonrası Lig TV’de Markus Merk’in yaptığı yorumlar A Haber’de ekrana gelen ‘90’a’ programında yerden yere vuruldu efendim. Kemal Belgin; “Kepaze bir yayın yapıldı” dedi.
Hıncal Uluç, Merk’in ‘tartışılması gereken bütün pozisyonların yüzde yüzünde Fenerbahçe’ye hak veren bir hakem yorumcusu’ olduğunu söyledi.
TÜRKİYE’DE HAKEM Mİ YOK?
Konuşmalar daha sonra “Türkiye’de hakem kalmadı mı?” sorusuna geldi.
Uluç, Digitürk’ün TMSF yönetiminde olduğunu hatırlattıktan sonra, şunları söyledi: “TMSF neden sormuyor, ‘Türkiye’de hakem mi yok, Alman hakem geliyor, Türk hakemleri yorumluyor’ diye. Dün Aziz Yıldırım’dan korkup Erman’ı kovuyorsun. Bugün kimden korkuyorsun? Devlet de mi Fenerbahçeli? Vergi veren herkes şu an Digitürk’ün sahibi.”