Bu sıralar diziler yoruldu. Fabrikakasyon üretim azaldı. 2012- 2013 sezonu başladığında yerli dizi sayısı son yılların en yüksek rakamına ulaşmıştı; toplam 90 dizi. Geçen ay 65’e indi. (Kaynak: İnterpress Ajansı).
Şimdi yarışmalar gözde. Show TV yeni yarışmasını bu cuma yayına sokuyor.
‘Ben Burdan Atlarım’da yarışmacılar, bir kuleden atlayacak. Yarışmacılar da, bir zamanlar belli dönemlerde ‘reyting’ yapmış isimler. ‘Ekranın bildik isimleri’nden oluşan bir takım; Tuğba Özay, Bayhan, Asena, Önder Bekensir, Leyla Bilginel. Peki tutar mı? Sanırım ‘gündem oluşturmakta yetkin’ bu isimler olabildiğince konuşulur, sonra yarışma biter.
“Kimsenin dizi isteyecek hali yok”
Bir yapımcı tanıdığıma sordum, “Yeni proje var mı?”diye. Hiçbir kanalın şu sıralar yeni dizi projesi isteyecek halinin olmadığını söyledi. “Şimdi yarışma dönemi” dedi. Bazı kanalların dizi ödemelerindeki sıkıntılar, zincirleme halini almış.
Baktığımızda yeni devreye giren yapımlarda bir parıltı da görülmüyor. Sektör yorgun düştü gibime geliyor. Senaristlerin, yönetmenlerin ve oyuncuların bu ‘köle’ tarzı iş yaşamından normale dönme zamanları geldi. Belki bu dönem, yeniden yapılanma için iyi bir fırsat olur.
CEM KARACA’NIN ŞARKISI GİBİ DİZİ
Mint Yapım’ın Show TV’ye yaptığı dizinin fragmanları dönüyor: ‘Aşk Emek İster’.
Zengin ve şımarık bir genç, burnu sürtsün diye işçi sınıfına geçiyor. Buna ailesi karar veriyor tabii ki.
Bir gün bir kız görüyor, o sırada müziğin sesi artıyor. İzlerken Cem Karaca’nın ‘Tamirci Çırağı’ şarkısındaki ‘İşçisin sen işçi kal’ sözlerini mırıldanırken buluyorum kendimi. Birol Güven şu sıralar serpme kahvaltı halinde. Biraz o kanala, biraz bu kanala, elindeki işleri dağıtıyor.
EMEK SİNEMASI HABERİ BİTTİ, SIRADA EVLİ ADAMIN CİNAYETİ VAR
Ana haber bültenlerindeki haberleri sıralama mantığı nedir?
Star’ın pazartesi ana haber bülteninde Emek Sineması’nın önündeki copla karışık biber gazı operasyonunun haberi verildi. İçeriğinde ‘aksiyon’ kadar, bir durum değerlendirmesi de vardı. Emek Sineması’nın yıkılmasına tepki olarak Atilla Dorsay’ın köşesini bırakması üzerine bir bölüm yer alıyordu. Oyuncuların “Nedir bu ülkenin sanatçısına duyulan öfke?” sorusu konuşuluyordu. Ve ardından, “Evli adam kendini terk eden sevgilisi ve yanındaki arkadaşını kurşun yağmuruna tuttu” haberi geldi.
Şimdi alaka nedir, bütünlüğü nedir, haber anlayışı nedir? Şu oluyor; ha Emek Sineması ha evli adamın kurşunları, yeter ki ‘aksiyon’ olsun!