Verilen ödüller üzerine yorum yapmayacağım, beni aşar. Ödül tanıtımlarında kullanılan müzik dışında çoğu öğe, tam ‘Yeşilçam’dı aslında. İzleyici gözüyle bakıldığında şöyle bir görüntüçıktı ortaya: Bir kere ödül alanların çoğunluğu, özellikle erkekler, özensiz giyimleriyle dikkat çekti. Spor giyinmek başka, özensiz olmak başka. İlerideki kahvede otururken “Oğlum sıra senin ödüle geldi” diye seslenmişler. Adam, apar topar masadan kalkıp salona geçmiş. Oscar’ı izliyoruz ya da Cannes’ı... Bir ‘incelik’ var. Protestolarını da şıklık çerçevesinde yapıyorlar yeri geldiğinde. Yani ödüle saygıdır kısaca güzel giyinmek. Bu özeni sahneye çıkanlarda göremedim.
KISA KONUŞMANIN ÖNEMİ
Ödül alanları bir kenara koydum. Ödül vermek üzere sahneye gelenlerin iki çift lafı vardır. Üç cümle ya da dört, neyse. Laf olsun torba dolsun diye konuşulmaz. Özünde, o kısa zaman diliminde aranılan espridir. Verilen ödülün mahiyeti üzerine gülümseten sözler... Bunda, ödülü sunanlarla salon arasında genelde bir soğukluk sezdim. Sanki “Bu mu ödül sunacak şimdi?” gibi bir hava vardı.
CANSU DERE BİR DE YÜRÜSE
Belki salonda farkedilmiyor. Ama ekran başında böyle küçük ayrıntılar dikkat çekiyor. Cansu Dere’nin sunum için sahnede mikrofonların olduğu yere kadar yürüyüşü... Aynı örneği verebilirim kendimden. Ben fazla ekrana çıkmam yani sohbet vs. için. Çünkü monitörden kendime baktığımda, hiç de iyi fotoğraf vermediğimi görürüm, bu da beni rahatsız eder. Kendimle cebelleşirim yani. Onun için söz söyleme hakkımı bu ayrıntılarda rahatlıkla kullanırım. Cansu Dere böyle gecelerde sunum yapacaksa gerçekten, oturup bu yürüyüş anlarını bir seyretsin. Etrafı yıkacakmış gibi sakar bir yürüyüş hali var. Partneri Halit Ergenç mesela; bu iş ona yakışıyor.
TÜRSAK BAŞKANI ORADAYDI, PEKİ NE OLDU?
Başkan Engin Yiğitgil, hakkında keyifsiz bir durum mevcutken, tüm bunları bir kenara koyarak sahneye çıktı. Rıdvan Akar, bunu günler önce T24 sitesindeki köşesinde yazmıştı. Bir mahkumiyet vardı hakkında. Rıdvan sormuştu yazısında, “Ödül gecesi ne olacak?” diye. Ödül gecesi küçük bir protesto oldu sadece. ‘En İyi Film’ ödülünü alan ‘Çoğunluk’un yapımcısı Sevilay Demirci ‘kadına şiddeti’ kınadı. Bu, buz gibi Yiğitgil’e göndermeydi. Kendisi sahneye çıkmış ama tam göremedim. Ödülü alan ekip elini sıkmış mıydı?
ARKADAŞLARIMIZA EN GÜZEL ÖDÜL
Ahmet ve Nedim’e gecenin en büyük ödülü gitti. ‘En İyi İlk Film’ ödülünü almak için çıkan Sevilay Demirci, geceye damgasını vurdu. Hazırlanmış bir metindi. Bir şekilde ‘Çoğunluk’ geceden ödülsüz gitmeyecekti ve metin sahneden okunma fırsatı bulacaktı. Nitekim bu oldu. Arkadaşlarımıza destek, salonda da en yüksek desibelde geldi.
BU FİLMLERİ TV GÖSTERMELİ
Çok iş yapan, sınırsız haberi çıkan filmlerin dışında, ‘habersiz’ o kadar çok film çekilmiş ki. Takip eden sinemaseverlerin dışında geniş kitlenin bu filmlere ulaşmasında iş televizyonlara düşüyor. Daha çok yerli filmi yayın prototiplerine almalılar. Bir de paralı platformlar var; D SMart ve Digitürk. Bir ‘Yerli Sinema Kuşağı’ açma vakti geldi çoktan.
REHBERiM
House’un 4’üncü sezonu bu akşam Universal Channel’da başlıyor. Meraklılarına. ABD’nin kendi toprakları dışında en iyi iş yapan dizilerinden biri. (21.00)