Mirgün Cabas canlı canlı ‘Son Mektup’ filminin galasına bağlandı. Başrol oyuncuları ve yönetmen soruları yanıtlıyor.
Cabas, sonlara doğru, “Geçen seçimlerde AKP’nin kullandığı ve televizyonlarda çok çalınan herkesin diline dolandığı şarkının da yazarı” diye anonsu patlattı ve ekledi: “Bu seçimde yeni şarkı var mı ?” Filmin yönetmeni Özhan Eren: “Doğrusu böyle bir gecede, aklımdan geçirmediğim tek konu” dedi.
Eee gazeteci milleti böyle işte!
Birden bu ‘özellik’ belirtilince ister istemez kafada ‘soru’ işaretleri olmadı değil!
20 milyon TL’ye mal olmuş bir film. Bu paraları bulmak her yiğidin harcı değildir, her yönetmene nasip olmaz böyle paralar!
Fragmanı izledik. Ev ahalisi ilk bakışta “Amatör olmuş” dedi. Kolay iş değil. Para dökünce de yetmiyor. Bu başka bir şey. Elin alışması gibi. 10 tane daha 20 milyon TL harcayıp Çanakkale filmi yapacaksın ki ancak, oturacak özetle!
GÜLMEK İSTİYORUZ
‘Komedi Türkiye’ bu akşam TV8’de başlıyor. Yetenekli gençler, Gülse Birsel ve Gani Müjde’nin kalemlerinden çıkacak skeçleri oynayacak.
Her hafta bir ünlü oyuncu da onlara eşlik edecek. Açılışta konuk Sarp Apak.
Sadece bir şey bekliyorum; gülmek.
Kolay bir şey değil gülmek ve güldürmek. Bizim dizi ve programların en zayıf yönü. Bir ‘Güldür Güldür Show’ var sadece ona gülüyoruz.
TV8, “Ben acayip güldereceğim’ iddiasında. Uzmanlık alanı bu.
Denemelerinden biri ‘Kel Alaka’.
Video klipli ortaya karışık bir şey. Eğlendiriyor, fakat o kadar. İzleyene ‘genç kitle’ye bakıyorum çap ‘youtube’ şeklinde. ‘Üç istidatlı çocuk var bir de ‘3 Adam’, onları seyrederken “Algı operasyonu böyle bir şeymiş” diyorum.
Gülse Birsel ve Gani Müjde hem yazıyorlar hem de jüri üyesi... Takıma Haluk Bilginer de katılıyor. “Hadi artık gülelim” diyorum. Sunucu yine Burcu Esmersoy... Olsun, ona rağmen gülmek istiyorum.
ŞÖHRETLİ OLMAK KOLAY MIDIR?
“Bizde her gün locada taliplerimizi bekliyoruz. Bize de anlayış gösterin. Kader kısmet işidir. Biz her Allah’ın günü, bu locada olanlar adına söylüyorum, zahmet ediyoruz, zaman harcıyoruz...”
Esra Erol evlendirme programının Dürdane Hanım’ı söylüyor. Taliplerin geri çevrilmesi üzerine yapılan bir yorum. Kolay değil elbette her gün o sırada oturup ‘talip’ beklemek. Bir yerden sonra ‘evlenme’ duygusu yerini ‘ şöhret’, ‘bunalım, ‘kendini kaybetme’ hallerine bırakıyor. Yarışmacı stüdyonun parçası oluyor. İşe gider gibi ‘evlenmeye’ gidiyor. İster istemez ‘psikolojik durumlar hasıl oluyor.
Evlenmek için gelmek yerini, oyuncu olmaya bırakıyor.
‘SABAHA KADAR ÇEKİMLERDEYİZ’
‘İşte Benim Stilim’de yarışmacılardan Çiğdem, arkadaşlarının geç kalmalarına sinirlenmiş, “Evet çabuk olacaksınız, sabaha karşı çıkıyorsak buradan...”
O makyajlar, elbiseler, jürinin enerjik hali filan saat kaç biliyor musunuz? Millet uyurken bu ekip disko partizana şeklinde oynuyor, kavga ediyor hem, süsleniyor, hem laf yetiştiriyor...
“Vay” dedim şöhret böyle bir şey! Sabah millet işe giderken Çiğdem kızımız bütün gece çekimde onu giy, bunu giy sonra milletle uğraş ardından çık Nurella’nın karşısında laf işit, filan...
Bu yarışmaların insan psikolojisinde tahribat yaptığı kanısındayım. Mutlaka bir yamukluk olur. Zaten olmasa onlar da burada olmaz!