Aynı gece iki ödül töreni vardı ve iki sunucumuz. Antalya Altın Portakal’da Burcu Esmersoy ve Altın Kelebek’te Halit Ergenç. Bizde bu ödül töreni sunmak dertli bir iştir. Görüntü bir yere kadar sonrasında, konuşma yeteneği, sahne üstü etki hali vs. gibi çok sayıda aranılan özellik sıralanır.
Yerine getirenlerin sayısı da azdır.
İkonik durum
Burcu Esmersoy, ekranın artık tecrübeli sınıfından bir isimdir. Canlı, bant çekim fark etmez, tecrübesinin anahtarıdır. Tüm bunlar bazen yetmiyormuş. Ses tonu, bir acele gidişat içindeki sözcükleri, sanki çok heyecanlı olduğunun göstergesiydi. Yer Antalya, yani bizim oscarımız olunca, bu heyecan bir ‘özür’ olmaktan çıkıyor. ‘Sinema dünyasının bir başka ikonik ismi, yüzden fazla filmde rol alan ve oynadığı dizilerin toplam bölüm sayısı binleri bulan’ diye bir Kayhan Yıldızoğlu tanıtımını not almışım. Metni kim yazmışsa epey şişirmiş. Antalya’da yaşam boyu onur ödülü alacak bir ismin kaç film çevirdiğini, kaç dizide oynadığını yazacaksın metne. Ne demek ikonik? Bir cümleye takılmadım genelde, sunum böyleydi. Giyim, kuşam alımlı hali, tamam. Ama böyle bir organizasyon için de ayrı bir tecrübe gerekiyor galiba...
Duruş iyi
Halit Ergenç ‘ne çok öndeydi, ne fazla geride’ durumu idare etmesini bildi. Zaman, zaman tekledi, fazla ‘espri yapacağım’ ısrarında bulunmadı. Neyi, ne kadar yapabileceğinin farkındaydı. Sunum için yetti. Bir Orhan Boran değil tabii ki ya da bir Erkan Yolaç. Onlarınki şova giriyor ve bunu yapmak ayrı bir yetenek.
‘Panten kadını olmak’
Öyle bir çeşit bulunuyormuş. Bergüzar Korel; “Bir Panten kadını olarak” diye konuya girdi sahnede. Gür ve uzun saçların, bakım seti ve şampuandan geçmiş hali, Panten kadını oluyor anladığım. “Ocakta yemeği unuttum, hemen eve gitmem lazım ödülü verdikten sonra” diye acayip bir ‘aile salonu’ esprisi yapması, geceye ayrı bir renk kattı altını çizeyim, Bergüzar Hanım’ın...
“Panten kadını böyle oluyormuş” dedi ev ahalisi.