Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Van’daki depremle ilgili görsel basın üzerine düşeni yaptı mı? Rakamlar bunu gösteriyor. Neredeyse bütün üniversitelerin jeofizik bölümlerinin başkan ve öğretim görevlileri, depremle ilgili dernek ve devletin resmi kurumlarındaki görevlilerden konuk olmayan kalmamış gibi. İnterpress’in yaptığı bir araştırma bunu belgeliyor. Ulusal ve bölgesel 50’den fazla kanalda tam 659 konukla deprem konusu ekranda işlendi. Bu rakamın içinde 550’ye yakını uzman. Konuk bağlantılı program süresi 415 saate yakın.


Haberin Devamı

BİR DİZİNİN PERDE ARKASI;
DİKKAT YAKINDA EKRANDA OLACAK

Burada anlatacağım ve ismini vermeyeceğim dizimiz yakında ekranda olacak. Yine iddialı, yine ‘yüksek izlenme oranı’ beklentili, yine bildik, tanıdık isimlerin başrolleri kaptığı bir dizi.
Peki işler nasıl gidiyordu? Olayın gidişatı içinde olan bir tanıdığım, yakın zamanda başlayacak dizinin ne durumda olduğunu anlattı. Önce yönetmen konusu. Hüseyin Bey (hayali yönetmenimiz aslında o da çok ünlü bir isim) teklifi kabul eder. Ama birden kendi özel işlerinde oluşan olumsuzluklar nedeniyle yapım şirketine “Ağabey ben vazgeçmek zorundayım, başka yönetmen bulun” der.
Zaman dar, hem de çok dardır. Şirket yeni yönetmen arayışına girer. Geçen dönem iyi iş yapan dizilerden birinin yönetmeniyle anlaşma yapılır. Aceleyle dizinin çekileceği mekana gidilir. Dedik ya, zaman dar. Mekan mevcut uzun zamandır, ama iş çoktur. Sabah akşam çalışsan ancak yetişecek. Bir de tabii bütçe işi var. Bir bütçe çıkartılır. Yapımcı, “Olmaz bu kadar bütçe” diye karşı çıkar. Şimdi o mekan bakalım diziye ne ölçüde yetişecek? Biz izlerken “Orası eksik bu böyle olur mu?” diyeceğiz. O şaşkınlığın perde arkasında işte böyle plansız, acele iş yetiştirmelerin olduğunu unutmayın.

Işık ve set ekibi yeni kuruluyor!
Set ekibini yönetmen belirler. O yüzden yönetmen belli olmadan bunları kurmak imkansız. Söz konusu dizinin yönetmeni yeni belirlemiş mekanın halini, ne yapılacağını konuşmuş. Yani set ekibinin kuruluşu yeni başlayacak daha! Kostümler mesela. Oyuncuya göre dikilecek. Dizimizde ‘hayali bir kostüm çalışması’ başlamış. Artık oyuncunun üzerine olur mu olmaz mı, set başladığında oyuncu üzerine giydiğinde anlaşılacak!
Tabii asıl sıkıntı senaryo. Uzun bir süredir çalışılıyor senaryo üzerine. Ama bu sürenin artık sonunun gelmesi lazım. Senaryoda hâlâ ‘oynamalar’ oluyormuş. Hâlâ ‘yeni anlaşmalar’, hâlâ yeni ‘ekip elemanları’ seçiliyormuş.

Haberin Devamı

Dizilerde şaşırtan her şeyin bir nedeni var!
Bu, çok izlenen bir kanalda çok yakın zamanda ekrana gelecek dizinin şöyle üzerinden tozu alınmış arka plan hikayesi. Kafadan uydursanız işte bu kadar genel bir çerçeve çıkarabilirsiniz. İşin vahim yanı, bu genel çerçevenin bir dizi için anlatılır bir gerçek olması. Ya da “Diziler neden tutmuyor?” sorusunun cevabı. Tanıdığım, bunları neden anlattığını şu sözlerle açıkladı: “Bu ayrıntılardır ekrana yansıyan ihmalkârlıkların kaynağı” ve ekledi; “Dünya genelinden farkımız yok. Gerçekten çok iyi işler üretebiliriz.”
Bazı dizilerin neden tuttuğunu anlamak galiba daha kolay. Disiplin ve olması gerekenlerin zamanında yan yana gelmesini becerebilmek. Kolay mı, evet kolay. Peki zor olan nedir? Bizim gibi ‘alaturka’ sistem. Acele iş, telaş, gergin sinirler, zor çalışma şartları, daha çok parayı daha kısa zamanda kazanma telaşı...



REHBERiM


TUNA KİREMİTÇİ İMZALI FİLM

Yazar Tuna Kiremitçi’nin filmi ekranda... “Ünlü ya her şeye bulaşır” diyenler olacaktır. Mimar Sinan’da sinema okudu. Yani film çekmek için okulunu bitirdi. Ha, yetenekli yeteneksiz o ayrı konu. ‘Adını Sen Koy’ için yorumlarına güvendiğim beyazperde.com şöyle yazmış; “Sonuç itibarıyla karşımızda eli yüzü düzgün, merak uyandıran başarılı oyuncular içeren bir film var...” (FOX / 23.00)