Kısa bir ara. Babamın vefatı... Gazetelere baktım bu süre içinde. Televizyon dünyasında iki önemli haber; biri Acun Ilıcalı’nın kanal satın alması, diğeri TRT’de başörtülü spikerin haber sunması. 10/12/2012 tarihli “Muhteşem Yüzyıl TV’ye Çeki Düzenin Miladı Olacak’ başlıklı yazımın giriş bölümü;
“Bir haber bana, ‘Yaz bir kenarda dursun’ dedirtti. Yapımcı Faruk Turgut, ‘Samanyolu TV’de bir diziye bakıyorsunuz inanılmaz reyting alıyor (...) Yani izleyici onu izliyorsa biz de o yapının içinde, o tarz projeler üretmeliyiz’ demiş (TV Life dergisi). Dizilerin ‘ideolojik önemi’ artık vazgeçilmez. Hükümet bu reyting sistemini ‘hizaya’ getirmeye kararlı. Ekranın bütününü hizaya(!) getirmeye kararlı. Peki nedir bu? Dedim ya, ‘Yaz bir kenarda dursun.’ 10 yıl sonra tekrar açıp bakılır!
* Diziler de Samanyolu TV dizileri kıvamına getirilecek. ‘Huzur Sokağı’ bu konuda bir ilk; gerisi gelecek!
* Başörtülü spikerler, örneğin CNN Türk, NTV ya da Habertürk’te yavaş yavaş yerini bulacak. Nitekim söz konusu kanallarda tartışmacılar arasında ‘başörtülü’ isimler yok mu? Hatta bir isim, bir kanalımızdaki bir programın en önemli aktörü olmadı mı? O zaman neden gündüz kuşağında bir haber bülteni başörtülü bir spiker tarafından sunulmasın? Şimdi ‘Bizim marka buna uymaz’ diyorlar. Valla yeri gelir öyle bir uyar ki!
Yukarıda yazdıklarım bir saptama. 2023’e geldiğimizde böyle bir tablo hiç de sürpriz olmayabilir. Nelerin nasıl değiştiğini görüyoruz son 10 yıldır...”
TRT’de bir sapma olmuş. Bu konuda bir yanılma söz konusu da oldu. İlk adımı TRT attı. “32. Gün”de Kübra Nur Uslu örneği yazımın içeriğine uyuyor diye düşünüyorum. ‘Laik’ kanal ve programlarında bu sayı artar.
TRT’nin başörtüsü sinyali ne zaman verildi?
Kurum bu anlamda değişimin ilk sinyalini 2012’de vermiş. 16/09/2012 tarihli yazımın “Başörtüsü kamu televizyonunda” başlıklı bölümü şöyle;
“Artık bu konu kapanmıştır. TRT 1’de ‘Şubat’ dizisindeki reklamlar arasında Tekbir eşarp reklamı yer alıyordu. Kamu televizyonu bu reklamı aldığına göre ‘kamusal alan’ sorunu bitmiştir! Daha önce, benzer eşarp markalarının reklamları, Kanal 7 ve Samanyolu Televizyonu’nda olurdu.”
TRT; bir yanda türban bir yanda caz
Kanalın ‘değişimi’ türbanlı spiker üzerine yoğunlaştı. Başka bir kanala baktığımızdaysa kurumun ‘batılı’ yüzünü de görmüş oluyoruz. TRT HD kanalı geçtiğimiz cuma günü Viyana Filarmoni Orkestrası’nın Pekin konserini yayınladı. Pazar günü de arka arkaya ‘Alanya Caz Festivali’ konser serisi ve ‘İstanbul Orchestra’Sion Uluslararası Piyano Yarışması’nı ekrana getirdi. Sayın genel müdüre sanırım ‘büyük kıyak’ çekmiş oldum. Sordukları zaman bu örneği verir artık...
ACUN PATRON SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRDİ
Ok yaydan çıktı. Başarılı olur mu, olmaz mı ya da “Zaten ben demiştim”li laflar her şey bir kenara, bu bir devrimdir; özel televizyon patronluk sistemi değişmiştir. Televizyonu “çimento fabrikası gibi” görme devri sanırım bitti. Beni en çok işin bu tarafı ilgilendiriyor. Olay bu açıdan önemlidir. Ben programcılık anlayışında da değişimin olacağına inanıyorum bu anlamda. Özel televizyon başladığında bu örnekler vardı (Cem Uzan mesela) ama sonra devir kapandı. Acun’la yeniden başlamış oldu.
Yeni kanalın ilk programı
Acun kendi yapımlarını getirecek. TV8’deki tüm yapımları kaldırmaz. “Telegol” gidici. Mutlaka iddialı sansasyon oranı yüksek bir futbol programı olacaktır. Beklenmedik isimlerle karşılaşabiliriz. Kanal D için düşünülen “En Zayıf Halka”, Candaş Tolga Işık sunumuyla bu kanalda olacak. Saba Tümer gündüz kuşağına neden olmasın? Sesli düşünmece...