Kapıyı açık bırakıyorum, ama benim anladığım Star, Şampiyonlar Ligi’nin yayın hakkı sözleşmesini yenilemeyecek. Doğan Holding bünyesindeyken yapılan anlaşma 2009-2011 yıllarını kapsıyordu. Doğuş Holding’in bu kanalı satın alması soru işaretlerini de beraberinde getirdi. UEFA bu ligin değerini 29.5 milyon euro olarak belirlemiş. Ve bu para Doğuş’a fazla geliyor. Hesap-kitap yapmışlar reklam gelirleri vs tutmamış.
Ayrıca Türk takımlarının salı ve çarşamba günleri oynayacağı maçların yayını, o saat dilimindeki düzeni alt üst ediyor. Kanal bu ‘zararın’ yanı sıra çok yüksek bulduğu bu fiyatı kabul etmeye yanaşmıyor. Bir özel televizyon için bu anlaşmanın artık ‘pahalı’ olduğu görüşünde. Türk takımlarının dışında diğer karşılaşmaların da eski izlenirlilik oranı yok. Özellikle grup maçları.
Yani Şampiyonlar Ligi yayınlarının durumu belirsiz. Peki bu parayı kim verir? Dizi savaşlarının had safhada olduğu bir dönemde, özel televizyonların ya da şöyle diyeyim çok izlenen özel televizyon kanallarının bu işe girmesini olası göremiyorum. UEFA ‘prestijli bir kanala’ vermek isteyecektir. Peki bu kim olur? TRT bu maç yayınlarını alır mı? Alırsa, elektrik paraları ‘hayırlı bir yere’ gitmiş olur. Hem Genel Müdür İbrahim Şahin, “Biz BBC’yiz” demiyor mu?
‘BUGÜN NE GİYSEM’İN FORMATI SATILDI
Dizilerimizin yanı sıra yarışma ve program formatlarımız da satılmaya başladı. En son ‘Umutsuz Ev Kadınları’nın yerli halinin MBC televizyonuna satıldığını Ali Eyüboğlu yazmıştı.
Aldığım son bilgiye göre de Show TV’nin kendi malı ‘Bugün Ne Giysem‘ formatı Fransızlara satılmış. Ben bunu hiç de yadırgamadım. Aslında bekliyordum. Çünkü Show TV bu iç yapımlarda gerçekten çok yaratacı.
FRANSA’DAKİ TV FUARINI PROTESTO
Her yıl Cannes’da televizyon fuarı yapılır. TV dünyasının en önemli fuarlarındandır. Bazı sesler yükseldi, Ermeni yasa tasarısı üzerine. Gitmeyelim diye.
Cannes bizim açımızdan önemli olduğu kadar artık yabancı film ve yapım şirketlerinin de “Türkiye olmazsa olmaz” dediği bir fuar. Türkiye hem kendi ürünü satıyor hem de çok iyi bir alıcı. Yabancı yatırımcıların da giderek ilgisini çeken bir ülke (TNT, Fox, Universal Channel, Disney Channel vs).
Kaba bir hesapla yaklaşık 40 şirketimizin gittiği öne sürülüyor bu fuara. Giriş ücreti, günlük harcamalar vs. hesaplandığında bu fuara giden bir firma yetkilisi, dört günde en az 500 bin euro harcandığını söyledi. Aynı kişi, asıl yabancı firmalardan gelecek “Neden Türkler gelmedi?” sorusuna dikkat çekti. Protestonun bu açıdan önemi var. Çünkü dediğim gibi önceleri alıcı şimdi de satıcı olarak Türkiye fuarın yıldızı konumunda. Bilmem millet “Şimdi ben gitmem, öteki gider, pazarı kapar” düşüncesiyle hareket mi eder? Ya da topluca bir işi başarırlar mı? Zaman gösterecek.
NOT DEFTERiMDEN
MAÇ YAYINI 31. DAKİKADA BAŞLADI 66. DAKİKADA BİTTİ!
2 Kasım 1997’de bir F.Bahçe-Kocaelispor maçı vardır. ATV yayınlamaya kalkmıştı! Maç bağlantısı 31. dakikada geçekleşebilmiş (ki o arada Boliç ve Erol maçın gollerini atmış!) 65. dakikada yayın kesilmişti.
O zamanlar BİMAŞ (Birleşik Medya Pazarlama A.Ş) diye ATV ve Kanal D’nin ortak olduğu şirket vardı. O sezon Fenerbahçe bu şirketle anlaştığını duyurmuştu. Federasyon ve Cine5 bunun hukuka aykırı olduğunu söylemişti. Bu şartlarda Kadıköy’de maç yayını kavgası başlamıştı. Taraflar kendi hukuk ordularını getirmişti. Harala gürele içinde maç, tek kamerayla kapalı tribün üzerinden yayınlanmaya başladı. İkinci devrede olan oldu. Bu sefer polis gelip yayını kesti. Kameralar kırıldı gözaltılar filan oldu. Not almışım “Başka nerede görülür bu olay?” diye.
Sonra ne olaylar gördük değil mi? Şimdi ne BİMAŞ var ne CİNE5’in naklen maç yayını!
NE EKİPLER TARTIŞIRMIŞ BİR ZAMANLAR
TGRT’de ‘Alternatif’ programındaki tartışmacı ekip; Burhan Özfatura, Doğu Perinçek, Sabri Ergül ve Mehmet Gül’müş... Bu arada şöyle bir not düşmüşüm yazımda; “Yarısı telefonda yarısı stüdyoda konukların, böyle olmamalı...”
O gün bugündür bu konuda değişen bir şey yok!
