‘Yalan Dünya’ popüler bir dizi. Hemen her oyuncusu reklam yıldızı oluverdi. Karakterler dikkat çekti, dizi başarılı ki, markalar, reklamlarında bu isimleri tercih ediyor. Ama sunuculuk için bunlar yeterli olmuyormuş. Şöyle de düşünülebilir, “Alışsınlar, seneye daha pişmiş olarak çıkarlar...” Ona bir şey diyemem. Birlikte evde çalışıp derslerine iyi hazırlanırlar o başka. Ama bir atımlık barut olarak düşünülmüşlerse Altın Kelebek Ödülleri için, bence yalan oldular.
HANDE YENER iYi PiYANO ÇALABiLiRMiŞ
Saba Tümer’in konuğu Hande Yener’di... Ünlü şarkıcılar ‘hayatın zorluklarını’ yaşamış ailelerden gelir. 1993’te Hande Yener tezgâhtarmış. Ben hayatını bilmiyorum. Saba Tümer’in programında kendisiyle geniş bir söyleşi yapılmış, izledim. Hırslıymış, şarkıcı olmaya karar vermiş. Yeşilçam filmleri gibi.
Hande Yener bir şekilde ulaşmış Hülya Avşar’a, Sezen Aksu’ ya... Kendisini ‘üzenler’ olmuş, kırılmış, ama hırs hepsinin önünde kabul ettirmiş kendini. Programda onu üzenlerin adını veriyordu. Haklılık ya da haksızlıkla ilgili değil.
O dünyanın kurtlar sofrasındaki mücadelesidir yaşananlar. O sofranın baş köşesinde Hande Yener oturmaktadır. Pop dünyasının en iyi bestecisini, en iyi söz yazarını parasını verip alır, kimseye de acımaz. Bu iş böyledir. Tezgâhtarlık günlerinden gelip, Cihangir’in Boğaz manzaralı evinde oturmuştur. Bir de piyano almış. Başına oturdu. Ellerini piyanonun tuşlarında gezdirdi. Parmakları tuşların üzerinde o kadar zarifti ki. Belki de iyi bir piyanist olabilirdi. Ama bunu ne düşünecek zamanı oldu, ne şansı. Sinan Akçıl gelip çalıyormuş.
EVLİLİK PROGRAMLARININ UZMANLARI VAR
Uzman diyorum. Çünkü ‘bu işe yıllarını verdiklerini’ görüyoruz. Orada oturup gelen taliplerine soru sora sora evlilik uzmanı oldular. Heyecan filan yok. Otomatiğe bağlanmış halleri var. ‘Sıradan psikoloji çözme soruları’nın kitabını yazıyorlar. Üç soruda karşısındakini çözüyorlar daha paravan açılmadan. Bir yaşam biçimi olmuş. Kimse onları o stüdyodan koparamaz. ‘Uygun eş gelmedi’nin ötesinde bir şey bu. Zaten bakıyorum “Neden buralarda bulunuyorlar ki?” diye sormadan edemiyorum. Kameranın önünde bulunmak, bir nevi ‘şöhret’ olma isteği.
Yapımcı tarafından baktığımızda, her daim dikkat çekmeleri, yarışmayı renklendirdiği için uzun süre kalmaları rahatsızlık vermiyor. Yarışma ekibinden birileri oluyorlar bir yerde. Öyle bir duruma geldiler ki, bir reklam filminde oynamaları ya da bir dizide rol almaları bundan sonra kuvvetle muhtemel.
REHBERiM
SİNEMA TARİHİNE TANIK OLUN
CNBC-E’nin ‘Ustalara Saygı’ kuşağında ‘Uygunsuzlar’ filmi var. Marilyn Monroe ve Clark Gable bir arada. Dönemin en çok konuşulan filmi oldu. Değişen batıya, kovboylar üzerinden bir bakış. Sinema tarihinin bir anına tekrar tanıklık etmek gibi... (22.00)