TRT Spor bu yılın ‘flaşını’ patlattı! Bu hafta başlıyorlar; Sergen Yalçın ve Erman Toroğlu her hafta cumartesi, pazar ve pazartesi günleri TRT Spor’da program yapacak. ‘Futbol Ateşi’nin yerine yeni bir program. Programı Göktuğ Sevinç-li’nin sunacağı söyleniyor. Yılların adamıdır Göktuğ; futboldan gelir, bilir yani oyunu.
Erman Hoca'nın ‘Telegol’deki “Görüntü vardı da biz mi anlatmadık?” dönemi de bitmiş oluyor. Böylece bol görüntü olur ve saatlerce konuşurlar artık.
Sergen de sanırım geçmişteki ‘tutmayan kehanetlerinden’ arınmış olarak karşımıza çıkar! Sonuçta her daim “Bakalım ne diyecekler?” programı olacak.
Bir de TRT Spor durumu var. İzleme alışkanlığı hayli düşük; bir nebze artar ama şu HD işini artık halletmeleri gerekiyor.
İYİ PARA ALACAKLAR
Merak edilen ikilinin kaç para alacağı... Kulağıma gelen aylık 100 bin civarı... Kendi yapım şirketini kuran Göktuğ Sevinçli, programın yapımcısı aynı zamanda.
GÜNAH DİZİSİNİN RTÜK RAPORU
Sanırım dizi, artık hakkındaki rapor ile anılacak; ‘Bir Günah Gibi’.
2011 yılında yayınlanan ‘Bir Günah Gibi’ dizisinin ilk bölümü, 3 yıl sonra ceza aldı!
RTÜK’ün kestiği cezaya kanal itiraz etti. Fakat mahkeme, kurumu haklı buldu. Kurumun birinci hukuk müşavirinin hazırladığı rapor enteresan.
Bu arada ben de oturup o bölümü bir daha izledim...
BU DİZİ ZİNAYİ TEŞVİK EDİYOR
Rapor önce bir öpüşme girişi yapmış; “Şu aralıklarda öpüşmeler var” diye.
Öpüşme dizilerde yasak mı?
Önce bunun cevabı lazım.
Meze niyetine bu girişten sonra, asıl ‘günah konusu’na geliniyor. Dizideki Enver’in, Benan ile evlendiği gün köşkün üst katında Leyla ile öpüşmesi ve ‘evli bir kadın ile daha heyecanlı oluyor’ durumuna yapılan yorum şu:
“Günahtaki zevk vurgusu yapılarak Türk toplumunda hoş görülmeyen gayrımeşru münasebetlerin cazip hale gösterilmesine çalışılıyor.”
Raporda, ‘aşk’ olarak adlandırılan bu durumun ‘zina’ olduğunun da altı çiziliyor; “Erotizme varan konuşmalar”, “Nü resim yapmaktan bahsedilmesi”... Bütün bunların hepsinin ‘ailenin evde çoluk çocuk dizi izledikleri saat diliminde yaptıkları’na dikkat çekiliyor.
RAPORU HAZIRLAYAN İSYAN ETMİŞ!
‘Tolerans sınırının aşıldığını ve bu kadar da olmaz dedirtecek bir durumun söz konusu olduğu’nu yazmış hukuk müşaviri. Bu arada dizinin üçüncü bölümündeki bazı sahnelerin makaslandığı da biliniyor.
Leyla karakterini canlandıran Zepnep Aydemir ile Enver rolündeki Burak Hakkı'nın çıplak deniz muhabbetinin (sırtı dönük; yani çıplak olduğunu ima hali!) yanı sıra aynı bölümde bazı öpüşme sahneleri de makaslanmış.
Dizi, ‘erotizm’ üzerinden ‘izlenme oranını’ artırma konusunda bir çaba göstermiş; bu gerçek. Hikayenin amacı çarpık ilişkileri ve Enver'in iktidar hırsını vs. vermek. Çekimleri güzeldi, epey uğraşmışlardı. Kostümler ve mekan düzenlemeleri de kıvamındaydı; hikaye gidiyor gibiydi. Bizim millet sevmedi ama ‘erotik’ olduğundan değil bu arada, belirteyim.
Bence bu metni yazan hukuk müşaviri ile örneğin karşı görüşteki bir iletişimci tartışmalı. Böyle kararların ekranda tartışılması ‘izlenme oranı’ da yapar. Hoş olmaz mı?
Bazı tanımlamalar açılmalı...
Mesela RTÜK haber bültenlerinin dörte üçünün cinayet, yaralama vs. üzerine kurulu olmasını nasıl değerlendiriyor? Dizilerde ailecek seyredilen dilimlerde patlayan silahların, mafya giyimli adamların, gençleri nasıl etkilediğini düşünüyor? Reis gibi dolaşan kuşak, acaba dizilerden hiç mi etkilenmedi? Toplum çok mu ahlaklı?
Yolsuzlukların en üst düzeyde konuşulduğu bir ülkede mesela....