Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

'Telenovela’nın annesi’ olarak bilinen Deila Fiallo, 96 yaşında vefat etti. 1967’de ‘Lucecita’ ile telenovela olayı başlamıştır. ‘El Pais’ gazetesinde bir yorum çıktı. “Pembe dizilerin yaratıcısı öldü, onun türünü İspanya’da Türk heyecanı devam ettiriyor” özetle böyleydi. Fiallo’nun kendisiyle  El Mundo gazetesinde yapılan son söyleşilerden birinde (Eylül 2020) Türk dizileriyle ilgili görüşleri de yer alıyor. Türk dizilerini ‘telenovela’nın yeni varisi olarak bizzat ilan ediyor.

Telenovela’yı devam ettiriyor

Haberin Devamı

“Bizim alışık olduğumuz geleneksel dizilerimize benzediği için kabul gördü. Tarzı muhafaza ediyorlar” demiş Fiallo Türk dizileri için. Kendisi, ‘aksiyonun, eş cinselliğin, uyuşturucunun ve feminizmin’ bulunduğu yeni yapımları kabul etmiyor. “Duygusallık unutuldu” diyor. Fiallo Türk dizilerinin ‘telenovela’nın köklerine sadık kaldığını şöyle anlatmış söyleşide; “Meksika’da başlayan, Venezuela’da örnekleriyle duygusal anlamda daha içgüdüsel hale gelen anlayışın devamı.” Tartışmaya açık tabii ki. Ama bu işin kaynağında, gelen bu görüş de bizim dizilerin nasıl bir rol üstlendiklerini bir yerde anlatmış oluyor. Hemen söyleyeyim benim ‘telenovela’yla işim olmaz. Burada yaptığım bir
durum saptamasıdır.

Yapımlar muhafazakâr mı?

Genelde “Aile yapımızı zedeliyor” diye şikayet edilir. Fiallo’nun “Toplumsal değişim, telenovela’yı da etkiledi” dediği durum aslında. Özellikle boşanma ve kürtaj yasalarının tartışılması ve dizi entrikalarının baş köşesinde yerini alması. Bizim dizilerin de vazgeçilmezleri ve ‘aile yapımız bozuluyor’ dedikleri. Durumu televizyon dizileri üzerine makaleler yazan araştırmalar yapan öğretim üyesi Mert Gürer’e sordum. “Muhafazakâr ve gelenekçi  öğeleri hikayesinde barındıran televizyon dizilerimizin olduğu doğrudur. Muhafazakârlık ve gelenekçiliği sadece dini referanslar temelinde düşünmemek lazım. ‘Diriliş Ertuğrul’, ‘Kuruluş Osman’ gibi tarihsel dönemlere yönelik içerikleri, ‘Kurtlar Vadisi’, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ gibi maskulen ve ataerkil düşünceye yönelik içerikleri, ‘Bizimkiler’ dizisinden başlayarak ‘Çocuklar Duymasın’, ‘Benim Adım Melek’ vb ailenin korunmasına ve aile içi rollerin tanımlanmasına yönelik yapımları örnek gösterebiliriz.”