Beyaz TV programları ‘altını kaynatalım’ tarzını benimsiyor. Sanırım kanalın patronu da “Böyle isimler bulun, böyle programlar istiyorum” diyor. Tercih bu yönde. Böyle olunca ortaya her daim ‘ters’ durumlar çıkması da kaçınılmaz. ‘Acı Kahve’ programı da bu hafta böyle oldu. ‘Atatürkçülük ve Kemalizm’ çeşitlemeleri vardı programda. Erol Mütercimler’i uzun zaman aralığından sonra bir programda ilk defa gördüm. Programın sunucularından Sevilay Yükselir’le (diğeri gazeteci Özay Şendir) bir diyalogları dikkatimi çekti. “Atatürk diktatör mü?” hikayesiyle ilgili konuşuluyordu.
Sevilay Yükselir, “Atatürk sistem değişimi yaptı, yayılmacı politikaları engelledi, emperyalizme karşı direndi. Ama bütün bunları yaparken, bir adamın, bir askerin diktatör gibi davranmaması mümkün mü ya. Akla mantığa uygun değil. Saçmalık bu, yani lütfen” diye konuşunca Mütercimler’den şöyle karşılık aldı: “Üslubunuza dikkat edin. Buradaki katılımcıya herhangi biriymiş gibi muamele etmeyiniz. Üslubunuza üslupla karşılık veririm, altından kalkamazsınız. Yıllardar tanırız birbirimizi Habertürk’ten beri. Onun için lütfen dikkat edin...”
Neydi bu Habertürk’teki tanışıklık ve ne olmuştu orada? Merak ettim doğrusu!
‘ARABESK’ FİLMİNE ‘SALLA SALLA’ SANSÜRÜ
Kanal 7, Türk sinemasının en iyi filmlerinden biri olarak gösterilen ‘Arabesk’i işte bu şekilde yayınladı. Filmin en keyifli ve en kara mizah sahnelerinden biri olan piyanist şantör Şener Şen’in ‘Salla salla’ şarkısı, ‘göbek’ , ‘ elma’ , ‘ balon’ kısımları tıraşlanıp verildi. Zaten sahneden geriye bir şey kalmadı!
TV8’İN GECİKTİRİCİ SİSTEMİ YOK MU?
RTÜK cezalarıyla pek ilişikisi olmayan kanalların başında TV8 gelirdi. “Gelirdi” diyorum, çünkü son iki ay içinde iki ceza birden aldı. Her iki cezanın ortak özelliği canlı yayınlardaki konukların söyledikleri. ‘Böyle Bir Şey Var mı?’ programından sonra ‘Erkan Tan’la Başkentten’ programı da ceza aldı. Programa katılan Şamil Tayyar’ın Rıdvan Dilmen’le ilgili söylediği sözler nedeniyle. Erkan Tan sanırım tarihinde ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyor!
Peki bunu önlemenin yolu yok mu? RTÜK bu konuda şunu söylüyor: “Yayıncı kuruluşları bu tür riskli programlarında yayın geciktirici sistemleri kullanabiliyor. Bu sayede program canlı da olsa, saniyeler sonra yayına geliyor ve eğer sorun varsa yayın engellenebiliyor.”
Bundan böyle TV8 tüm canlı yayınlarında dikkatli olacak sanırım. Konukların ne diyeceği hiç belli olmuyor!
REHBERiM
FERHUNDE İLE ALİ ORTAYA KARIŞIK
‘Ya Sonra’ Kanal D’nin prime-time kuşağında ekrana gelecek romantik komedi. Evlilikleri eski heyecanını yitirmiş Adem’le Didem’in hikayesi. Özcan Deniz, Deniz Çakır, Janset, Naz Elmas, Barış Falay başrol-lerde. Sinemadan çıkanlara “Aman niye geldik” dedirtmeyen bir film olduğu söyleniyor. Ancak Deniz Çakır da Ferhunde’nin iyi huylu hali ya da Barış Falay’da ‘Ezel’deki Ali rolünün devam ettiği de belirtiliyor. (20.00)
URUGUAY’DAN BİR ‘SELAMSIZ BANDOSU’ FOTOĞRAFI
Digiturk’ün Moviemax Festival kanalında Uruguay sinemasından bir örnek ekrana gelecek; ‘Selamsız Bandosu’ tadında bir film olduğu söylenen ‘Papa’nın Tuvaleti’. 1988 yılında Papa 2. Jean Paul’ün Uruguay ziyaretinden yola çıkıyor film. Medyaya pazar ekonomisine ve girişimci zekayla alay eden bir yapım. Melo isimli küçük köye Papa’nın yapacağı ziyaret, işgüzar bir yerel televizyonun da pohpohlamasıyla enteresan bir hal alır. Köylülerin ilahi adanmışlıktan çok düşündüğü, bu işi nasıl ticarete dökecekleri olacaktır. (21.30)
“FUTBOL SADECE SAHADA OYNANMIYOR” DİYEN BELGESEL
NTV Spor çok iyi bir iş yapıyor. Sporla ilgili belgeseller yayınlıyor. Ama bunların ortak bir özelliği var; sporun siyasetle, yakın tarihle ilişkilerini anlatan örneklerden seçilmiş olması. 1994 Dünya Kupası’na favori olarak gelen Kolombiya Milli Takımı’nın erken elenmesine kendi kalesine gol atarak sebep olan Andres Escobar öldürülmüştü. Bir de bu ülkenin uyuşturucu kralı Pablo Escobar vardır. Futbolcu Escobar’ın öldürülmesiyle uyuşturucu baronu Escobar’ın hayatı bir noktada birleşiyor; spor ve suç örgütleri. ‘İki Escobar’ adlı belgeseli kaçırmayın. (11.00)