Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Samanyolu TV’nin yeni dizisi ‘Kırık Kalpler’ hani biraz olsun ‘muhafazakarlığı’ hafiften gıdıklamış bir dizi. Doğan Güneydoğu’da görevlidir. Eşi Seda ise hemşiredir. Evde sorunlar vardır. Küçük bir kıvılcım Seda’nın aklını karıştırır. Hastanenin doktoru kendisine ilgie duymaktadır. Dizi burada ‘çok izlenen kanallardaki’ yolundan ayrılıyor ve şu yöne gidiyor:
Doğan, ailesini geri kazanmak zorundadır. Yani ailenin parçalanması ya da Seda’nın kaçamak yapması sözkonusu değildir. Doğan’a bu konuda bir büyüğü ‘ne yapması gerektiği’ni anlatacaktır. Bunları dinlerken de yapması gereken tek şey vardır; zaman zaman karşısına çıkan küçük kız çocuğunu gitmesi gereken yere ulaştırmak. Görüldüğü üzere dizi birden somuttan soyuta gidiyor, klasik ‘Samanyolu dizisi’ kıvamına geliyor.


SAMANYOLU USULÜ DALLAS
DEVLER LİGİ’NDE HAKEM REZALETİ
Eh hep Erman Toroğlu eleştirecek değil. Şimdi ben koltuğa oturdum kendilerini izledim. Show TV’de ‘Devler Ligi’nin yarı finalleri oynandı. Ama prodüksiyon olarak gerçekten dört başı mamur bir olay onu söyleyeyim.
Tanju ve Nouma’nın takımlarının maçında bir penaltı pozisyonu oldu. Daha doğrusu sunucu “Penaltı değil, Erman Hoca vermemeli” dedi. Erman Hoca topu penaltı noktasına diktirdi. Sonra ortalık karıştı. Hocanın kafa karıştı, ‘Acun attırma diyorsa attırmam’ demez mi? Yarışmanın kurallarını karıştırdı. Sonunda faul atışı yapıldı. Zaten, hocam da sahada kafasını döndürene kadar top bir kaleden ötekine gidiyor. O kiloları vermen lazım hoca, başın zor dönüyor sağa sola; yüzünü ter basıyor, tıknefes oluyorsun!







KİM BÖYLE GÜZEL PASTIRMA YER?
İştahlı yemek yiyen çok vardır. Ama biri var ki ona yetişmek, onun gibi yemekten keyif almak ve bunu karşındakine hissettirmek; yani bunu kimse yapamaz. Ekranlara sucuk pastırma vs. iştah açıcı reklamlar çok geliyor. Ama hiçbiri Metin Akpınar’ın yanına bile yanaşamaz. Bir pastırma reklamında yumurtaya banıp yiyişi var ki, “Ne kadar koksa da ben bu pastırmadan alırım” dedirtiyor.

‘TELEGOL’E GÜN DOĞDU

SAMANYOLU USULÜ DALLAS

Bu hafta maçlar yoktu. Ama bir basketbol maçı, malzeme çıkması açısından en baba futbol maçına on basacak durumdaydı.
Nitekim ‘Telegol’ ekibi de pek bir mutlu - mesut hafta sonu geçirdi diye düşünüyorum. “Bugün maç yok. Peki ne olay anlatacağız?” derken öyle bir Galatasaray-Fenerbahçe basketbol maçı oldu ki bütün geceyi kurtardı.
Ahmet Çakar ne anlatacaktı olay çıkmasa, her şey sütliman olsa, bu kadar senedir ne anlatacaktınız?


GÖKÇEK ANKARAGÜCÜ BAŞKANI GİBİ
Star’ın ‘Futbolig’ programa Melih Gökçek telefonla bağlandı. Konu Ankaragücü. İngiliz oyuncu Vassel’in şov yaptığını, Hikmet Karaman’ın anlaşması ve yeterliliği gibi pek çok konuda konuşuyor. Hani sokaktaki sıradan vatandaş değil Gökçek. İzlerken düşündüm; ekranda ‘Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’ yazıyor. Ama yukarıda kulüp başkanı gibi konuşan biri var. “Yasal olarak kulüp yönetmem mümkün değil” diyor ama bu yasanın olup olmaması da hiç önemli değil. Sanki ‘yasalmış gibi’ kulübü canlı yayında telefonda yönetiyor başkan!
Bilgin Gökberk noktayı koydu: “Kendisi başkan olamadı, oğlu oldu.”

GÖZÜME TAKILANLAR
GÜLLÜ VİSKİYE BAŞLADI
‘Hanımın Çiftliği’nde bakıyorum da, Güllü viskiye başladı. Muzaffer Bey, Güllü’yü Paris’e götüreceğini ilan etti. Rita Hayworth ile bu şehirde karşılaştığını söyledi. Güllü tabii ki nereden tanısın! “Essahtan mı?” diyor. Şimdi tabii çiftliğin hanımı olma yolunda ilerliyor. İlerleyen bölümlerde bunlar hiçbir şekilde sorun olmayacak. Ama yani biraz sanki bu bölüm bana ‘Kezban Paris’te’ gibi geldi.

HABERİNİZ OLSUN

SAMANYOLU USULÜ DALLAS
GURBETİN YENİ ADI: NEW YORK

Bu televizyon sektörünün önemli figürlerinden biridir Abdullah Oğuz. Kimi işi tutmuş başını alıp gitmiş, kimi olmamış, ama ‘Bir Abdullah Oğuz yapımı’ kartvizitini kapmıştır. Kızanı da sevmeyeni de vardır ki, bu sektörün olmazsa olmazıdır. Bir şekilde kendini entertainment anlayışı içinde pazarlamasını bilmiştir.
Fox’ta 30 Kasım Pazartesi günü ekrana gelecek ‘Yeni Baştan’ adlı dizinin mekanı New York. “Gurbeti hep Almanya’dan yaşamaya alıştık, eh biraz daha farklı bir memleket olsun” demişler. Bizim millet bunalımı dünyanın her yerinde yaşar. Ebru Akel ve Saruhan Hünel başrolde.