Dikkat ettim hani birisinin üstünde olsa kişisel tercih diyeceğim. Ama birden fazla spikerin üzerinde aynı marka olunca dikkatimi çekti. Tişört ya da polar tarzı giysilerde hep bir markanın ürünleri var: Lacoste. Dünya Kupası öncesi TRT’nin spikerleri ve sunucuları aynı mağazaya gidip aynı anda aynı markayı tercih mi etmiş? Hani üç kadın milletvekilinin aynı elbiseyle toplantıya gelmeleri gibi bir durum mu yoksa?
PALA REMZİ VE EVCİLİK OYUNU
Sapanca’da Soğucak Yaylası’na gençler, ‘Evcilik Oyunu’ oynamak üzere gelmiş. Daha doğrusu hani hafta sonu tatili için doğayla iç içe yaşamak üzere oradalar. Pala Remzi Dayı oranın yerlisi. Şen şakrak, gençlikten hafif orta yaşa doğru zıp zıp oynayan gençleri görünce dayanamadı. Eee, televizyon kameraları da gelmiş. Puslu ve ıslak ve ot kokusunun ve ağaç yeşilinin sessizliğinde bir eğlence onun için. Aldı eline kemençeyi de. Yabancılaşma böyle bir şeydir. “Orada bir köy var uzakta” sözü gerçekten doğruymuş. Kendi hele, tam Remzi Dayı’nın ‘rüyalarının kadını’ oluvermiştir!
EĞLENMESİNLER!
Valla eğlenmesinler. Yine Ortaköy’deki mekanların gürültüleri gündemde. ‘5N 1K’da konu gündeme geldi. Cezayı kesen memur ve iş yeri sahibi vardı. Bizde şöyle bir düşünce vardır; kendisi gidemediği için gıcık kapar, ondan ceza verir. Hani bu ünlü mekanlara kesilen para cezalarının altında imzaları olan memur maaşlılar. Kardeşim eğlenmesinler, DJ kendinden geçip sonuna kadar açıyor sesi. Boğaz’da bu iş sınırlanmalı, bu kadar basit. Ekrana çıkan iş yeri sahibinin mekanına bizim medyadan da epey giden var biliyorum. Bilmem onlar sabaha kadar tepiniyorlar mı? Kuruçeşme Arena mesela. Nasıl yanlış bir yer. Konser yapılacak yer mi? Hele bir rock grubu düşününün! Neyin nerede, ne şekilde olması gerektiğini bilmemektir mesele. İlla konsere güzel manzara dekoru gerekir zihniyeti bu.
REHBERiM
II. ABDÜLHAMİT GÜNDEMDE
Mavi Marmara Gazze’ye doğru yola çıktı, İsrail baskını yaptı. Yahudilerin Filistin merakının Osmanlı dönemindeki izleri araştırılmaya başlandı. ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ bir kitabı gündeme getirdi: ‘Pazarlık’. Bu gece Mehmet Ali Önel yönetiminde hazırlanan ‘Deşifre’ anladığım kadarıyla “Osmanlı’yla Yahudiler arasında pazarlık oldu mu olmadı mı?” sorusunu ele alıyor.
‘Deşifre’ bu sefer biraz kendi konularının dışına çıkıyor. Bunlar iddialı işler. Biz bu soruların cevaplarını Yard. Doç. Dr. Caner Arabacı’dan dinleyeceğiz. Yani onun bakış açısından.
Yine de bir yol haritası çizmesi nedeniyle meraklılarına önerilir. (ATV / 00.55)
BİR İLK VE ÖRNEK
İşkencenin sabit kılınıp devlet tarafından kabul edilmesi bizde pek olası değildir. Engin Ceber olayı bu ezberi bozan örneklerden biri oldu. TRT Haber, ‘Büyük Takip’ te Engin Ceber dosyasını açıyor. Koğuş arkadaşı Ceber’i ölüme götüren süreci anlatıyor. İki yıl süren Ceber davasında Türk hukuk tarihine geçen karar neydi? (22.15)