Ahmet Çakar, ‘Ve Gol’de Erman Toroğlu için “Şeytan görsün yüzünü” deyince, şöyle bir bakayım dedim, ilk ne zaman dalaşmaya başlamışlar. Saptayabildiğim kadarıyla Ahmet Çakar’la Erman Toroğlu’nun ilk söz düelloları 2002’e dayanıyor. Toroğlu, “Karınla evde kahve içip maçları TV’den seyredeceğine tribüne git” diye yazmış, Çakar da o zamanlarda Star’da olan ‘Telegol’ programında; “Benim karımı ya da çocuklarımı bir daha tartışmalara dahil ederse Erman Toroğlu’nun dilini keserim” demişti. Aradan zaman geçti. Ta ki Erman Hoca ‘Maraton’dan ayrılıp Ahmet Çakar’la ‘Telegol’de biraraya gelene kadar. Sonra olaylar hızla ilerliyor.
Çileden çıkaran sözler
19 Temmuz 2010, ‘Telegol’ programında ikilinin konuşması sırasında ‘Edepsiz’ kelimesi kullanılması üzerine ortam geriliyor.
17 Ağustos 2010, bir lig maçındaki ‘pozisyonu’ iki yorumcu uygulamalı değerlendiriyor ve pozisyonun ne olduğu hakkında zıt fikirler savunuyor. Toroğlu’nun, “Zaten babasından dolayı hakem olmuştur” sözleri ortalığı geriyor; Çakar, “Bana Avrupa’da final maçlarını babam hakem diye vermediler” diyerek yönettiği maçlardan örnekler veriyor. Reha Muhtar’ın ‘Son Kale’ programında yaşanıyor bunlar.
11 Ekim 2010’da Toroğlu’nun ‘Telegol’de Ahmet Çakar’a, “Sakin ol yavrucuğum” demesi ortalığı germişti.
22 Mart 2011’de Çakar’ın o zamanın MHK Başkan Vekili Yüksel Okçuoğlu’yla ilgili konuşurken Toroğlu’na ‘ruh eşi’ demesi ortalığı karıştırmıştı.
10 Nisan’da Ahmet Çakar; “Ben Erman Toroğlu’nu hiç sevmiyorum” diyerek yeni bir tartışmayı başlattı. İki gün sonra da ‘Son Kale’de Toroğlu’nun, Eskişehir’in bilerek Fenerbahçe’ye yenildiğini ima etmesiyle başlayan polemikte Reha Muhtar’ın, cevap hakkı isteyen ve Bülent Uygun’a soru sorma girişiminde bulunan Erman Toroğlu’yla Ahmet Çakar’ı engellemesi üzerine tartışma çıktı. İkili, Bülent Uygun’un “Bana istediklerini sorabilirler” demesi üzerine “Artık bir şey konuşmayacağız” karşılığını verdi. Reha Muhtar da sinirlenerek “Bu programı ben yönetiyorum. Ve burada da bitiriyorum” diyerek yayını kesti. Zaten sonra da ‘Son Kale’ programı tarihe karıştı.
Twitter bile kullanıldı
Tüm bu süreçte; Toroğlu ve Çakar program sonrası yazdıklarıyla köşe yazılarında bu konuları tartışmaya devam etti. Bu tartışmalarda son perde Twitter üzerinden yapılan karşılıklı yazışmalar oldu. 24 Ağustos 2011’de Çakar ilk defa Twitter’a girerek ‘Son Kale’ programından ayrılma sebeplerini açıkladı, Toroğlu’na da ilk sataşmasını yaptı.
Son olarak ‘Ve Gol’de Çakar, Toroğlu için “Şeytan görsün yüzünü” dedi...
Tam 10 yıllık bir hikaye. Televizyon dizisi gibi. DVD’leri çıkacak kıvama gelmişler. Bir daha bir araya gelirler mi? Eğer şartlar müsaitse neden olmasın!
Not: Dökümler Ajanspress’ ten alınmıştır).
REHBER
EN İYİ SAVAŞ FİLMLERİNDEN
En gerçekçi savaş filmi. ‘Stalingrad’ı başka bir şekilde tarif etmek mümkün değil. Savaşın vahşi halini anlatmak için etrafı kan revan içinde bırakmayan ama ‘yeri’ geldiğinde onu da veren, savaşanların tümünü, çehrelerini olabildiğince abartmadan aktaran bir film. (24 / 21.15)
BAŞARILI BİR ORTA YAŞ KOMEDİSİ
Bir Jack Nicholson ve Diane Keaton filmi; ‘Aşkta Her Şey Mümkün’. Orta yaş komedilerinin uzmanı olduğu söylenen Nancy Meyers yönetmen koltuğunda. (MOVIEMAX STAR / 21.15)
SURİYE’YE TARİHTEN BAKMAK
Tarih süzgecinden Suriye’ye bakmak nasıl olur? Cep telefonuyla çekilen görüntülerden bir sıyrılın. ‘Tarih Konuşmaları’nda İlber Ortaylı, Emre Gönen ve Masis Kürkçügil’le nereden nereye geldik dip notlarına bakmakta fayda var. (NTV / 23.15)
İYİ EKİPTEN FUTBOL BELGESELİ
Dünyanın sayılı derbilerini anlatan bir Fransız belgeseli izlemiştim. Fenerbahçe-Galatasaray da vardı. “Adamlar ne güzel işlemişler” demiştim. ‘Üç İstanbul’ ekibine bakınca, “Galiba bizden de iyi bir futbol belgeseli geldi” dedim kendime. İstanbul futbol derbilerinin öyküsü. Bağış Erten, Cem Dizdar ve Kanat Atkaya üç cephede. Metin yazarı ve danışman Tanıl Bora. (TRT 1 / 00.30)
NOT DEFTERİMDEN
BİR SELİMCAN VARDI
Selimcan’la Can Can’a diye programı da vardı. “Babam öyle diyoo” ile ünlenmişti. ‘Siyaset Meydanı’ ve ‘Ateş Hattı’na da çıkmıştı... Şimdi büyüdü...
MAGAZİNİN VAZGEÇİLMEZLERİ
‘Otomobil Osman’ vardı mesela. ‘Televole’ zamanının vazgeçilmezlerindendi. Şenay Akay’ı epey üzmüştü o tarihlerde. Gizem Özdilli’nin de sevgilisiydi.
Sonra ‘Yangın Hakan’. Televole’nin icatlarındandı. Hakan Yangın ile İpek Tuzcuoğlu o yıllarda pek revaçtaydılar. (2003)