Yılbaşı gecesi ‘yayınımıza ara verdik’ yazısıyla ekranını karartan TV EM, aslında yola devam ediyor! Önce satılacağı söylendi. Bana gelen son bilgilere göre ne satılması düşünülüyor, ne de frekansının kiralanması... Önümüzdeki haftadan itibaren sponsorlu dış yapımlara başlanması bekleniyormuş. Yani yayın saatini satacaklar. Yani “Beyler, stüdyo var, ses ışık var, gelin burada program yapın” denilecek. TV EM cephesinde durum böyle. Bu bir çözüm mü? Bilemem! Çok keyifli olduğu söylenemez.
SHOW TV’DE DURUM NEDİR?
Bir in, bir çık kanalı oldu Show TV. Marka olarak ‘izlenilirlik imajı’ndan çok şey yitirdi. Başka bir kanal olsa, şimdiye kadar çoktan kepenkleri kapamıştı. Patron değişimi yaşadı. Yeni patronu, yeterince sahiplenmedi kanalı.
Bugün yine ‘dibe vurma’ günlerini yaşıyor. Peki ne olacak? Gelen bilgiler ‘artık kesin ve bir daha bu duruma gelmemesi için çözümlerin alınacağı’ yönünde. Yani patron, “Tamam sahipleneceğim kanalı” demiş. Köklü bir çözüm gelecek bilgileri ulaştı bana. Parasını ödeyebilecekse yeni dizi yaptıracağı ya da başka tür programlarla yarışa katılmak gibi bir çözüm bulunmuş galiba.
Bence Show TV’nin en büyük şansı, iç yapım ekibinin başka hiçbir kanalda bulunmaması. Böyle yaratıcı bir ekiple ‘prime-time’ yapımlarda bir yenilik düşünülebilir. Yani onlar için ‘geceyi diziyle kurtarma’ klasik anlayışına karşı yeni tarz programlar üretetebilecek kapasitede bir ekipleri var. Dizi, yarışma, sinema ve hatta bir şovla dengelenmiş ‘prime-time’ neden olmasın? Hatta ‘Belli günler dizi izlenir’ gibi bir slogan neden olmasın?
“AĞLAK BİR ROLDE OYNAMAK İSTİYORUM”
Baştan söyleyeyim, ne eleştirmek, ne kafa bulmak derdim. Bir muhabbete denk geldim, onu aktarıyorum sadece. Dizi dünyamızın gerçeklerini net bir şekilde ortaya koyduğu için ilgimi çekti.
Kenan Erçetingöz’ün Beyaz TV’deki ‘Yüz Yüze’ programında Tuğçe Özbudak vardı.
Kendileri ‘Adanalı’ dizisiyle ünlendi. Seksi haliyle kendini gösterdi. Bunlar gayet doğal. Hoş bir genç kızımız, albenisi var; ee, bu özelliklerinden tabii ki bir oyuncu olarak faydalanacak. Ama o aslında Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu. Hem de burslu okumuş. Yani yetenekli bir oyuncu olduğu anlaşılıyor.
Programda çok dizi teklifi geldiğini, belli rollerin dışında bir istekte bulunulmadığını söyledi. “Performansımı göstereceğim, beni bir tık öteye götürecek roller olsun istiyorum” dedi. Peki neydi bu roller? “Dram olur, ağlamaklı rol olur” diyerek örnekleri sıraladı.
Bence haklıydı. Çünkü bir oyuncudan performans adına beklenen “Valla iyi oynuyor”un karşılığı nedir bizde? Ağlama performansının yüksek olması! Bu kadar basit. Tuğçe Özbudak da haklı olarak oyunculuğunu göstermek için böyle bir rol olursa oynayacağını söylüyor.
REHBERiM
3D KORKU FİLMİ İZLEMEK İSTEYENE
‘Saklı Ruh’ filmi D-Smart’ın 3D yayını yapan kanalında ekrana geliyor. Dün yayınlanan filmi kaçıranlar için iki şans daha var. 24 Ocak Perşembe (00.40) ve 30 Ocak Çarşamba (01.40) Smart 3D kanalında yayınlanacak. Şimdiden notunuzu alın.