TRT Müzik sitesinde bir açıklama var; “İnternette çeşitli arama motorlarında yayınlanan sitesinin ve bu sitede yapılan anketin TRT ve TRT Müzik’le hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Kamuoyuna duyurulur.” Sözkonusu site bir anket yapmış. “Türkiye Eurovision’a hangi isimle gitmeli?” diye sorulmuş. Atiye Deniz 11 bin 18 oy alarak birinci olmuş. Onu, 10 bin 574 oy alan Hande Yener izlemiş. Biraz kafa karıştırıyor. Önüne ‘TRT’ getirmiş sitenin. Ama bir fikir de vermiyor değil.
Bu arada TRT Müzik sitesinde bir de anket yapmış. ‘TRT Müzik Ödülleri’ veriliyor. Bu kanalın sitesine girip oyunuzu verebilirsiniz.
YENİ GÜNÜNDE YENİ SAATİNDE
‘Yeni gününde yeni saatinde’, ‘Bu programda sanal reklam uygulanır’; ‘Kolaj bölümü’, ‘Özel bölüm’, ‘Özet bölüm’... Liste uzar gider. Bu bizim ‘TV terimleri sözlüğü’dür. Biz anlarız, biz biliriz. Nereden geldim buraya? Baktım Cengiz Semercioğlu’nun ‘Full Ekran’ı yeni gününde ve yeni saatinde! Artık cuma geceleri 01.00’de olacakmış. Bu yeni gün ve saati olayı da aslında sakattır. “Tutmadı bir başka yerde deneyelim” taktiğinin de bir sonucu olarak görülebilir.
ÖZDEMİR REKLAM YILDIZI OLUYOR
Cüneyt Özdemir’i reklamlarda gördüm. Ne reklamı olduğu belli değil. Hazırlık aşamasında. Pek bu mecralarda görülmezdi. Demek bazı şeyler değişiyor. Daha çok kişi tarafından tanınmak önemli. Sonuçta bu reklam yayınlanmaya başlayınca Cüneyt Özdemir her eve girmiş olacak. Anladığım, farklı bir tanıtım olayına girmiş. Popüler kültürün tüm olanaklarından yararlanmak bu. Peki neden bu yıl oldu?
Bu yıl Cüneyt Özdemir’in tarzı değişti. Artık daha ‘sansasyonel’. Soruları, konuklarıyla daha sivri. Bu fark edilmekle birlikte ‘ötekileştirme’yi de beraberinde getirdi. Her programı karşı tarafın “Bu onlardan” eleştirilerine neden oldu. Reklam yüzü olarak kullanılma kıvamına da getirdi.
Yanlış mı doğru mu? Cüneyt Özdemir daha popüler, daha çok izlenmek, daha çok ilgi odağı olmak istiyor. Reklamın yanı sıra ses getirecek başka mecraları da deneyebilir. Mesela dizide oynamak gibi!
REHBERiM
’Amerikan Gangster’ KAÇMAZ
Sinema TV ‘Amerikan Gangsteri’ filmini ekrana getiriyor. Birçok filmiyle Oscar’a aday gösterilen yönetmen Ridley Scott, bu kez yaşanmış olaylarla gerçek kişilerden yola çıkarak suç imparatoru Frank Lucas’ın yükselişini ve çöküşünü anlatıyor. “Tarzının en çarpıcı örneği” gibi bir klasik laf etmek yanlış olmaz. (SİNEMA TV /21.00)
BOSTON-CHICAGO HATTI
NTV’de sabaha karşı basketbolseverlerin kaçırmayacağı bir maç var. Aslında benim ilgi alanıma girmez bu NBA. Ama yazmak da bir görev sayılır. Boston-Chicago maçında Semih Erden’le Ömer Aşık’ın karşılaşması ayrı bir heyecan verici durum olsa gerek. (03.00)
KAÇIRANLAR BİR KEZ DAHA EKRAN BAŞINA!
Ben uyudum, resmen kaçırdım bu muhteşem maçı. Tarihe tanıklık etmekti Barcelona-R. Madrid mücadelesini. Bir türlü de yakalayamadım sonra. Aradım NTV’yi “Bir daha yayınlar mısınız?” diye sordum. Meğer daha önce tekrar vermişler. Ama onu da kaçırdım. Evet kaçıranlara benim gibi ya da “Bir daha bir daha izlenir” diyenlere müjde; NTV Spor’da bir kez daha yayınlanıyor. (02.00)
OKURDAN
HAYRATLI NE ZAMAN ÖLDÜ?‘Ezel Fanatikleri’ adlı grup, dizide gördükleri bir hatayı dile getirmiş:
“39’uncu bölümde Kenan’in Hayratlı’yı 1971’de öldürdüğü sahne yer alırken, 44’üncü bölümde 1973’te Hayratlı’nın yaşadığını görüyoruz. Senaristlerin buna nasıl bir kılıf hazırlayacağı merak edilmektedir.”
İnanın onların da kafası karışık. Böyle girdisi çıktısı bol bir dizinin başını sonunu tutmak ve bunu bir film uzunluğunda yazmak her babayiğidin harcı değil. Ama başında söyledim; dizi bu sezon, zor senaryosunun film gibi uzunluğuyla kendini bitirdi. Keşke şu işi 45 dakika yapsalardı.