SHOW TV ANA HABER’İ BiBER GAZI BASTI
Salı akşamı ana haber bülteni gazdan geçilmiyordu. Arka arkaya üç konu, haber bülteninin ‘ana teması’ oldu. Akil Adamlar’ı protesto edenlere sıkılan biber gazı haberi geldi önce. Yaklaşık 2 dakika sürdü. Sonra 1 Mayıs biber gazlarının tahribatları vardı arka arkaya. Biber gazı kapsülüyle ağır yaralanan Dilan’la ilgili haber, genç kızı apar topar taburcu eden hastaneyle ilgiliydi. Yaklaşık 2 dakika sürdü. Ardından yine biber gazı kapsülüyle gözünü kaybeden gencin haberi vardı.
Show TV, en geniş haberi buna ayırdı. Küçük futbolcuların yüzüne sıkılan biber gazı görüntüleri eşliğinde. İkitelli Kulübü’nün küçük futbolcuları maç sonrası çıkan kavganın ardından polisin biber gazı harekatına maruz kalıyordu. Show TV ekibi kulübü, olay sonrası ziyaret etmiş, onun görüntüleri geldi. Bu haber tam 8 dakika sürdü.
Sanırım bir özel televizyon kanalının haber bülteni, böylece rekora imza atmış oldu. Ve gecenin biber gazlı finali; Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anma toplantısına müdahale... Önce Taksim’de sonra, Dolmabahçe’ye inerken. Bu gazdan her zaman olduğu gibi çevredeki tüm vatandaşlar nasibini alıyordu. “Her Türk vatandaşı bu gazı tadacak” sözü gerçekleşmişti.
45 dakikalık haberin 16 dakikası biber gazlı geçti
Bir haber bülteninde bu kadar biber gazı varsa o ülkede standart olacak, demokrasi filan yoktur. “Münferit bir durum, o gün bütün biber gazı haberleri denk geldi” diye bakmak için vali olmak gerekir diye düşünüyorum.
Yemek üzerine yarışma olunca ortak nokta; birinin yaptığı yemeğe diğerinin ‘b.k’ atması oluyor özetle. Yarışmacılar programın izlenmesinin keyifli bir yemek mesaisi yerine, beğenmemek üzerine kurulduğu yolunda sanki, önceden talimat almış gibi duruyorlar.
Fazilet Teyze’nin yemeğini, alt kattaki Müzeyyen Teyze’nin beğenmediğini ve soğan kokusu yayılmaya başladığında birbirleriyle ilgili ne laflar ettiğini hepimiz biliyoruz. Akrabalar arası yemek davetlerinin ilk cümlesi “Ayol yenge yemeğe davet etti, şimdi onun kurumuş dolmalarını yiyeceğiz mecburen” olmuyor mu?
Bunun abartılı halini de zaten ekranda izliyoruz. Kokusunu alamıyoruz, tadamıyoruz ama bir tarafı tutuyoruz. Saçına, başına, giyimine, konuşma şekline bakarak onların yemek dedikodularına biz de katılıyoruz.
‘Elimin Lezzeti’; bu işkence ilgi çeker!
Dört yarışmacı... Birinin gözü kapatılıyor ve önüne konulan yemekleri tatması isteniyor. Sonra yediklerine puan veriyor. Kimin yaptığını bilmeden verdiği puanlar sonrası gözündeki bant çıkarılıyor. Kendisine hangi adaya kaç puan verdiği söyleniyor ‘izlenme oranı’ buralarda artıyor. Çünkü kavga başlıyor. Kanaltürk’ün belki de son dönemde gündüz kuşağında dikkati üzerine çeken programı, ‘Elimin Lezzeti’. Yemek üzerine kadın kadına dedikodu ve kavga isteyenler için birebir.
Mesela İlknur Hanım’la Feride Hanım var. Günün tadımlık yiyeceği bir tatlı; elmalı kurabiye.
Gözleri bağlandıktan sonra puanları, önüne gelen kurabiyeleri yiyerek veriyor İlknur Hanım. Gözleri açılıyor ve kime ne puan verdiği söyleniyor. Feride Hanım’a ‘1 puan’ vermiş. Çok mutlu oluyor. Ve dans etmeye başlıyor. Feride Hanım, “O vücutla estetik olması mümkün mü sizce?” diyor. İlknur Hanım, “Dans mı estetik gelmedi ben mi?” diye sorunca, Feride Hanım “Sizce?” diye soruya soruyla karşılık veriyor. İlknur Hanım, “Dans gelmemiştir. Çünkü dans edebildiğinizi hiç zannetmiyorum. Arabesk takılıyorsunuz galiba” diyerek ‘reyting icabı’ imasında bulunuyor.
Evde izleyen hanımlar da mutlaka bu tartışmaya katılıp kurabiye üstü dansa yorumlar yapıyordur.