TELEFONLA CANLI iŞKENCE

Son alarak Habertürk’te rastladım. Konukların ikisi stüdyoda diğer ikisi telefon hattında. İki açıdan bakmak lazım. Telefon başında böyle durup beklemek. Tam yemek vakti mesela. Yok illa konuşacak. Bu ne hırstır? Sonra stüdyodakilere nasıl laf yetiştireceksin. Gençekten anlayamıyorum. Canlı telefon bağlantısı zaten bir başka abukluk. Bir de bunun üzerine elinde telefon, o ne dedi bu ne dedi diye beklemek. Otur bir güzel yemeğini ye, ne bileyim şarabından bir yudum al. Bütün gün yorulmuşsun. Zaten sizleri tanıyoruz ekrandan. Bir gün eksik kalsan bir şey kaybetmezsin. Kimse seni unutmaz şan ve şöhretinden bir şey kaybetmezsin. Dedim ya bu ne hırstır ne ihtirastır. Sözüm telefonla canlı işkence çeken herkese!

MÜZİKLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR
CNBC-E’de bu akşam ilgi çekecek bir film var: ‘Johnny Was’. Film ile ilgili şöyle bir yorum yapılmış; “Yönetmen Mark Hammond, ‘Johnny Was’da sıradan bir ajan filminin ötesine geçmeyi başarmış. (...) Irk, ahlak, kimlik ve sadakat meseleleri öne çıkarkan arka planda nefis bir reggae, rock, new wave ve soul müzik çalıyor’.(22.00)

KIRMIZI ACI ŞİLİ BİBERİ SEVENLERE
‘World Stage’ bu kez Red Hot Chili Peppers konseriyle karşınızda. 80’li yıllarda piyasayna giriş yapan grup, 90’lı yıllardan bu yana başarıları ve sansasyonel üyeleriyle dikkat çekti. Red Hot Chili Peppers 30 yıllık müzik tarihine MTV’nin prestijli Video Müzik Ödülleri’nin yanı sıra, en iyi rock şarkısı dalında Grammy ödüllerini eklemeyi de başardı.
Şu sıralar kendilerine vakit ayırmak için müziğe bir süre ara veren grupp üyelerini canlı canlı izlemek istiyorsanız ‘World Stage’te Red Hot Chili Peppers’ı sakın kaçırmayın. (MTV TÜRKİYE / 21.30)

DİGİTÜRK’TE ZAMAN YOLCUSU
Moviemax’te ilgi çeken bir film var. (22.20) Audrey Niffenegger’in 2003 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan ‘Zaman Yolcusunun?Karısı /The Time Traveler’s Wife’ adlı film, Chicago’da kütüphaneci olan Henry DeTamble’ın (Eric Bana) sahip olduğu genetik bir bozukluk neticesinde istem dışı olarak zamanda yolculuk etmesini ve Clare Abshire (Rachel McAdams) adlı bir ressama aşık olmasını anlatıyor. Filmde Henry ve Clare’in her şeye rağmen ilişkilerini ayakta tutma çabalarına şahit oluyoruz.
Filmle ilgili bir dipnot (sinemalar.com); “İlk başta yadırgayabilirsiniz ne oluyor diye, çünkü sıra dışı bir film. Ama aynı zamanda o kadar güzel ki, konuyu size unutturup filmin konusundan çok yaşanan aşkın güzelliğine kapılıp gidiyorsunuz.”